thrashing - English Turkish Sentences
English Turkish
thrashing hezimet n.
  • Our team suffered a humiliating thrashing in yesterday's match.
  • Takımımız dünkü maçta büyük hezimete uğradı.
Show More (-2)
thrashing dayak n.
  • The bully received severe thrashing.
  • Kabadayı şiddetli bir dayak yedi.
Show More (-2)