surprisingly - English Turkish Sentences
English Turkish
surprisingly şaşırtıcı bir şekilde adv.
  • He is rather surprisingly in his house near Malaga in Spain.
  • İspanya'da Malaga yakınlarındaki evinde oldukça şaşırtıcı bir şekilde.
  • It is also rather surprisingly still enjoying an economic growth rate of 4%.
  • Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde hala %4'lük bir ekonomik büyüme oranına sahip.
  • Surprisingly, her story checks out, she really was at the library until midnight last night.
  • Şaşırtıcı bir şekilde, hikayesi doğru çıktı, gerçekten de dün gece yarısına kadar kütüphanedeymiş.
Show More (8)
surprisingly şaşırtıcı biçimde adv.
  • Surprisingly he is a very good boy.
  • Şaşırtıcı biçimde o çok iyi bir çocuk.
  • The stock market was surprisingly quiet today.
  • Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.
  • Tom's French is surprisingly good.
  • Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyi.
Show More (3)
surprisingly şaşırtıcı bir biçimde adv.
  • The doll was surprisingly lifelike.
  • Bebek şaşırtıcı bir biçimde canlı gibiydi.
Show More (-2)