| 1 |
take turns |
sırayla yapmak |
v. |
|
- Let's take turns.
- Sırayla yapalım.
- You agreed to take turns.
- Sırayla yapmayı kabul etmiştiniz.
- Tom and I took turns.
- Tom ve ben sırayla yaptık.
- We'll take turns.
- Sırayla yapacağız.
- Tom and Mary took turns with the driving.
- Tom ve Mary araba sürmeyi sırayla yaptılar.
Show More (2)
|
| 2 |
take turns |
nöbetleşmek |
v. |
|
- Mary and her sister took turns at looking after their sick mother.
- Mary ve kız kardeşi, hasta annelerine nöbetleşe baktılar.
- Let's take turns rowing the boat.
- Nöbetleşe kürek çekelim.
- Fred and George took turns with the driving.
- Fred ve George arabayı nöbetleşerek sürdüler.
- We took turns driving on the way to Osaka.
- Osaka'ya giderken arabayı nöbetleşe sürdük.
Show More (1)
|
| 3 |
take turns |
sıra ile yapmak |
v. |
|
- We're taking turns.
- Biz sıra ile yapıyoruz.
- You agreed to take turns.
- Sıra ile yapmayı kabul ettin.
- We could take turns.
- Sıra ile yapabiliriz.
- Tom and Mary took turns.
- Tom ve Mary sıra ile yaptı.
Show More (1)
|
| 4 |
take turns |
nöbetleşe yapmak |
v. |
|
- We could take turns.
- Nöbetleşe yapabiliriz.
- Tom and I took turns.
- Tom ve ben nöbetleşe yaptık.
Show More (-1)
|
