rewarding - English Turkish Sentences
English Turkish
rewarding ödüllendirici adj.
  • Investing in sustainable energy is costly, but rewarding.
  • Sürdürülebilir enerjiye yatırım yapmak maliyetli ancak ödüllendiricidir.
  • Secondly, creating a creative and rewarding atmosphere is of the essence, and this will be difficult.
  • İkinci olarak yaratıcı ve ödüllendirici bir atmosfer yaratmak çok önemlidir ve bu zor olacaktır.
  • Investing in sustainable energy is costly, but rewarding.
  • Sürdürülebilir enerjiye yatırım yapmak maliyetlidir ama ödüllendiricidir.
Show More (6)
rewarding faydalı adj.
  • I am sure that we all took away rewarding reading matter during our summer break.
  • Eminim ki hepimiz yaz tatilimiz boyunca faydalı okumalar yaptık.
  • It was a very rewarding experience.
  • O çok faydalı bir deneyimdi.
  • It was a very rewarding experience.
  • Çok faydalı bir deneyimdi.
Show More (1)
rewarding çabalara değen adj.
  • Bodybuilding is a hobby that is rewarding in the long term.
  • Vücut geliştirme uzun vadede çabanıza değecek bir hobidir.
Show More (-2)
rewarding değerli adj.
  • It was one of the most rewarding experiences of my life.
  • Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi.
Show More (-2)