sexually transmitted - English Turkish Sentences
English Turkish
sexually transmitted cinsel yolla bulaşan adj.
  • Coitus interruptus does not protect against sexually transmitted diseases.
  • Cinsel ilişki cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz.
  • Life is a fatal sexually transmitted disease.
  • Hayat, cinsel yolla bulaşan ölümcül bir hastalıktır.
  • Have you ever received treatment for a sexually transmitted disease?
  • Hiç cinsel yolla bulaşan bir hastalık için tedavi gördünüz mü?
Show More (4)