|
- Three of my toes were amputated.
- Ayak parmaklarımdan üçü kesildi.
- Tom leaned forward and touched his toes.
- Tom öne doğru eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
- His shoes were so old that his toes were sticking out of them.
- Ayakkabıları o kadar eskiydi ki ayak parmakları dışarı çıkıyordu.
- I can't feel my toes.
- Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
- Tom struggled to touch his toes.
- Tom ayak parmaklarına dokunmak için çabaladı.
- Everyone has seven fingers and three toes.
- Herkesin yedi parmak ve üç ayak parmağı vardır.
- Show me your toes.
- Ayak parmaklarını bana göster.
- Everyone has seven fingers and three toes.
- Herkesin yedi el ve üç ayak parmağı vardır.
- My toes are numb.
- Ayak parmaklarım uyuşmuş.
- Tom's shoes were so tight he couldn't wiggle his toes.
- Tom'un ayakkabıları o kadar dardı ki ayak parmaklarını oynatamıyordu.
- The doctor asked me to wiggle my toes.
- Doktor ayak parmaklarımı oynatmamı istedi.
- Tom did step on a lot of toes.
- Tom çok fazla ayak parmağına bastı.
- Tom's injured toes were amputated.
- Tom'un yaralı ayak parmakları kesildi.
- I can't touch my toes.
- Ayak parmaklarıma dokunamıyorum.
- Wriggle your toes.
- Ayak parmaklarını oynat.
- Tom didn't mean to step on Mary's toes.
- Tom, Mary'nin ayak parmaklarına basmak istemedi.
- I don't want to step on Tom's toes.
- Tom'un ayak parmaklarına basmak istemiyorum.
- Tom struggled to touch his toes.
- Tom ayak parmaklarına dokunmak için mücadele etti.
- Don't step on my toes.
- Ayak parmaklarıma basma.
- Tom can't touch his toes.
- Tom ayak parmaklarına dokunamıyor.
- Tom rolled up his pants and dipped his toes in the water.
- Tom pantolonunu sıvadı ve ayak parmaklarını suya daldırdı.
- I can easily touch my toes.
- Ayak parmaklarıma rahatlıkla dokunabilirim.
- The doctor asked me to wiggle my toes.
- Doktor ayak parmaklarımı kıpırdatmamı istedi.
- I can easily touch my toes.
- Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
- Can I lick your toes?
- Ayak parmaklarını yalayabilir miyim?
- Three of my toes were amputated.
- Üç ayak parmağım kesildi.
- My toes are getting numb.
- Ayak parmaklarım uyuşuyor.
- My toes are freezing.
- Benim ayak parmakları donuyor.
- My toes are frozen.
- Ayak parmaklarım dondu.
- The child dipped his toes into the ocean to see if the water was cold.
- Çocuk suyun soğuk olup olmadığını görmek için ayak parmaklarını okyanusa daldırdı.
- I don't want to step on your toes.
- Ayak parmaklarına basmak istemiyorum.
- Tom can't touch his toes.
- Tom ayak parmaklarına dokunamaz.
- Don't step on my toes.
- Ayak parmaklarıma basmayın.
- Can you touch your toes?
- Ayak parmaklarına dokunabilir misin?
- Tom tried to pick up his keys with his toes.
- Tom anahtarlarını ayak parmaklarıyla almaya çalıştı.
- Your toes are frostbitten.
- Ayak parmaklarınız donmuş.
- Mary dangled her shoe off the tip of her toes.
- Mary ayakkabısını ayak parmaklarının ucunda sarkıttı.
- My toes are freezing.
- Ayak parmaklarım donuyor.
- Can you touch your toes without bending your legs?
- Bacaklarınızı bükmeden ayak parmaklarınıza dokunabilir misiniz?
- Tom wriggled his toes.
- Tom ayak parmaklarını oynattı.
- Mary buried her toes in the warm sand.
- Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.
- Your toes are frostbitten.
- Ayak parmakların donmuş.
- Watch your toes.
- Ayak parmaklarına dikkat et.
- Tom wiggled his toes.
- Tom ayak parmaklarını oynattı.
- Tom bent down and touched his toes.
- Tom eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
- Show me your toes.
- Bana ayak parmaklarını göster.
- There is no feeling in my toes at all.
- Ayak parmaklarımda hiç his yok.
- I can't feel my fingers or my toes.
- El ve ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
- Wiggle your toes.
- Ayak parmaklarını oynat.
- Wiggle your toes.
- Ayak parmaklarınızı oynatın.
- My toes are numb.
- Ayak parmaklarım uyuştu.
- Tom leaned forward and touched his toes.
- Tom öne eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
- Can I lick your toes?
- Senin ayak parmaklarını yalayabilir miyim?
Show More (50)
|