Tureng - tango - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	tango	tango	n.
	The couple gracefully danced the tango across the ballroom floor. Çift balo salonu pistinde zarif bir tango yaptı. The small boy was Tango's only friend. Küçük çocuk Tango'nun tek dostuydu. He was completely black and was therefore called Tango the Black Cat. Tamamen siyahmış ve bu nedenle Kara Kedi Tango olarak anılırmış. Tango lived with a small boy in a small village. Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla birlikte yaşarmış. Could you please play a tango? Lütfen bir tango çalar mısın? Tango is the vertical expression of horizontal desire. Tango, yatay arzunun dikey ifadesidir. No one wanted to play with Tango except the little boy. Küçük çocuk hariç hiç kimse Tango ile oyun oynamak istemedi. Tango is the vertical expression of a horizontal intention. Tango, yatay bir niyetin dikey ifadesidir. There was once a cat whose name was Tango. Bir zamanlar, Tango adında bir kedi vardı. Once upon a time, there was a cat whose name was Tango. Bir zamanlar adı Tango olan bir kedi varmış. Once upon a time, there was a cat whose name was Tango. Bir zamanlar, Tango adında bir kedi varmış. My favorite dance is the tango. Benim en sevdiğim dans tango. Tango lived with a small boy in a small village. Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu. Tango is the vertical expression of horizontal desire. Tango yatay arzunun dikey ifadesidir. Tango lives with a small boy in a little village. Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyor. No one wanted to play with Tango except the little boy. Küçük çocuk dışında kimse Tango ile oynamak istemiyordu. I was excited for the tango lessons. Tango dersleri için heyecanlıydım. My favorite dance is the tango. En sevdiğim dans tangodur. Tango is the vertical expression of a horizontal desire. Tango, yatay bir arzunun dikey ifadesidir. Tango lives with a small boy in a little village. Tango küçük bir köyde küçük bir erkek çocuğuyla yaşar. There was once a cat whose name was Tango. Bir zamanlar adı Tango olan bir kedi varmış. Tango is the vertical expression of a horizontal intention. Tango yatay niyetin dikey ifadesidir. The small boy was Tango's only friend. Küçük çocuk Tango'nun tek arkadaşıydı. Show More (20)
2	tango	tango yapmak	v.
	They decided to tango together during the dance competition. Dans yarışması sırasında birlikte tango yapmaya karar verdiler. He knows how to dance the tango. Tango yapmayı biliyor. It takes two to tango. Tango yapmak için iki kişi gerekir. Who taught you to tango? Sana tango yapmayı kim öğretti? Tom is learning to dance the tango. Tom tango yapmayı öğreniyor. He knows how to dance the tango. O nasıl tango yapacağını biliyor. It takes two to tango. Tango yapmak iki kişi gerektirir. Show More (4)

	English	Turkish
1	tango	tango	n.
	The couple gracefully danced the tango across the ballroom floor. Çift balo salonu pistinde zarif bir tango yaptı. No one wanted to play with Tango except the little boy. Küçük çocuk hariç hiç kimse Tango ile oyun oynamak istemedi. Tango is the vertical expression of a horizontal intention. Tango, yatay bir niyetin dikey ifadesidir. There was once a cat whose name was Tango. Bir zamanlar, Tango adında bir kedi vardı. Once upon a time, there was a cat whose name was Tango. Bir zamanlar adı Tango olan bir kedi varmış. Once upon a time, there was a cat whose name was Tango. Bir zamanlar, Tango adında bir kedi varmış. My favorite dance is the tango. Benim en sevdiğim dans tango. Tango lived with a small boy in a small village. Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu. Tango is the vertical expression of horizontal desire. Tango yatay arzunun dikey ifadesidir. Tango lives with a small boy in a little village. Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyor. No one wanted to play with Tango except the little boy. Küçük çocuk dışında kimse Tango ile oynamak istemiyordu. I was excited for the tango lessons. Tango dersleri için heyecanlıydım. My favorite dance is the tango. En sevdiğim dans tangodur. Tango is the vertical expression of a horizontal desire. Tango, yatay bir arzunun dikey ifadesidir. Tango lives with a small boy in a little village. Tango küçük bir köyde küçük bir erkek çocuğuyla yaşar. There was once a cat whose name was Tango. Bir zamanlar adı Tango olan bir kedi varmış. Tango is the vertical expression of a horizontal intention. Tango yatay niyetin dikey ifadesidir. The small boy was Tango's only friend. Küçük çocuk Tango'nun tek arkadaşıydı. Tango is the vertical expression of horizontal desire. Tango, yatay arzunun dikey ifadesidir. The small boy was Tango's only friend. Küçük çocuk Tango'nun tek dostuydu. He was completely black and was therefore called Tango the Black Cat. Tamamen siyahmış ve bu nedenle Kara Kedi Tango olarak anılırmış. Tango lived with a small boy in a small village. Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla birlikte yaşarmış. Could you please play a tango? Lütfen bir tango çalar mısın? Show More (20)