| 1 |
pace |
tempo |
n. |
|
- The Belgian Presidency has pledged to maintain the intensive pace of negotiations.
- Belçika Dönem Başkanlığı müzakerelerin yoğun temposunu sürdürme taahhüdünde bulundu.
- The Belgian Presidency has pledged to maintain the intensive pace of negotiations.
- Belçika Dönem Başkanlığı müzakerelerin yoğun temposunu sürdürme taahhüdünde bulunmuştur.
- The Belgian Presidency is striving to maintain the intensive pace of negotiations.
- Belçika Dönem Başkanlığı müzakerelerin yoğun temposunu sürdürmek için çaba sarf etmektedir.
- The Belgian Presidency is striving to maintain the intensive pace of negotiations.
- Belçika Dönem Başkanlığı müzakerelerin yoğun temposunu sürdürmek için çaba sarf ediyor.
- Some people take up a fast pace to leave their past behind.
- Bazı insanlar geçmişlerini geride bırakmak için hızlı bir tempoya giriyor.
- Pick up the pace.
- Tempoyu artırın.
- Tom kept pace.
- Tom tempo tuttu.
- I do things at my own pace.
- Ben işleri kendi tempomda yaparım.
- He was walking up the hill at a steady pace.
- Tepeye doğru sabit bir tempoda yürüyordu.
Show More (6)
|
| 2 |
tempo |
tempo |
n. |
|
- We would like to see a faster tempo here.
- Burada daha hızlı bir tempo görmek isteriz.
- It is the quality of the process that is crucial, not the tempo.
- Önemli olan tempo değil, sürecin kalitesidir.
- It is the quality of the process that is crucial, not the tempo.
- Önemli olan tempo değil sürecin kalitesidir.
- We have different commercial systems and a different tempo of life.
- Farklı ticari sistemlerimiz ve farklı bir yaşam tempomuz var.
- Don't waste time by being engaged in details during your busy business tempo.
- Yoğun iş temponuzda detaylarla uğraşarak zaman kaybetmeyin.
Show More (2)
|
| 3 |
beat |
tempo |
n. |
|
- Make sure not to miss the beat of the music during the performance.
- Performans sırasında sakın müziğin temposunu kaçırayım demeyin.
- Feel the rhythm and follow the beat.
- Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.
- Tom beat the drum at a slow tempo.
- Tom davulu yavaş bir tempoda çaldı.
Show More (0)
|
