|
- I felt better after I took a rest.
- Dinlendikten sonra daha iyi hissettim.
- After walking for an hour, we stopped to take a rest.
- Bir saat yürüdükten sonra dinlenmek için durduk.
- She came alive after taking a rest.
- O, dinlendikten sonra canlandı.
- The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehirin dinlenmek için harika bir yeri vardır.
- Let's stop and take a rest.
- Durup dinlenelim.
- As you are tired, you had better take a rest.
- Yorgun olduğun için, dinlensen iyi olur.
- How about taking a rest?
- Dinlenmeye ne dersin?
- I can take a rest.
- Dinlenebilirim.
- She advised him to take a rest, but he didn't follow her advice.
- Ona dinlenmesini tavsiye etti ama o tavsiyesine uymadı.
- Tom advised Mary to take a rest.
- Tom Mary'ye dinlenmesini tavsiye etti.
- How about taking a rest?
- Dinlenmeye ne dersiniz?
- Instead of taking a rest, he worked much harder than usual.
- Dinlenmek yerine her zamankinden çok daha fazla çalıştı.
- I think you had better take a rest.
- Sanırım dinlensen iyi olur.
- May I take a rest for a while?
- Bir süre dinlenebilir miyim?
- I want to take a rest.
- Ben dinlenmek istiyorum.
- I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- It gone without saying, if you are tired, you should take a rest.
- Yorgunsanız dinlenmeniz gerektiğini söylemeye gerek yok.
- God created the earth and took a rest one day later; though ever since he created women, he has had no peace and quiet.
- Tanrı dünyayı yarattı ve bir gün sonra dinlendi; ancak kadınları yarattığından beri hiç huzur ve sessizlik olmadı.
- The driver felt like taking a rest.
- Sürücünün canı dinlenmek istedi.
- I have to take a rest.
- Dinlenmek zorundayım.
- Have you ever taken a rest in your car?
- Hiç arabanızda dinlendiniz mi?
- Nothing is more pleasant than taking a rest after hard work.
- Çok çalıştıktan sonra dinlenmekten daha keyifli bir şey yoktur.
- Let's take a rest in the garden instead of indoors.
- İçeride dinlenmek yerine bahçede dinlenelim.
- I wanted to take a rest.
- Biraz dinlenmek istedim.
- It would be better if you took a rest here.
- Burada dinlenirseniz daha iyi olur.
- The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehrin dinlenmek için harika bir yeri var.
- How about stopping the car and taking a rest?
- Arabayı durdurup dinlenmeye ne dersin?
- Having worked all day, he wanted to take a rest.
- Bütün gün çalıştıktan sonra dinlenmek istemiş.
- Tom is taking a rest.
- Tom dinleniyor.
- Let's take a rest.
- Dinlenelim.
- Let's take a rest here.
- Burada dinlenelim.
- Since you look tired, you had better take a rest.
- Yorgun göründüğün için biraz dinlensen iyi olur.
- She advised him to take a rest.
- Ona dinlenmesini tavsiye etti.
- Why don't you pull over and take a rest for a while?
- Neden kaldırıma yanaşıp bir süre dinlenmiyorsun?
- We took a rest one after the other.
- Peş peşe dinlendik.
- It would be better if you took a rest here.
- Burada dinlenirsen daha iyi olurdu.
- The driver felt like taking a rest.
- Şoför dinlenmek istedi.
- I feel like taking a rest.
- Canım dinlenmek istiyor.
- How about stopping the car and taking a rest?
- Arabayı durdurmaya ve biraz dinlenmeye ne dersin?
- She came alive after taking a rest.
- Dinlendikten sonra canlandı.
- It gone without saying, if you are tired, you should take a rest.
- Söylemeye gerek yok, eğer yorgunsan, dinlenmelisin.
- Let's take a rest for a while.
- Bir süre dinlenelim.
- After you have taken a rest, you must carry on your study.
- Dinlendikten sonra çalışmanıza devam etmelisiniz.
- Having worked all day, he wanted to take a rest.
- Tüm gün çalıştığı için dinlenmek istedi.
- Let's take a rest.
- Hadi dinlenelim.
- Let's take a rest in the shade.
- Gölgede biraz dinlenelim.
- We took a rest for a while.
- Bir süre dinlendik.
- I can take a rest.
- Ben dinlenebilirim.
- I have to take a rest.
- Biraz dinlenmeliyim.
- The doctor told her that she should take a rest.
- Doktor ona dinlenmesi gerektiğini söyledi.
- I wanted to take a rest.
- Ben dinlenmek istedim.
- I feel like taking a rest.
- Dinlenmek istiyorum.
- I advised him to take a rest.
- Ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- Let's stop and take a rest.
- Duralım ve dinlenelim.
- I am taking a rest in my car.
- Arabamda dinleniyorum.
- We haven't decided where to take a rest.
- Nerede dinleneceğimize karar vermedik.
- Have you ever taken a rest in your car?
- Sen hiç arabanda dinlendin mi?
- As you are tired, you had better take a rest.
- Yorgun olduğunuz için biraz dinlenseniz iyi olur.
- I think you'd better take a rest; you look ill.
- Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.
- Let's take a rest in the garden instead of indoors.
- Ev yerine bahçede dinlenelim.
- We will take a rest soon.
- Yakında dinleneceğiz.
- Why don't you pull over and take a rest for a while?
- Neden kenara çekip biraz dinlenmiyorsun?
- Shall we take a rest?
- Dinlenelim mi?
- We took a rest for a while.
- Biz bir süre dinlendik.
- After you have taken a rest, you must carry on your study.
- Dinlendikten sonra çalışmana devam etmelisin.
- I want to take a rest.
- Dinlenmek istiyorum.
- I felt better after I took a rest.
- Dinlendikten sonra kendimi daha iyi hissettim.
- I am taking a rest in my car.
- Ben arabamda dinleniyorum.
- May I take a rest?
- Ben dinlenebilir miyim?
- Tom advised Mary to take a rest.
- Tom, Mary'ye dinlenmesini tavsiye etti.
- Why don't we take a rest?
- Neden dinlenmiyoruz?
- What do you say to taking a rest?
- Dinlenmeye ne dersin?
- We took a rest one after the other.
- Birbiri ardına dinlendik.
Show More (71)
|