| 1 |
thanks to you |
sayende |
expr. |
|
- Thanks to you, I've learned a lot.
- Sayende çok şey öğrendim.
- Thanks to you, I spent all my money.
- Sayende tüm paramı harcadım.
- Thanks to you, the job went well.
- Sayende iş güzel gitti.
- Thanks to you, I spent all my money.
- Sayende bütün paramı harcadım.
- Thanks to you I've lost my appetite.
- Sayende iştahımı kaybettim.
- Thanks to you, I arrived on time.
- Sayende zamanında geldim.
- Thanks to you, the backlog of tedious work has been completed.
- Sayenizde, birikmiş sıkıcı işler tamamlandı.
- Thanks to you I've learnt a lot.
- Sayende çok şey öğrendim.
Show More (5)
|
| 2 |
thanks to you |
senin sayende |
expr. |
|
- I've found it myself, no thanks to you!
- Kendim buldum, senin sayende değil!
- Thanks to you I've learnt a lot.
- Senin sayende çok şey öğrendim.
- Thanks to you, the backlog of tedious work has been completed.
- Senin sayende, sıkıcı iş birikimi tamamlandı.
- I've found it myself, no thanks to you!
- Onu ben kendim buldum, senin sayende değil!
- Thanks to you, Tom.
- Senin sayende Tom.
- Thanks to you, I've learned a lot.
- Senin sayende çok şey öğrendim.
- It's thanks to you.
- Senin sayende.
- Thanks to you, Tom.
- Senin sayende, Tom.
Show More (5)
|
| 3 |
thanks to you |
sizin sayenizde |
expr. |
|
- That is good news, and is also largely thanks to you.
- Bu iyi bir haber ve aynı zamanda büyük ölçüde sizin sayenizde.
- That is good news, and is also largely thanks to you.
- Bu iyi bir haber ve büyük ölçüde sizin sayenizde oldu.
Show More (-1)
|
