English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | run (one) through v. | (birini) bıçaklamak |
Phrasals | run (one) through v. | (birine) bıçak, kılıç saplamak |
Phrasals | run (one) through v. | (birini) bıçakla, kılıçla delip geçmek |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | run through a series of one-night stands v. | bir dizi tek gecelik aşk yaşamak |
Phrasals | ||
Phrasals | run through (one) v. | (birinin) vücudunda/damarlarında dolaşmak |
Phrasals | run through (one) v. | (birinin) en güçlü/belirgin özelliği olmak |