|
- We need trustworthy people like you in this company.
- Bu şirkette sizin gibi güvenilir insanlara ihtiyacımız var.
- There is no reasonable likelihood of the bodies concerned being of a sufficiently trustworthy character.
- Söz konusu kurumların yeterince güvenilir bir karaktere sahip olmaları konusunda makul bir olasılık bulunmamaktadır.
- The Palestinians see the EU as an honest and trustworthy broker.
- Filistinliler AB'yi dürüst ve güvenilir bir aracı olarak görüyor.
- You are showing yourself to be trustworthy.
- Güvenilir biri olduğunu gösteriyorsun.
- There is no reasonable likelihood of the bodies concerned being of a sufficiently trustworthy character.
- Söz konusu kurumların yeterince güvenilir bir karaktere sahip olması gibi makul bir olasılık yoktur.
- The Palestinians see the EU as an honest and trustworthy broker.
- Filistinliler AB'yi dürüst ve güvenilir bir aracı olarak görmektedir.
- He is trustworthy.
- O güvenilirdir.
- He is a good fellow for sure, but not trustworthy.
- İyi bir adam olduğu kesin ama güvenilir biri değil.
- Tom is extremely trustworthy.
- Tom son derece güvenilir.
- Tom isn't very trustworthy, is he?
- Tom çok güvenilir değil, değil mi?
- You are not trustworthy.
- Sen güvenilir değilsin.
- Are you trustworthy?
- Güvenilir misiniz?
- He became a very trustworthy man.
- O çok güvenilir bir adam oldu.
- Tom isn't trustworthy.
- Tom güvenilir değil.
- Tom wasn't trustworthy.
- Tom güvenilir değildi.
- I'm a trustworthy person.
- Ben güvenilir bir insanım.
- I need someone who's trustworthy.
- Güvenilir birine ihtiyacım var.
- Tom seemed trustworthy.
- Tom güvenilir görünüyordu.
- Tom isn't very trustworthy.
- Tom çok güvenilir değil.
- That person is not trustworthy.
- O kişi güvenilir değil.
- He is trustworthy.
- O güvenilir.
- I was mistaken in thinking that he was a trustworthy man.
- Onun güvenilir bir adam olduğunu düşünerek yanılmışım.
- Are you trustworthy?
- Güvenilir misin?
- Sami wasn't trustworthy.
- Sami güvenilir değildi.
- Tom is trustworthy.
- Tom güvenilir.
- In general, she is a trustworthy person.
- Genel olarak güvenilir bir insandır.
- I think Tom is trustworthy.
- Bence Tom güvenilirdir.
- Tom and Mary are both trustworthy, aren't they?
- Tom ve Mary güvenilir insanlar, değil mi?
- I was mistaken in thinking that he was a trustworthy man.
- Ben onun güvenilir bir adam olduğunu düşünerek yanıldım.
- Tom isn't very trustworthy, is he?
- Tom pek güvenilir biri değil, değil mi?
- I'm a trustworthy person.
- Ben güvenilir bir kişiyim.
- Tom is quite trustworthy.
- Tom oldukça güvenilir.
- Tom is pretty trustworthy.
- Tom oldukça güvenilir.
- Tom is very trustworthy.
- Tom çok güvenilir.
- Tom is trustworthy, isn't he?
- Tom güvenilir, değil mi?
- Tom is very trustworthy.
- Tom çok güvenilirdir.
- Tom doesn't seem particularly trustworthy.
- Tom pek güvenilir birine benzemiyor.
- Tom wasn't trustworthy.
- Tom güvenilir biri değildi.
- He might be young but he's trustworthy.
- O genç olabilir ama güvenilir değil.
- Tom is quite trustworthy.
- Tom oldukça güvenilirdir.
- Tom is considered trustworthy.
- Tom güvenilir biri olarak kabul edilir.
- Tom is a reputable and a trustworthy person.
- Tom saygın ve güvenilir bir insandır.
- You're trustworthy.
- Güvenilirsiniz.
- Tom seems trustworthy.
- Tom güvenilir görünüyor.
- He might be young but he's trustworthy.
- Genç olabilir ama güvenilirdir.
- Tom isn't very trustworthy.
- Tom pek güvenilir biri değildir.
- Here is a trustworthy human being.
- İşte güvenilir bir insan.
- Y'all are trustworthy.
- Hepiniz güvenilirsiniz.
- Tom is pretty trustworthy.
- Tom oldukça güvenilirdir.
- We're trustworthy.
- Biz güveniliriz.
- Tom is extremely trustworthy.
- Tom son derece güvenilirdir.
- I'm trustworthy.
- Ben güvenilirim.
- He became a very trustworthy man.
- Çok güvenilir bir adam oldu.
- You're trustworthy.
- Sen güvenilirsin.
Show More (51)
|
