|
- My three-year-old daughter asked me to take her to the park.
- Üç yaşındaki kızım onu parka götürmemi istedi.
- A homeless man and a three-year-old boy argued for an hour about whether or not Batman has superpowers, which he does not.
- Evsiz bir adam ve üç yaşındaki bir çocuk Batman'in süper güçleri olup olmadığı konusunda bir saat boyunca tartıştılar.
- My three-year-old niece kissed me on the cheek.
- Üç yaşındaki yeğenim beni yanağımdan öptü.
- Hundreds of police and volunteers are searching thick bushland for a missing three-year-old boy.
- Yüzlerce polis ve gönüllü, üç yaşındaki kayıp bir çocuğu bulmak için çalılık arazide arama yapıyor.
- You're acting like a three-year-old.
- Üç yaşındaymış gibi davranıyorsun.
- I'd like to make an appointment for my three-year-old son.
- Üç yaşındaki oğlum için bir randevu almak istiyorum.
- Tom cried like a three-year-old.
- Tom üç yaşındaki bir çocuk gibi ağladı.
- Hundreds of police and volunteers are searching thick bushland for a missing three-year-old boy.
- Yüzlerce polis ve gönüllü yoğun çalılık alanda üç yaşındaki kayıp çocuğu arıyor.
- This is no place for a three-year-old kid.
- Burası üç yaşındaki bir çocuğa göre bir yer değildir.
- Tom gave his three-year-old son a puppy for Christmas.
- Tom üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.
- This is no place for a three-year-old kid.
- Burası üç yaşındaki bir çocuğa göre bir yer değil.
- Tom gave his three-year-old son a puppy for Christmas.
- Tom, üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.
- My three-year-old niece kissed me on the cheek.
- Üç yaşındaki yeğenim beni yanaktan öptü.
Show More (10)
|