| 1 |
singing |
şarkı |
adj. |
|
- My daughter, Kate, won a singing competition and I'm proud of her.
- Kızım, Kate, bir şarkı yarışmasını kazandı ve ben onunla gurur duyuyorum.
- I'm in a singing group.
- Bir şarkı grubundayım.
- I entered a singing contest.
- Bir şarkı yarışmasına katıldım.
- Did you enter the singing contest?
- Şarkı yarışmasına katıldın mı?
- They're in a singing group.
- Bir şarkı grubundalar.
- There are many singers in this singing festival.
- Bu şarkı festivalinde birçok şarkıcı var.
- My daughter, Kate, won a singing competition and I'm proud of her.
- Kızım Kate bir şarkı yarışmasını kazandı ve onunla gurur duyuyorum.
- According to what they say, that boy is very good at singing.
- Onların dediğine göre, o çocuk şarkı söylemede çok iyi.
Show More (5)
|
| 2 |
singing |
şan |
n. |
|
- The next stage is of course the civilised society to which we all, whether engineers or singing teachers, are striving.
- Bir sonraki aşama ise, ister mühendis ister şan öğretmeni olsun, hepimizin ulaşmak için çabaladığı uygar toplumdur.
- He's a singing teacher.
- Şan öğretmenidir.
- He's a singing teacher.
- Bir şan öğretmeni.
- She takes singing and dancing lessons, not to mention swimming and tennis lessons.
- Şan ve dans dersleri alıyor, yüzme ve tenis derslerinden bahsetmiyorum bile.
- Tom is a singing teacher.
- Tom bir şan öğretmeni.
Show More (2)
|
| 3 |
singing |
ötüş |
n. |
|
- Birds are singing here and there in the park.
- Parkın orasında burasında kuşlar ötüşüyor.
- Birds were singing among the trees.
- Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.
- The birds' beautiful singing was heard among the trees.
- Kuşların güzel ötüşü ağaçların arasından duyuluyordu.
Show More (0)
|
| 4 |
singing |
ötme |
n. |
|
- I wonder whether we feel today that all the institutions of the EU have done enough to let the small bird sing.
- Bugün AB'nin tüm kurumlarının küçük kuşun ötmesi için yeterince çaba sarf edip etmediğini merak ediyorum.
Show More (-2)
|
