|
- Even as we weep, we know that this is not a time for hatred and revenge.
- Ağlarken bile bunun nefret ve intikam zamanı olmadığını biliyoruz.
- We cannot build anything sound or sustainable on revenge.
- İntikam üzerine sağlam ya da sürdürülebilir bir şey inşa edemeyiz.
- All the terrorists wanted to attain was chaos and unreasoning revenge.
- Teröristlerin elde etmek istedikleri tek şey kaos ve mantıksız bir intikamdı.
- The future of the Palestinian people must not be shaped by the culture of death and revenge.
- Filistin halkının geleceği ölüm ve intikam kültürüyle şekillendirilmemelidir.
- The devastating consequences of a spiral of revenge are nowhere more visible today than in the Middle East.
- İntikam sarmalının yıkıcı sonuçları bugün hiçbir yerde Orta Doğu'da olduğu kadar görünür değildir.
- We cannot build anything sound or sustainable on revenge.
- İntikam üzerine sağlam ve sürdürülebilir bir şey inşa edemeyiz.
- All the terrorists wanted to attain was chaos and unreasoning revenge.
- Teröristlerin ulaşmak istediği tek şey kaos ve mantıksız bir intikamdı.
- On the other hand, they advise against military intervention as they know they would be the object of Saddam's revenge.
- Öte yandan Saddam'ın intikamının hedefi olacaklarını bildikleri için askeri müdahaleye karşı tavsiyelerde bulunuyorlar.
- Some people cannot tolerate to be rejected, and when this happens, they want revenge.
- Bazı insanlar reddedilmeye tahammül edemezler ve bu olduğunda intikam isterler.
- It is indiscriminate revenge.
- Bu gelişigüzel bir intikam.
- Sami wasn't interested in the justice system and wanted revenge street-style.
- Sami adalet sistemiyle ilgilenmiyordu ve sokak tarzı intikam istiyordu.
- Only forgiveness can break the endless cycle of revenge.
- Sadece affetmek, sonsuz intikam döngüsünü kırabilir.
- Tom said he wanted revenge.
- Tom intikam istediğini söyledi.
- Revenge is a dish which is best served cold.
- İntikam en iyi soğuk servis edilen bir yemektir.
- Tom wanted revenge.
- Tom intikam istiyordu.
- Revenge is a never-ending cycle.
- İntikam hiç bitmeyen bir döngüdür.
- Sweet revenge.
- Tatlı intikam.
- Blackbeard named his ship the Queen Anne's Revenge.
- Karasakal gemisine Kraliçe Anne'in İntikamı adını vermişti.
- They got their revenge.
- İntikamlarını aldılar.
- Fadil offered Layla a chance for revenge.
- Fadıl, Leyla'ya intikam için bir şans sundu.
- We wanted revenge, and we got it.
- İntikam istedik ve onu aldık.
- Tom wants revenge.
- Tom intikam istiyor.
- Sami was out for revenge.
- Sami intikam peşindeydi.
- They set fire to their neighbour's house in revenge.
- Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
- Yanni wants revenge.
- Yanni intikam istiyor.
- Revenge has consequences.
- İntikamın sonuçları vardır.
- They set fire to their neighbour's house in revenge.
- İntikam için komşularının evini ateşe verdiler.
- Layla's love turned to revenge.
- Leyla'nın aşkı intikama dönüştü.
- I'll take my revenge with my own hands.
- İntikamımı kendi ellerimle alacağım.
- And so, a tale of pain and revenge begins.
- Ve böylece, ağrı ve intikam hikayesi başlar.
- Murderous revenge is a story as old as time.
- Cinayetle alınan intikam zaman kadar eski bir hikayedir.
- We want revenge.
- İntikam istiyoruz.
- Sami wants revenge.
- Sami intikam istiyor.
- Revenge is an endless cycle.
- İntikam sonsuz bir döngüdür.
- The best revenge is indifference, contempt.
- En iyi intikam kayıtsızlıktır, küçümsemedir.
- Revenge is a confession of pain.
- İntikam acının itirafıdır.
- Revenge can be sweet.
- İntikam tatlı olabilir.
- Layla's love turned to revenge.
- Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.
- We all wanted revenge.
- Biz hepimiz intikam istedik.
- After his brother was killed by a rival gang, Tom planned revenge.
- Erkek kardeşi rakip bir çete tarafından öldürüldükten sonra, Tom intikam planladı.
- I want revenge.
- İntikam istiyorum.
- And so, a tale of pain and revenge begins.
- Ve böylece, bir acı ve intikam hikayesi başlıyor.
- Revenge is the best revenge.
- İntikam en iyi intikamdır.
- The endless cycle of revenge can only be broken by forgiveness.
- Sonsuz intikam döngüsü ancak affetme ile kırılabilir.
- Only forgiveness can break the endless cycle of revenge.
- Sonsuz intikam döngüsünü sadece bağışlama kırabilir.
- Are you taking revenge on me?
- Benden intikam mı alıyorsun?
- They were motivated by revenge.
- İntikam peşindeydiler.
Show More (44)
|
|
- Tom wanted revenge.
- Tom intikam almak istedi.
- He revenged himself.
- İntikamını aldı.
- Tom said he wanted revenge.
- Tom intikam almak istediğini söyledi.
- I must exact my revenge!
- İntikamımı almalıyım!
- Sami wants revenge.
- Sami intikam almak istiyor.
- We all wanted revenge.
- Hepimiz intikam almak istedik.
- I will do whatever it takes to have my revenge.
- İntikamımı almak için ne gerekiyorsa yapacağım.
- Sami wasn't interested in the justice system and wanted revenge street-style.
- Sami adalet sistemiyle ilgilenmiyordu ve sokakta intikam almak istiyordu.
- After his brother was killed by a rival gang, Tom planned revenge.
- Kardeşi rakip bir çete tarafından öldürüldükten sonra Tom intikam almayı planladı.
- The father asked for revenge against the man who deflowered his daughter.
- Baba kızının kızlığını bozan adamdan intikam almak istedi.
- We wanted revenge, and we got it.
- İntikam almak istiyorduk ve aldık.
- I took my revenge.
- İntikamımı aldım.
- Fadil offered Layla a chance for revenge.
- Fadıl, Leyla'ya intikam alma şansı verdi.
- I took my revenge.
- Ben intikamımı aldım.
- Fadil wanted to take some sort of revenge against Layla.
- Fadıl Leyla'dan bir çeşit intikam almak istiyordu.
- I will do whatever it takes to have my revenge.
- Ben intikam almak için ne gerekiyorsa yapacağım.
- Sami will have his revenge.
- Sami intikamını alacak.
- I'll have my revenge.
- İntikamımı alacağım.
- Fadil wanted to take some sort of revenge against Layla.
- Fadıl, Leyla'ya karşı bir tür intikam almak istedi.
- Some people cannot tolerate to be rejected, and when this happens, they want revenge.
- Bazı insanlar reddedilmeye tahammül edemezler ve bu olduğunda intikam almak isterler.
- I wanted revenge.
- İntikam almak istedim.
- We want revenge.
- Biz intikam almak istiyoruz.
Show More (19)
|