situated - English Turkish Sentences
English Turkish
situated bulunan adj.
  • The hotel was situated near the lake.
  • Otel gölün yakınında bulunuyordu.
  • Where is Algeria situated?
  • Cezayir nerede bulunuyor?
  • Andorra is a small principality situated between Spain and France.
  • Andorra, İspanya ve Fransa arasında bulunan küçük bir prensliktir.
Show More (1)
situated yerleşmiş adj.
  • We situated ourselves in the seats nearest the exit.
  • Çıkışa en yakın koltuklara yerleştik.
Show More (-2)