tricky - English Turkish Sentences
English Turkish
tricky kurnaz adj.
  • I wouldn't mess with her; she is a tricky person.
  • Ben olsam ona bulaşmazdım; o kurnaz biri.
  • Tom is a tricky little devil.
  • Tom kurnaz küçük bir şeytan.
Show More (-1)
tricky ustalık isteyen adj.
  • Changing the engine oil can be a tricky job.
  • Motor yağını değiştirmek ustalık isteyen bir iş olabilir.
Show More (-2)
tricky aldatıcı adj.
  • That's a tricky question.
  • O aldatıcı bir soru.
Show More (-2)
tricky hilekar adj.
  • Tom is a tricky little devil.
  • Tom hilekar bir küçük şeytandır.
Show More (-2)
tricky karmaşık adj.
  • I've heard Italian is a tricky language.
  • İtalyanca'nın karmaşık bir dil olduğunu duymuştum.
Show More (-2)
tricky hileli adj.
  • It'll be tricky.
  • Hileli olacak.
Show More (-2)