|
- People and organisations have been put on lists and suddenly forbidden to travel abroad.
- Kişi ve kuruluşlar listelere alınmış ve aniden yurtdışına seyahat etmeleri yasaklanmıştır.
- In those days, few people could travel abroad.
- O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
- When you travel abroad, you usually need a passport.
- Yurtdışına seyahat ettiğinizde genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.
- Even though we're supposedly in a recession, people are traveling abroad in record numbers this Golden Week holiday.
- Sözde durgunluk içinde olmamıza rağmen, insanlar bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda yurtdışına seyahat ediyor.
- I love to travel abroad.
- Yurtdışına seyahat etmeyi seviyorum.
- If I had studied English harder when I was at college, I could travel abroad at any time.
- Ben üniversitede iken sıkı İngilizce eğitimi alsaydım, herhangi bir zamanda yurtdışına seyahat edebilirdim.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
- Yurtdışına seyahat etmek en sevdiğim şeylerden biri.
- Tom travels abroad to see the world.
- Tom dünyayı görmek için yurtdışına seyahat ediyor.
- I spent my vacation traveling abroad.
- Tatilimi yurtdışına seyahat ederek geçirdim.
- He likes travelling abroad by air.
- O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
- Though she wanted to travel abroad by herself, she decided not to.
- Tek başına yurtdışına seyahat etmek istemesine rağmen, bundan vazgeçti.
- Traveling abroad is out of the question.
- Yurtdışına seyahat etmek söz konusu değil.
- I love to travel abroad.
- Yurtdışına seyahat etmeyi severim.
- Did you ever travel abroad by ship?
- Bugüne kadar gemi ile yurtdışına seyahat ettin mi?
- He will travel abroad next year.
- O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.
- Would you like to travel abroad?
- Yurtdışına seyahat etmek ister misiniz?
- Traveling abroad is now more popular.
- Yurtdışına seyahat etmek artık daha popüler.
- He will travel abroad next year.
- Gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.
- He likes to travel abroad.
- Yurtdışına seyahat etmeyi seviyor.
- My father is now traveling abroad.
- Babam şimdi yurtdışına seyahat ediyor.
- The number of students who use their holidays to travel abroad is increasing.
- Tatillerini yurtdışına seyahat etmek için kullanan öğrencilerin sayısı artıyor.
- My father will travel abroad next year.
- Babam gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.
- She was unable to completely give up her dream of traveling abroad.
- Yurtdışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.
Show More (20)
|
