Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
History
English
Turkish
1
thicken
kalınlaşmak
v.
They
thicken,
break down, and bleed each month.
Her ay
kalınlaşır,
parçalanır ve kanarlar.
Has your neck
thickened
during the previous year?
Geçen yıl boynunuz
kalınlaştı
mı?
Show More (-1)
2
thicken
koyulaştırmak
v.
Tom added wheat to
thicken
the soup.
Tom çorbayı
koyulaştırmak
için bulgur ekledi.
Tom added wheat to
thicken
the soup.
Tom çorbayı
koyulaştırmak
için buğday ekledi.
Show More (-1)