sober - English Turkish Sentences
English Turkish
sober ayık (alkol vb) adj.
  • When was the last time you saw him sober? He's always drunk.
  • Onu en son ne zaman ayık gördünüz? Adam her zaman sarhoş.
  • When he was sober, his whole personality changed.
  • Sarhoşluktan ayılınca tüm kişiliği değişti.
  • When he was sober, his whole personality changed.
  • Ayıldığında kişiliği tamamıyla değişmişti.
Show More (31)
sober ciddi adj.
  • He is a sober reminder that gambling addiction is dangerous.
  • Kumar bağımlılığının tehlikeli olduğunu ciddi bir şekilde hatırlatıyor.
Show More (-2)
sober ağırbaşlı adj.
  • That's a sober color you've chosen.
  • Çok ağırbaşlı bir renk seçmişsiniz.
Show More (-2)
sober aklını başına getirmek v.
  • The bad news sobered us instantly.
  • Kötü haber anında aklımızı başımıza getirdi.
Show More (-2)
sober ölçülü adj.
  • Wishful thinking is an obstacle to anything approaching sober realism.
  • Hevesli düşünce, ölçülü gerçekçiliğe yaklaşan her şeyin önünde bir engeldir.
Show More (-2)