|
- And these were not all obscure games at small-time tournaments.
- Ve bunların hepsi küçük turnuvalarda gözden kaçabilecek maçlar değildi.
- She asked me who I thought would win the tournament.
- Bana turnuvayı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.
- That athlete won three times in a row in this tournament.
- O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.
- Who do you think will win the tournament?
- Sence turnuvayı kim kazanacak?
- The English team beat the Brazilian team in the international football tournament.
- İngiliz takımı uluslararası futbol turnuvasında Brezilya takımını yendi.
- I have won several tournaments.
- Birkaç turnuva kazandım.
- She asked me who I thought would win the tournament.
- O bana turnuvayı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.
- We have a soccer tournament in May.
- Mayıs ayında bir futbol turnuvamız var.
- His leg will prevent him from participating in a tennis tournament.
- Bacağı tenis turnuvasına katılmasına engel olacak.
- For sure, she'll win the championship in the tournament.
- O kesinlikle turnuvada şampiyonluk kazanacak.
- Our team won in the intercollegiate tournament.
- Takımımız üniversiteler arası turnuvayı kazandı.
- Tom is in charge of this year's tennis tournament.
- Tom bu yılki tenis turnuvasından sorumlu.
- The top eight players survived the ninth day of the tournament.
- Zirvedeki sekiz oyuncu turnuvanın dokuzuncu gününe kadar dayandı.
- Who do you think will win the tournament?
- Turnuvayı kimin kazanacağını düşünüyorsun?
- Our team won in the intercollegiate tournament.
- Takımımız üniversiteler arası turnuvada kazandı.
- Tom won the fishing tournament.
- Tom balıkçılık turnuvasını kazandı.
- Twenty teams entered the tournament.
- Turnuvaya yirmi takım girdi.
- High school baseball teams competed with one another at the tournament.
- Lise beyzbol takımları turnuvada birbirleriyle yarıştı.
- Let me congratulate you on your victory in the tournament.
- Turnuvadaki zaferini kutlamama izin ver.
- For sure, she'll win the championship in the tournament.
- Kesinlikle, turnuvada şampiyonluğu kazanacak.
- France's Antoine Griezmann was named as the player of the tournament.
- Fransa'dan Antoine Griezmann turnuvanın oyuncusu seçildi.
- The top eight players survived the ninth day of the tournament.
- En iyi ilk sekiz oyuncu turnuvanın dokuzuncu gününe dek dayanabildi.
- My brother's football team won a tournament yesterday.
- Erkek kardeşimin futbol takımı dün bir turnuva kazandı.
- Let me congratulate you on your victory in the tournament.
- Turnuvadaki zaferiniz için sizi tebrik etmeme izin verin.
- France's Antoine Griezmann was named as the player of the tournament.
- Fransa'nın Antoine Griezmann'ı turnuvanın oyuncusu olarak adlandırıldı.
- Tom's team kicked some major-league ass in the tournament.
- Tom'un takımı turnuvada büyük bir başarıya imza attı.
- Patricia will organize the tournament.
- Patricia turnuvayı organize edecek.
- Twenty teams entered the tournament.
- Turnuvaya yirmi takım katıldı.
- Tom's team kicked some major-league ass in the tournament.
- Tom'un takımı turnuvada zorlu rakipleri dize getirdi.
- Tom dropped out of the tournament.
- Tom turnuvadan çekildi.
- His leg will prevent him from participating in a tennis tournament.
- Bacağı onun tenis turnuvasına katılmasını engelleyecek.
- Tom dropped out of the tournament.
- Tom turnuvayı bıraktı.
- The English team beat the Brazilian team in the international football tournament.
- Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı Brezilya takımını yendi.
- The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.
- Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı, Brezilya takımını yendi.
- The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.
- İngiliz takımı uluslararası futbol turnuvasında Brezilya takımını yendi.
- He is in charge of this year's tennis tournament.
- Bu yılki tenis turnuvasından o sorumlu.
- My brother's football team won a tournament yesterday.
- Kardeşimin futbol takımı dün bir turnuva kazandı.
Show More (34)
|