sleepwalking - English Turkish Sentences
English Turkish
sleepwalking uyurgezerlik n.
  • We must stop sleepwalking and acting as though these were isolated incidents.
  • Uyurgezerliği ve bunlar münferit olaylarmış gibi davranmayı bırakmalıyız.
  • In conclusion, the European Council, headed by the Danes, is sleepwalking into the future.
  • Sonuç olarak, Danimarkalılar tarafından yönetilen Avrupa Konseyi geleceğe doğru uyurgezerlik yapmaktadır.
  • Dan had a history of sleepwalking.
  • Dan'ın uyurgezerlik öyküsü vardı.
Show More (1)
sleepwalking uykuda gezme n.
  • Dan had been sleepwalking.
  • Dan uykuda geziyordu.
Show More (-2)