scramble - English Turkish Sentences
English Turkish
scramble çabalamak v.
  • The company scrambled to stay afloat.
  • Şirket ayakta kalabilmek için çabaladı.
  • We had to scramble.
  • Çabalamak zorundaydık.
  • The company scrambled to stay afloat.
  • Şirket ayakta kalmak için çabaladı.
Show More (0)
scramble karıştırmak v.
  • All my romantic stories are a scrambled version of that first one.
  • Bütün aşk hikayelerim ilkinin karıştırılmış versiyonu.
Show More (-2)