|
- Ten years ago in Rio, the environment and development were combined for the first time.
- On yıl önce Rio'da çevre ve kalkınma ilk kez bir araya getirilmişti.
- Most importantly, the political climate in 2002 is very different from ten years ago.
- En önemlisi, 2002'deki siyasi iklim on yıl öncesinden çok farklıdır.
- These proposals are the final product of a long discussion process initiated by the Commission ten years ago.
- Bu teklifler, Komisyon tarafından on yıl önce başlatılan uzun bir tartışma sürecinin nihai ürünüdür.
- Ten years ago this week, our Sakharov prize winner, Aung San Suu Kyi, was awarded the Nobel Peace Prize.
- On yıl önce bu hafta Sakharov ödülü sahibimiz Aung San Suu Kyi, Nobel Barış Ödülüne layık görüldü.
- The Union's faith in the multilateral approach, which it had ten years ago, is even stronger today.
- Birliğin on yıl önce sahip olduğu çok taraflı yaklaşıma olan inancı bugün daha da güçlüdür.
- Ten years ago, however, it would appear that it was sufficient.
- Ancak on yıl önce bunun yeterli olduğu görülüyordu.
- Second, because this was an opportunity that did not arise ten years ago and which will not arise in the next few years.
- İkincisi, bunun on yıl önce ortaya çıkmamış ve önümüzdeki birkaç yıl içinde de çıkmayacak bir fırsat olması.
- This was an unknown concept in the East ten years ago and today we are seeing it develop.
- Bu, on yıl önce Doğu'da bilinmeyen bir kavramdı ve bugün bunun geliştiğini görüyoruz.
- We are far more aware than we were ten years ago that vitamins do indeed have adverse effects.
- Vitaminlerin gerçekten de olumsuz etkileri olduğunun on yıl öncesine göre çok daha fazla farkındayız.
- There is more road transport than there was ten years ago.
- On yıl öncesine göre daha fazla karayolu taşımacılığı var.
- As far as biodiversity is concerned, we opted for the status quo ten years ago.
- Biyoçeşitlilik konusunda on yıl önce statükoyu tercih etmiştik.
- Worse still, most of the conventions concluded since Rio, ten years ago, are still not being applied.
- Daha da kötüsü, on yıl önce Rio'dan bu yana imzalanan sözleşmelerin çoğu hala uygulanmıyor.
- Ten years ago in Rio, we already identified commitments together, commitments which it has not been possible to keep.
- On yıl önce Rio'da, tutulması mümkün olmayan taahhütleri birlikte belirlemiştik.
- Ten years ago they were reunited, in the name of freedom.
- On yıl önce özgürlük adına yeniden bir araya geldiler.
- Ten years ago, Namibia threw out the Spanish boats and took control over her 200-mile territorial waters.
- On yıl önce Namibya İspanyol teknelerini kovdu ve 200 millik karasularının kontrolünü ele geçirdi.
- Ten years ago, Namibia threw out the Spanish boats and took control over her 200-mile territorial waters.
- On yıl önce Namibya İspanyol botlarını kovdu ve 200 millik karasularının kontrolünü ele geçirdi.
- Ten years ago, a legal framework for climate and biodiversity was established in Rio.
- On yıl önce Rio'da iklim ve biyoçeşitlilik için yasal bir çerçeve oluşturuldu.
- Anyone predicting ten years ago that we would have a single European currency, was in fact called an idealist.
- On yıl önce tek bir Avrupa para birimine sahip olacağımızı öngören herkes aslında idealist olarak adlandırılıyordu.
- Ten years ago coffee-producing countries received around one-third of every dollar spent on coffee.
- On yıl önce kahve üreticisi ülkeler kahve için harcanan her doların yaklaşık üçte birini alıyordu.
- Tom died in prison ten years ago.
- Tom on yıl önce hapishanede öldü.
- The village is now very different from what it was ten years ago.
- Köy artık on yıl önce olduğundan çok farklı.
- He went to Italy ten years ago and has lived there ever since.
- On yıl önce İtalya'ya gitti ve o zamandan beri orada yaşıyor.
- The village is now very different from what it was ten years ago.
- Köy şimdi on yıl öncesinden çok farklı.
- Prices are double what they were ten years ago.
- Fiyatlar on yıl öncesinin iki katı.
- He went to Italy ten years ago and has lived there ever since.
- O on yıl önce İtalya'ya gitti ve o zamandan beri orada yaşıyor.
- This statue was erected ten years ago.
- Bu heykel on yıl önce dikildi.
- There was a deep pond there ten years ago.
- Orada on yıl önce derin bir gölet vardı.
- He visited Mauritania ten years ago.
- On yıl önce Moritanya'yı ziyaret etti.
- Japan is not what it was ten years ago.
- Japonya on yıl önce olduğu gibi değil.
- I became a member of the club ten years ago.
- On yıl önce kulübün bir üyesi oldum.
- When I visited my hometown this summer, I found the city different from what it had been ten years ago.
- Bu yaz memleketimi ziyaret ettiğimde şehri on yıl öncesinden çok farklı buldum.
- The factory was shut down ten years ago.
- Fabrika on yıl önce kapatıldı.
- Tom retired ten years ago, but is now trying to come back.
- Tom on yıl önce emekli oldu ama şimdi geri dönmeye çalışıyor.
- It was ten years ago that he first came to Japan.
- Japonya'ya ilk gelişi on yıl önceydi.
- The first edition was published ten years ago.
- İlk baskısı on yıl önce yapılmış.
- It was ten years ago that he first came to Japan.
- O on yıl önce ilk kez Japonya'ya geldi.
- I became a member of the club ten years ago.
- On yıl önce kulübe üye oldum.
- Tom left home ten years ago.
- Tom on yıl önce evden ayrıldı.
- The war in Iraq broke out ten years ago.
- Irak'taki savaş on yıl önce patlak verdi.
- Ten years ago, our parents died in a car crash.
- On yıl önce, ailemiz bir araba kazasında öldü.
- I left Japan ten years ago.
- On yıl önce Japonya'dan ayrıldım.
- The war in Iraq happened ten years ago.
- Irak'taki savaş on yıl önce oldu.
- Ten years ago his theory would not have been generally accepted.
- On yıl önce teorisi genel kabul görmezdi.
- The situation of the villagers is better than ten years ago in many ways.
- Köylülerin durumu on yıl öncesine göre birçok açıdan daha iyi.
- He is quite different from what he was ten years ago.
- O on yıl önce olduğundan oldukça farklı.
- I am not what I was ten years ago.
- On yıl önce olduğum kişi değilim.
- Tom left home ten years ago.
- Tom on yıl önce evi terk etti.
- He is not what he was ten years ago.
- O, on yıl önce olduğu gibi değil.
- I am not what I was ten years ago.
- On yıl önce olduğum gibi değilim.
- She is not what she used to be ten years ago.
- On yıl önce olduğu gibi değil.
- Tom died in prison ten years ago.
- Tom on yıl önce cezaevinde öldü.
- My father died ten years ago.
- Babam on yıl önce öldü.
- Ten years ago, such business would have been a success.
- On yıl önce böyle bir iş başarılı olurdu.
- The first edition was published ten years ago.
- İlk baskı on yıl önce yayınlandı.
- The situation of the villagers is better than ten years ago in many ways.
- Köylülerin durumu birçok yönden on yıl öncesine göre daha iyi.
- His weight is double what it was ten years ago.
- Kilosu on yıl öncesinin iki katı.
- He lived here ten years ago.
- On yıl önce burada yaşıyordu.
- We met in a chat room, around ten years ago.
- Yaklaşık on yıl önce bir sohbet odasında tanışmıştık.
- Ten years ago, our parents died in a car crash.
- On yıl önce, ebeveynlerim bir araba kazasında öldü.
- My house, which I bought ten years ago, still looks new.
- On yıl önce aldığım evim hala yeni görünüyor.
- Smartphones would have seemed like science fiction ten years ago.
- Akıllı telefonlar on yıl önce bilim kurgu gibi görünürdü.
- Smartphones would have seemed like science fiction ten years ago.
- Akıllı telefonlar on yıl önce bilim kurgu gibi görünmüş olurdu.
- This town is quite different from what it was ten years ago.
- Bu şehir on yıl öncesine göre oldukça farklı.
- Hurricane Katrina hit New Orleans ten years ago.
- Katrina Kasırgası on yıl önce New Orleans'ı vurdu.
- I left Japan ten years ago.
- Japonya'dan on yıl önce ayrıldım.
- He is not the coward that he was ten years ago.
- O, on yıl önce olduğu gibi korkak değil.
- There was a deep pond there ten years ago.
- On yıl önce orada derin bir gölet vardı.
- This statue was erected ten years ago.
- Bu anıt on yıl önce dikildi.
- He is far better off than he was ten years ago.
- On yıl önce olduğundan çok daha varlıklı.
- Prices are double what they were ten years ago.
- Fiyatlar on yıl öncesininkinin iki katı.
- My grandfather on my mother's side passed away ten years ago.
- Anne tarafımdan büyükbabam on yıl önce vefat etti.
- She is not what she was ten years ago.
- On yıl önce olduğu gibi değil.
- She is not what she used to be ten years ago.
- O, on yıl önce olduğu gibi değil.
- We met in a chat room, around ten years ago.
- Yaklaşık on yıl önce bir sohbet odasında tanıştık.
- I visited Fukuoka ten years ago.
- On yıl önce Fukuoka'yı ziyaret ettim.
- He is far better off than he was ten years ago.
- Şu anda on yıl öncesine göre çok daha iyi durumda.
- He went there ten years ago.
- On yıl önce oraya gitmiş.
- My house, which I bought ten years ago, still looks new.
- On yıl önce satın aldığım evim hâlâ yeni görünüyor.
Show More (75)
|
