salvo - English Turkish Sentences
English Turkish
salvo tufan n.
  • The comedian's witty remark elicited a salvo of laughter.
  • Komedyenin esprili sözleri bir kahkaha tufanına yol açtı.
Show More (-2)
salvo yaylım ateşi n.
  • The battlefield echoed with the sound of a salvo of gunfire.
  • Savaş alanı, yaylım ateşiyle yankılandı.
Show More (-2)