tava - English Turkish Sentences
English Turkish
pan tava n.
  • You can cook delicious food in an old pan.
  • Eski bir tavada lezzetli yemekler pişirebilirsiniz.
  • Tom put the popcorn into the pan and waited for it to pop.
  • Tom patlamış mısırı tavaya koydu ve onun patlamasını bekledi.
  • Tom and Mary's little boy loves sitting on the kitchen floor banging pots and pans.
  • Tom ve Mary'nin küçük oğlu mutfakta oturup tencere ve tavalara vurmaya bayılıyor.
Show More (23)
skillet tava n.
  • Mary clobbered Tom with a skillet.
  • Mary, Tom'a tavayla vurdu.
  • Tom hit Mary on the head with a skillet.
  • Tom bir tava ile Mary'nin başına vurdu.
  • Mary clobbered Tom with a skillet.
  • Mary bir saplı tava ile Tom'u acımasızca dövdü.
Show More (1)
frying pan tava n.
  • Tom put the frying pan on the stove.
  • Tom tavayı ocağa koydu.
  • Tom burned his fingers on a hot frying pan.
  • Tom sıcak tavada parmaklarını yaktı.
  • I need a bigger frying pan.
  • Daha büyük bir tavaya ihtiyacım var.
Show More (1)
tin tava n.
  • You need square baking tins for this recipe.
  • Bu tarif için kare fırın tavalarına ihtiyacınız var.
Show More (-2)