|
- The Colosseum is one of the iconic landmarks of Rome.
- Kolezyum, Roma'nın simge yapılarından biridir.
- We run the risk today of fiddling while Rome burns.
- Bugün Roma yanarken biz de yan çizme riskiyle karşı karşıyayız.
- The World Food Summit in Rome did not give evidence of a similar pro-active approach.
- Roma'daki Dünya Gıda Zirvesi benzer bir pro-aktif yaklaşıma işaret etmemektedir.
- We need to take action to alleviate the debt, as has recently been pointed out at the FAO Summit in Rome too.
- Yakın zamanda Roma'daki FAO Zirvesi'nde de belirtildiği gibi, borcu hafifletmek için harekete geçmemiz gerekiyor.
- The Rome Summit has once again revealed the divide between the northern and southern hemispheres.
- Roma Zirvesi kuzey ve güney yarımküreler arasındaki uçurumu bir kez daha ortaya koymuştur.
- The relationship to the Brussels II Regulation and the Rome Convention was clarified.
- Brüksel II Tüzüğü ve Roma Konvansiyonu ile olan ilişki açıklığa kavuşturulmuştur.
- The objective is for the IGC, in any event, to begin and end in Rome.
- Amaç, Hükûmetlerarası Konferans'ın her halükarda Roma'da başlayıp Roma'da sona ermesidir.
- I am probably going to Rome next weekend to discuss the same problems.
- Muhtemelen önümüzdeki hafta sonu aynı sorunları görüşmek üzere Roma'ya gideceğim.
- I believe there were certainly circuses this time in Rome, but the bread was forgotten.
- Roma'da bu kez kesinlikle sirkler olduğuna inanıyorum, ancak ekmek unutuldu.
- This summer, as I was on my way along the Rome-Naples motorway to Rome airport, I stopped in Cassino.
- Bu yaz Roma-Napoli otoyolundan Roma havaalanına giderken Cassino'da durdum.
- Surely we could have expected that the Rome Summit would have agreed an action plan to stop this slaughter.
- Elbette Roma Zirvesi'nin bu katliamı durdurmak için bir eylem planı kabul etmesini bekleyebilirdik.
- I believe there were certainly circuses this time in Rome, but the bread was forgotten.
- Roma'da bu sefer kesinlikle sirkler olduğuna inanıyorum ama ekmek unutuldu.
- We have five major expectations from the Rome Summit, which were alluded to by the presidency.
- Roma Zirvesi'nden beş temel beklentimiz var ve bunlar dönem başkanlığı tarafından da dile getirildi.
- Rome was an occasion to re-establish the importance of the food issue in general.
- Roma, genel olarak gıda konusunun önemini yeniden ortaya koymak için bir fırsat oldu.
- Are not Article 98 agreements in line with the spirit and letter of the Rome Treaty?
- 98. Madde anlaşmaları Roma Antlaşmasının ruhuna ve lafzına uygun değil midir?
- Last week in Rome I and my colleagues had a series of meetings in connection with the reaction to terrorism.
- Geçen hafta Roma'da ben ve meslektaşlarım terörizme verilen tepkiyle ilgili olarak bir dizi toplantı gerçekleştirdik.
- I shall present this next week to the informal Justice and Home Affairs Council in Rome.
- Bu konuyu önümüzdeki hafta Roma'da gayri resmi Adalet ve İçişleri Konseyi'ne sunacağım.
- It is not difficult to foresee the compromise at the Rome Summit in December of next year.
- Önümüzdeki yılın Aralık ayında yapılacak Roma Zirvesi'nde uzlaşmaya varılacağını öngörmek zor değil.
- The Heads of State and Government, however, are absent from the World Food Summit in Rome this week.
- Ancak Devlet ve Hükümet Başkanları bu hafta Roma'da düzenlenen Dünya Gıda Zirvesi'ne katılmıyor.
- The Loya Jirga was opened by the former king, whom I had the pleasure of meeting last September in Rome.
- Loya Jirga, geçtiğimiz Eylül ayında Roma'da tanışmaktan memnuniyet duyduğum eski kral tarafından açıldı.
- We saw this at the NATO summit in Rome.
- Bunu Roma'daki NATO zirvesinde gördük.
- For this reason also I hope that the meeting in Rome will produce real results.
- Bu nedenle de Roma'daki toplantının gerçek sonuçlar doğuracağını umuyorum.
- The World Food Summit in Rome did not give evidence of a similar pro-active approach.
- Roma'daki Dünya Gıda Zirvesi benzer bir pro-aktif yaklaşıma dair kanıt sunmadı.
- This will also be an important theme at the World Food Summit in Rome.
- Bu konu Roma'daki Dünya Gıda Zirvesi'nde de önemli bir tema olacaktır.
- I actually met him on Tuesday 11 September when I was in Italy attending a meeting of 500 young people in Rome.
- Aslında onunla 11 Eylül Salı günü İtalya'dayken Roma'da 500 gencin katıldığı bir toplantıda tanıştım.
- The European Parliament has been moved from Strasbourg to Rome.
- Avrupa Parlamentosu Strazburg'dan Roma'ya taşındı.
- Its results will be presented at a ministerial conference on 30 May 2002, in Rome.
- Sonuçlar 30 Mayıs 2002 tarihinde Roma'da düzenlenecek bir bakanlar konferansında sunulacaktır.
- Fourteen days after the gathering in Rome, what really new developments can one expect on the constitutional front?
- Roma'daki toplantıdan on dört gün sonra, anayasal cephede gerçekten ne gibi yeni gelişmeler beklenebilir?
- The issue was also raised at the EU-Russia Summit of 6 November 2003 in Rome.
- Bu konu 6 Kasım 2003 tarihinde Roma'da düzenlenen AB-Rusya Zirvesi'nde de gündeme gelmiştir.
- The Rome Summit has once again revealed the divide between the northern and southern hemispheres.
- Roma Zirvesi kuzey ve güney yarımküreler arasındaki ayrımı bir kez daha ortaya koymuştur.
- Rome is the right place for those interested in studying in a capital city with a rich heritage.
- Roma, zengin bir mirasa sahip bir başkentte eğitim almak isteyenler için doğru yerdir.
- What will I do in Rome?
- Roma'da ne yapacağım?
- Not only did we go to Paris, but we also visited Rome.
- Sadece Paris'e gitmekle kalmadık, Roma'yı da ziyaret ettik.
- She was born in Rome.
- O Roma'da doğdu.
- When I lived in Rome, I took the subway every day.
- Roma'da yaşarken her gün metroya binerdim.
- When in Rome, do as the Romans do.
- Roma'dayken, Romalıların yaptığını yap.
- Tom passed away in Rome.
- Tom Roma'da vefat etti.
- It happened in Rome.
- O, Roma'da oldu.
- I'd like to live in Rome someday.
- Bir gün Roma'da yaşamak isterim.
- Nero looked at Rome while it was burning.
- Nero Roma yanarken Roma'ya baktı.
- My best friend is currently in Rome.
- En iyi arkadaşım şu anda Roma'da.
- Maximus is the savior of Rome.
- Maximus Roma'nın kurtarıcısıdır.
- Rome is worthy of a visit.
- Roma, ziyaret etmeye değer.
- Rome has a lot of ancient buildings.
- Roma'da çok sayıda antik bina var.
- When will you leave for Rome?
- Roma için ne zaman yola çıkacaksın?
- Rome is a city worth visiting.
- Roma, görülmeye değer bir şehirdir.
- It's impossible to see all the sights in Rome in one day.
- Roma'daki tüm turistik yerleri bir günde görmek imkansız.
- They stayed in Rome till September.
- Eylül ayına kadar Roma'da kaldılar.
- Since he's visited Rome many times, he knows it well.
- Roma'yı birçok kez ziyaret ettiği için iyi biliyor.
- If you have ever visited Rome, you must have seen the Coliseum.
- Eğer Roma'yı ziyaret ettiyseniz, Kolezyum'u görmüş olmalısınız.
- I have been to Rome.
- Roma'da bulundum.
- He lives in Rome.
- O Roma'da yaşıyor.
- There are many ancient cities in Italy, Rome and Venice for example.
- İtalya'da birçok antik şehir var, örneğin Roma ve Venedik.
- It doesn't take three hours to get to Rome.
- Roma'ya gitmek üç saat sürmez.
- St Peter's is in Rome and St Paul is in London.
- Aziz Peter Roma'da ve Aziz Paul Londra'dadır.
- He was born in Rome.
- O, Roma'da doğdu.
- He came to Rome to study Italian.
- Roma'ya İtalyanca öğrenmeye gelmiş.
- There are many stone pines in Rome.
- Roma'da çok sayıda fıstık çamı var.
- I live in Rome.
- Roma'da yaşıyorum.
- Beijing is bigger than Rome.
- Pekin Roma'dan daha büyük.
- He was in Rome and he didn't see the Pope.
- O Roma'daydı ve Papayı görmedi.
- A great earthquake occurred in Rome during the reign of Tiberius.
- Tiberius döneminde Roma'da büyük bir deprem oldu.
- There are many ancient cities in Italy, Rome and Venice for example.
- İtalya'da Roma ve Venedik gibi birçok antik kent vardır.
- He returns from Rome tomorrow.
- Yarın Roma'dan dönüyor.
- I'll stay in Rome for three days.
- Roma'da üç gün kalacağım.
- Tom had a car accident in Rome.
- Tom Roma'da bir araba kazası geçirdi.
- I once lived in Rome.
- Ben bir zamanlar Roma'da yaşadım.
- Rome wasn't built in a day.
- Roma bir günde kurulmadı.
- Tokyo is bigger than Rome.
- Tokyo Roma'dan daha büyüktür.
- I lived in Rome.
- Ben Roma'da yaşadım.
- Tom passed away in Rome.
- Tom, Roma'da öldü.
- Rome was founded by Romulus and Remus.
- Roma, Romulus ve Remus tarafından kuruldu.
- Rome became a great power under Julius Caesar.
- Roma, Julius Caesar döneminde büyük bir güç haline geldi.
- I don't know when she decided to leave Rome.
- Onun ne zaman Roma'yı terk etmeye karar verdiğini bilmiyorum.
- Rome wasn't built in a day.
- Roma bir günde inşa edilmedi.
- It doesn't take three hours to get to Rome.
- Roma'ya varmak üç saat sürmez.
- I am in Rome now.
- Şu anda Roma'dayım.
- The history of Rome is very interesting.
- Roma'nın tarihi çok ilginç.
- There are many pine trees in Rome.
- Roma'da birçok çam ağacı var.
- At about this time, Lucius Cornelius Sulla, after becoming the dictator of Rome, thought that Caesar was a political threat to his rule.
- Bu sıralarda Lucius Cornelius Sulla, Roma'nın diktatörü olduktan sonra Sezar'ın kendi yönetimi için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.
- I hope that you will arrive in Rome soon.
- Umarım yakında Roma'ya varırsınız.
- Our train reached Rome after dark.
- Trenimiz hava karardıktan sonra Roma'ya ulaştı.
- It's impossible to see all the sights in Rome in one day.
- Roma'da bütün görülecek yerleri bir günde görmek imkansızdır.
- I'll remain in Rome for three days.
- Üç gün Roma'da kalacağım.
- They captured Rome in June of 1944.
- Haziran 1944'te Roma'yı ele geçirdiler.
- We arrived at a hotel in Rome.
- Roma'da bir otele vardık.
- Nero looked at Rome while it was burning.
- Neron Roma yanarken ona baktı.
- I have always wanted to live in Rome.
- Her zaman Roma'da yaşamak istemişimdir.
- Rome is famous for its ancient architecture.
- Roma, antik mimarisi ile ünlüdür.
- Not only did we go to Paris, but we also went to Rome.
- Sadece Paris'e değil, Roma'ya da gittik.
- He went to Rome, where he saw a lot of old buildings.
- Roma'ya gitti ve orada birçok eski bina gördü.
- There are many pine trees in Rome.
- Roma'da birçok çam ağacı vardır.
- I have always wanted to live in Rome.
- Ben de hep Roma'da yaşamak istemişimdir.
- Rome is an old city.
- Roma eski bir şehirdir.
- I intended to visit Rome last year.
- Geçen yıl Roma'ya gitmeye niyetlendim.
- At about this time, Lucius Cornelius Sulla, after becoming the dictator of Rome, thought that Caesar was a political threat to his rule.
- Bu sıralarda, Lucius Cornelius Sulla, Roma diktatörü olduktan sonra, Sezar'ın onun egemenliği için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.
- St Peter's is in Rome and St Paul is in London.
- Aziz Peter Roma'da ve Aziz Paul Londra'da.
- When did you go to Rome?
- Roma'ya ne zaman gittiniz?
- Why did Rome fall?
- Neden Roma düştü?
- We live in Rome.
- Roma'da yaşıyoruz.
- Rome is in Italy.
- Roma İtalya'dadır.
- When I lived in Rome, I took the subway every day.
- Ben Roma'da yaşarken, her gün metroya bindim.
- I went to Rome on business.
- İş için Roma'ya gittim.
- Paul was born in Rome.
- Paul Roma'da doğdu.
- It happened in Rome.
- Roma'da oldu.
- Mario says that Romulus is the founder of Rome.
- Mario, Romulus'un Roma'nın kurucusu olduğunu söylüyor.
- He was born in Rome.
- Roma'da doğdu.
- Rome is a city worth visiting.
- Roma, ziyaret etmeye değer bir şehirdir.
- The history of Rome is very interesting.
- Roma'nın tarihi çok ilginçtir.
- All roads lead to Rome.
- Bütün yollar Roma'ya çıkar.
- Rome is an ancient city.
- Roma antik bir şehirdir.
- It's impossible to see Rome in a day.
- Roma'yı bir günde görmek imkansız.
- While in Europe, she visited Rome.
- Avrupa'dayken Roma'yı ziyaret etti.
- I'm going to visit Rome this summer.
- Bu yaz Roma'yı ziyaret edeceğim.
- Rome is the capital of the world.
- Roma, dünyanın başkentidir.
- Paul came to Rome to greet me.
- Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi.
- I intended to visit Rome last year.
- Geçen yıl Roma'yı ziyaret etmek niyetindeydim.
- I have been to Rome.
- Roma'ya gitmiştim.
- When will you leave for Rome?
- Sen Roma'ya ne zaman gideceksin?
- Rome burned and the Kaiser sang.
- Roma yandı ve Kayzer şarkı söyledi.
- After ten days I'll go to Rome.
- On gün sonra Roma'ya gideceğim.
- I am in Rome now.
- Ben şimdi Roma'dayım.
- I often travel between Rome and Milan.
- Sık sık Roma ve Milano arasında seyahat ederim.
- Rome burned and the Kaiser sang.
- Roma yandı ve Kaiser şarkı söyledi.
- Tokyo is bigger than Rome.
- Tokyo Roma'dan daha büyük.
- When are you leaving for Rome?
- Ne zaman Roma'ya gidiyorsun?
- I'm returning to Rome.
- Roma'ya dönüyorum.
- She lives in Rome.
- O, Roma'da yaşıyor.
- Rome was not built in a day.
- Roma bir günde inşa edilmedi.
- She lives in Rome.
- Roma'da yaşıyor.
- The Tiber divides Rome into two parts.
- Tiber nehri Roma'yı ikiye böler.
- My children live in Rome.
- Çocuklarım Roma'da yaşıyor.
- It is next to impossible to see Rome in a day.
- Roma'yı bir günde görmek neredeyse imkansız.
- The city of Rome is famous.
- Roma şehri ünlüdür.
- He is now either in Rome or in Paris.
- O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.
- A great earthquake occurred in Rome during the reign of Tiberius.
- Tiberius döneminde Roma'da büyük bir deprem meydana geldi.
- Rome is famous for its ancient architecture.
- Roma, antik mimarisiyle ünlüdür.
- The train leaves Rome at eight.
- Tren saat sekizde Roma'dan kalkıyor.
- What did you bring me from Rome?
- Bana Roma'dan ne getirdin?
- Rome is the capital of the world.
- Roma dünyanın başkentidir.
- The train leaves Rome at eight.
- Tren Roma'dan sekizde kalkıyor.
- Rome has declared war on Venice.
- Roma, Venedik'e savaş ilan etti.
- When did you travel to Rome?
- Roma'ya ne zaman gittiniz?
- Married to an Italian, she lives in Rome now.
- Bir İtalyanla evli olduğu için, o şimdi Roma'da yaşıyor.
- The train leaves Rome at eight.
- Tren sekizde Roma'dan ayrılıyor.
- There are many stone pines in Rome.
- Roma'da birçok fıstık çamı var.
- We live in Rome.
- Biz Roma'da yaşıyoruz.
- I have always wanted to live in Rome.
- Her zaman Roma'da yaşamayı istedim.
- While in Europe, she visited Rome.
- Avrupada iken Roma'yı ziyaret etti.
- I was in Rome.
- Roma'daydım.
- The train leaves Rome at eight.
- Tren saat sekizde Roma'yı terk ediyor.
- If there is a hell, Rome must be built on it.
- Eğer bir cehennem varsa, Roma onun üzerine inşa edilmelidir.
- The Tiber divides Rome into two parts.
- Tiber nehri Roma'yı iki parçaya böler.
- The capital of Italy is Rome.
- Italya'nın başkenti Romadır.
- My best friend is in Rome now.
- En iyi arkadaşım şu an Roma'da.
- All roads lead to Rome.
- Tüm yollar Roma'ya çıkar.
- We went to Rome, where we stayed a week.
- Roma'ya gittik, orada bir hafta kaldık.
- Isn't he the graduate student of the University of Rome?
- O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?
- Tom had a car accident in Rome.
- Tom, Roma'da bir araba kazası geçirdi.
- When in Rome, do as the Romans.
- Roma'da Romalılar gibi davran.
- He is now either in Rome or in Paris.
- Şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.
- Do you like living in Rome?
- Roma'da yaşamayı seviyor musun?
- I have always wanted to live in Rome.
- Roma'da yaşamayı hep istemişimdir.
- Rome is an Italian town.
- Roma bir İtalyan şehridir.
- I once lived in Rome.
- Bir zamanlar Roma'da yaşadım.
- Have you ever visited Rome?
- Roma'yı hiç ziyaret ettin mi?
- When are you leaving for Rome?
- Roma'ya ne zaman gidiyorsun?
- We went to Rome, where we stayed a week.
- Roma'ya gittik ve orada bir hafta kaldık.
- How long will he stay in Rome?
- Roma'da ne kadar kalacak?
- Rome is an Italian city.
- Roma bir İtalyan şehridir.
- Tom died in Rome.
- Tom Roma'da öldü.
- When did you travel to Rome?
- Roma'ya ne zaman seyahat ettin?
- I don't know when he decided to leave Rome.
- Ne zaman Roma'dan ayrılmaya karar verdiğini bilmiyorum.
- When did you go to Rome?
- Roma'ya ne zaman gittin?
- He came to Rome to study Italian.
- İtalyanca öğrenmek için Roma'ya geldi.
- Rome was not built in a day.
- Roma bir günde yapılmadı.
- Where is Rome?
- Roma nerede?
- They seem to have had a good time in Rome.
- Onlar Roma'da iyi zaman geçirmiş gibi görünüyorlar.
- Why did Rome fall?
- Roma neden yıkıldı?
- When in Rome, do as the Romans.
- Roma'dayken, Romalılar gibi yap.
- What did you bring me from Rome?
- Roma'dan bana ne getirdin?
- Tom doesn't know the difference between Rome and the Roman Empire.
- Tom, Roma ve Roma İmparatorluğu arasındaki farkı bilmiyor.
- Rome is an Italian town.
- Roma bir İtalyan kentidir.
- Is this your first trip to Rome?
- Bu Roma'ya ilk seyahatiniz mi?
- Have you ever visited Rome?
- Roma'yı hiç ziyaret ettiniz mi?
- Rome is burning.
- Roma yanıyor.
- He lives in Rome.
- O, Roma'da yaşıyor.
- I'll stay in Rome for three days.
- Üç gün Roma'da kalacağım.
- Isn't he the graduate student of the University of Rome?
- Roma Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi değil mi?
- They seem to have had a good time in Rome.
- Roma'da iyi vakit geçirmişe benziyorlar.
- He came to Rome to study Italian.
- İtalyanca eğitimi almak için Roma'ya geldi.
- I intended to visit Rome last year.
- Geçen yıl Roma'yı ziyaret etmeye niyetlenmiştim.
- Driving in Rome is not recommended.
- Roma'da araç kullanmak önerilmez.
- He was in Rome and he didn't see the Pope.
- Roma'daydı ve Papa'yı görmedi.
- I'll remain in Rome for three days.
- Roma'da üç gün kalacağım.
- I hope that you will arrive in Rome soon.
- Ben yakında Roma'ya geleceğini umuyorum.
- Your mother is so fat, when she’s in town, Rome has eight hills.
- Annen o kadar şişman ki, o şehirdeyken Roma'nın sekiz tane tepesi oluyor.
- They stayed in Rome till September.
- Eylül'e kadar Roma'da kaldılar.
- I lived in Rome.
- Roma'da yaşadım.
- Rome had several mad emperors.
- Roma'nın birkaç deli imparatoru oldu.
- Rome became a great power under Julius Caesar.
- Roma, Julius Caesar'ın komutasında büyük bir güç oldu.
- Driving in Rome is not recommended.
- Roma'da araba kullanmak tavsiye edilmez.
- During this time of the year you can neither enter nor leave Rome.
- Yılın bu zamanında Roma'ya ne girebilir ne de çıkabilirsiniz.
- I don't know when she decided to leave Rome.
- Onun Roma'dan ne zaman ayrılmaya karar verdiğini bilmiyorum.
- Maximus is the savior of Rome.
- Maximus, Roma'nın kurtarıcısıdır.
- Tom doesn't know the difference between Rome and the Roman Empire.
- Tom, Roma ile Roma İmparatorluğu arasındaki farkı bilmiyor.
- I went to Rome on business.
- Roma'ya iş için gittim.
- Beijing is bigger than Rome.
- Pekin, Roma'dan daha büyüktür.
- Your mother is so fat, when she’s in town, Rome has eight hills.
- Annen o kadar şişman ki o şehirde olduğunda, Roma'nın sekiz tepesi oluyor.
- I was in Rome.
- Ben Roma'daydım.
- One can't visit Rome in one day.
- Roma'yı bir günde gezemezsin.
- I don't know when he decided to leave Rome.
- Roma'dan ne zaman ayrılmaya karar verdiğini bilmiyorum.
Show More (209)
|