|
- I'm already stressed out.
- Zaten stresliyim.
- I'm really stressed out.
- Gerçekten stresliyim.
- Tom always seems stressed out.
- Tom her zaman stresli görünüyor.
- When I'm stressed, I squeeze the ball.
- Stresli olduğumda topu sıkarım.
- Nancy is stressed out.
- Nancy stresli.
- People are too stressed out.
- İnsanlar fazla stresliler.
- I'm stressed out.
- Stresliyim.
- When I'm stressed, I squeeze the ball.
- Stresli olduğumda, topu sıkarım.
- I'm always stressed out.
- Her zaman stresliyimdir.
- Don't be so stressed out.
- Bu kadar stresli olma.
- The waitress serving us at the diner was exhausted and stressed.
- Bize lokantada hizmet eden garson bitkin ve stresli idi.
- Tom seems stressed.
- Tom stresli görünüyor.
- The waitress serving us at the diner was exhausted and stressed.
- Lokantada bize hizmet eden garson yorgun ve stresliydi.
- I'm feeling stressed.
- Kendimi stresli hissediyorum.
- When I'm stressed, I start cooking for hours.
- Stresli olduğumda saatlerce yemek yapıyorum.
- Tom seemed to be stressed.
- Tom stresli görünüyordu.
- I can't sleep when I'm stressed out.
- Stresli iken uyuyamam.
- I can't sleep when I'm stressed out.
- Stresli olduğumda uyuyamıyorum.
- Kaneko was so stressed out at her new job that she had a nervous breakdown.
- Kaneko yeni işinde o kadar stresliydi ki sinir krizi geçirdi.
- You seemed stressed.
- Stresli görünüyordun.
- Tom is really stressed out.
- Tom gerçekten stresli.
- Tom told Mary that he thought John was really stressed out.
- Tom Mary'ye John'un gerçekten stresli olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom is stressed out.
- Tom stresli.
- Tom seemed stressed.
- Tom stresli görünüyordu.
- You seem stressed.
- Stresli görünüyorsun.
- The whole family is stressed.
- Bütün aile stresli.
Show More (23)
|
