|
- I have tried to find it in the newspapers.
- Gazetelerde bulmaya çalıştım.
- The Commission cannot accept this, but we shall try to find a compromise.
- Komisyon bunu kabul edemez, ancak bir uzlaşma bulmaya çalışacağız.
- When, in December, we tried to find a common approach at first reading, it proved incapable of talking with us at all.
- Aralık ayında, ilk okumada ortak bir yaklaşım bulmaya çalıştığımızda, bizimle hiç konuşamadığını kanıtladı.
- The scientists blame the fishermen, the fishermen blame the scientists and we try to find a way through.
- Bilim adamları balıkçıları, balıkçılar bilim adamlarını suçluyor ve biz de bir yol bulmaya çalışıyoruz.
- On this particular problem we do not have a real agreement and we are trying to find some common ground.
- Bu özel sorun üzerinde gerçek bir anlaşmaya varmış değiliz ve ortak bir zemin bulmaya çalışıyoruz.
- However, I shall willingly try to find the information, if it is wanted.
- Bununla birlikte, eğer istenirse bu bilgileri bulmaya çalışacağım.
- I have tried to find out how much is invested in the future in a big country like the Federal Republic of Germany.
- Federal Almanya Cumhuriyeti gibi büyük bir ülkede geleceğe ne kadar yatırım yapıldığını bulmaya çalıştım.
- I will try to find a compromise tonight or possibly tomorrow morning.
- Bu gece ya da muhtemelen yarın sabah bir uzlaşma bulmaya çalışacağım.
- After all, we should not be trying to find ways of helping Mugabe to evade our own sanctions.
- Sonuçta, kendi yaptırımlarımızdan kaçmak için Mugabe'ye yardım etmenin yollarını bulmaya çalışmamalıyız.
- We want to try to find a compromise resolution rather than vote on these contradictory resolutions.
- Bu çelişkili kararları oylamak yerine uzlaşmacı bir çözüm bulmaya çalışmak istiyoruz.
- We appeal to the Indonesian Government to continue trying to find political solutions to the disputes that exist.
- Endonezya Hükümetini, mevcut anlaşmazlıklara siyasi çözümler bulmaya çalışmaya devam etmeye çağırıyoruz.
- That we must try to find a solution that will also work for the African peoples.
- Afrika halkları için de işe yarayacak bir çözüm bulmaya çalışmalıyız.
- No, we are trying to find all manner of arguments for avoiding taking our responsibility.
- Hayır, sorumluluğumuzu üstlenmekten kaçınmak için her türlü argümanı bulmaya çalışıyoruz.
- However, I shall willingly try to find the information, if it is wanted.
- Bununla birlikte, eğer isteniyorsa bu bilgiyi bulmaya çalışacağım.
- I have tried to find it in the newspapers.
- Bunu gazetelerde bulmaya çalıştım.
- We will have strong views about the importance of trying to find political solutions to some problems.
- Bazı sorunlara siyasi çözümler bulmaya çalışmanın önemi konusunda güçlü görüşlere sahip olacağız.
- Always try to find a point of peace.
- Her zaman bir huzur noktası bulmaya çalışın.
- Try to find a quiet time and peaceful space for reflection.
- Düşünmek için sakin bir an ve huzurlu bir ortam bulmaya çalışın.
- Try to find a quiet time and peaceful space for reflection.
- Düşünmek için sessiz bir zaman dilimi ve huzurlu bir ortam bulmaya çalışın.
- Don't waste time trying to find a florist on your own.
- Kendi başınıza bir çiçekçi bulmaya çalışarak oyalanmayın.
- Try to find a quiet time and peaceful space for reflection.
- Düşünmek için sessiz bir aralık ve huzurlu bir ortam bulmaya çalış.
- Always try to find a point of peace.
- Her zaman huzurlu bir nokta bulmaya çalış.
- I suppose we could try to find Tom ourselves.
- Sanırım Tom'u kendimiz bulmaya çalışabiliriz.
- I've been trying to find them.
- Onları bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find something to eat.
- Yiyecek bir şey bulmaya çalışıyorum.
- I'm trying to find that black skirt I wore last week.
- Geçen hafta giydiğim siyah eteği bulmaya çalışıyorum.
- We're still trying to find out where Tom lives.
- Hâlâ Tom'un nerede yaşadığını bulmaya çalışıyoruz.
- Peter has been trying to find a new apartment for some time.
- Peter, bir süredir yeni bir daire bulmaya çalışıyor.
- I'm trying to find out when it happened.
- Ne zaman olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- He was trying to find the guy who hit him on the head.
- Kafasına vuran adamı bulmaya çalışıyordu.
- I've been trying to find my keys.
- Anahtarlarımı bulmaya çalışıyordum.
- Tom will try to find out why Mary did that.
- Tom, Mary'nin bunu neden yaptığını bulmaya çalışacak.
- Please don't try to find me.
- Lütfen beni bulmaya çalışma.
- I'll try to find them for you.
- Senin için onları bulmaya çalışacağım.
- I'll try to find her.
- Onu bulmaya çalışacağım.
- I'll try to find her for you.
- Senin için onu bulmaya çalışacağım.
- Tom tried to find help.
- Tom yardım bulmaya çalıştı.
- Try to find it.
- Onu bulmaya çalışın.
- Tom is still trying to find a job.
- Tom hâlâ bir iş bulmaya çalışıyor.
- Tom has been trying to find someone to take care of his children.
- Tom çocuklarına bakacak birini bulmaya çalışıyordu.
- I've got to try to find her.
- Onu bulmaya çalışmalıyım.
- Police were trying to find any kind of clue.
- Polis her türlü ipucunu bulmaya çalışıyordu.
- I've been trying to find something to eat.
- Yiyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordum.
- Tom is trying to find a job.
- Tom bir iş bulmaya çalışıyor.
- I'm going to try to find a way to do that.
- Bunu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacağım.
- If you try to find me, I will find you.
- Eğer beni bulmaya çalışırsanız, ben sizi bulacağım.
- I've been trying to find out who was responsible for the accident.
- Kazadan kimin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- Tom is trying to find a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm bulmaya çalışıyor.
- I'm trying to find the person who owns this guitar.
- Bu gitarın sahibini bulmaya çalışıyorum.
- Should we go and try to find Tom?
- Gidip Tom'u bulmaya çalışalım mı?
- I've been trying to find him.
- Onu bulmaya çalışıyordum.
- We'll try to find out why Tom did it that way.
- Tom'un onu neden o şekilde yaptığını bulmaya çalışacağız.
- Let's try to find out what Tom expects us to do.
- Tom'un bizim ne yapmamızı beklediğini bulmaya çalışalım.
- I'm trying to find that black skirt I wore last week.
- Geçen hafta giydiğim o siyah eteği bulmaya çalışıyorum.
- I'm trying to find Park Street.
- Park caddesini bulmaya çalışıyorum.
- I'm trying to find a job.
- Bir iş bulmaya çalışıyorum.
- I'll try to find them for you.
- Onları senin için bulmaya çalışacağım.
- Tom is trying to find out why we need to do that.
- Tom bunu neden yapmamız gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to find out what we have to do.
- Tom ne yapmak zorunda olduğumuzu bulmaya çalışıyor.
- I've been trying to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- I'm trying to find them.
- Onları bulmaya çalışıyorum.
- What exactly are we trying to find?
- Tam olarak ne bulmaya çalışıyorsun?
- Tom is trying to find out what he needs to do.
- Tom ne yapması gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- We're trying to find some answers.
- Biz bazı cevaplar bulmaya çalışıyoruz.
- I'm trying to find out where it happened.
- Olayın nerede olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- I'll try to find out where it is.
- Nerede olduğunu bulmaya çalışacağım.
- I'm trying to find him.
- Onu bulmaya çalışıyorum.
- I tried to find him.
- Onu bulmaya çalıştım.
- I tried to find her.
- Ben onu bulmaya çalıştım.
- Tom will try to find out why Mary doesn't want to do that.
- Tom, Mary'nin neden bunu yapmak istemediğini bulmaya çalışacak.
- Should we go and try to find Tom?
- Gitmemiz ve Tom'u bulmaya çalışmamız gerekiyor mu?
- I've been trying to find him.
- Onu bulmaya çalışıyorum.
- We'll never stop trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
- Tom knew who I was trying to find.
- Tom kimi bulmaya çalıştığımı biliyordu.
- I was trying to find him.
- Onu bulmaya çalışıyordum.
- Tom is trying to find Mary a place to live.
- Tom, Mary'ye yaşayacak bir yer bulmaya çalışıyor.
- We could try to find the key.
- Anahtarı bulmaya çalışabiliriz.
- Tom is going to try to find a way to do that.
- Tom onu yapmak için bir yol bulmaya çalışacak.
- It is of no use to try to find him in the crowd.
- Kalabalıkta onu bulmaya çalışmanın faydası yok.
- We're trying to find some answers.
- Bazı cevaplar bulmaya çalışıyoruz.
- It's very frustrating to try to find your glasses when you can't see anything without glasses.
- Gözlüksüz hiçbir şey göremezken gözlüğünüzü bulmaya çalışmak çok sinir bozucu.
- I'm trying to find Park Street.
- Park Street'i bulmaya çalışıyorum.
- I'll try to find it.
- Onu bulmaya çalışacağım.
- I was trying to find them.
- Onları bulmaya çalışıyordum.
- I'll try to find out why Tom left early.
- Tom'un neden erken ayrıldığını bulmaya çalışacağım.
- I tried to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalıştım.
- I've got to try to find them.
- Onları bulmaya çalışmalıyım.
- I'm trying to find a new job.
- Yeni bir iş bulmaya çalışıyorum.
- Tom is trying to find out what we need to do.
- Tom ne yapmamız gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- I'll try to find some way to do that.
- Onu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacağım.
- I'll try to find him.
- Onu bulmaya çalışacağım.
- Tom will try to find out why Mary wants to do that.
- Tom, Mary'nin bunu neden yapmak istediğini bulmaya çalışacak.
- What exactly are we trying to find?
- Tam olarak ne bulmaya çalışıyoruz?
- They studied the map, trying to find a shortcut.
- Haritayı incelediler, kestirme bir yol bulmaya çalışıyorlardı.
- Tom told me he was going to try to find another job.
- Tom bana başka bir iş bulmaya çalışacağını söyledi.
- If you try to find me, I will find you.
- Eğer beni bulmaya çalışırsan, ben de seni bulurum.
- I am trying to find a new job.
- Yeni bir iş bulmaya çalışıyorum.
- I've been trying to find my keys.
- Anahtarlarımı bulmaya çalışıyorum.
- I'm going to try to find help.
- Yardım bulmaya çalışacağım.
- I will try to find them.
- Onları bulmaya çalışacağım.
- I wonder what Tom was trying to find out.
- Tom'un ne bulmaya çalıştığını merak ediyorum.
- Tom is trying to find out what we have to do.
- Tom ne yapmamız gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- I've been trying to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- Tom went from one shop to another trying to find what Mary had asked him to buy.
- Tom Mary'nin onun almasını istediği şeyi bulmaya çalışırken bir mağazadan diğerine gitti.
- Tom tried to find out where Mary had gone.
- Tom Mary'nin nereye gittiğini bulmaya çalıştı.
- I'm trying to find some help.
- Yardım bulmaya çalışıyorum.
- I've got to try to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışmalıyım.
- I'm trying to find the person who did this.
- Bunu yapan kişiyi bulmaya çalışıyorum.
- I am still trying to find out what I want to do.
- Hâlâ ne yapmak istediğimi bulmaya çalışıyorum.
- We're trying to find out why.
- Biz sebebini bulmaya çalışıyoruz.
- I told Tom I'd try to find a bigger vase.
- Tom'a daha büyük bir vazo bulmaya çalışacağımı söyledim.
- Fadil was trying to find himself.
- Fadıl kendini bulmaya çalışıyordu.
- Tom is going to try to find out why Mary left.
- Tom, Mary'nin neden gittiğini bulmaya çalışacak.
- Sami was trying to find his father.
- Sami babasını bulmaya çalışıyordu.
- Tom has been trying to find someone to take care of his children.
- Tom çocuklarına bakacak birini bulmaya çalışıyor.
- Try to find it.
- Bulmaya çalış.
- I'll try to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışacağım.
- Tom is trying to find Mary a place to live.
- Tom, Mary'ye oturacağı bir yer bulmaya çalışıyor.
- I don't know what that word means, but I'll try to find out.
- O kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum ama bulmaya çalışacağım.
- Tom has been trying to find his father.
- Tom babasını bulmaya çalışıyordu.
- Let's try to find some shade.
- Biraz gölge bulmaya çalışalım.
- Tom tried to find out who Mary was.
- Tom Mary'nin kim olduğunu bulmaya çalıştı.
- I'm trying to find a picture of Tom.
- Tom'un bir resmini bulmaya çalışıyorum.
- If you try to find me, I will find you.
- Eğer beni bulmaya çalışırsan, ben seni bulacağım.
- We're going to try to find a way to do that.
- Biz onu yapmak için bir yol bulmaya çalışacağız.
- Let's try to find a way to help Tom.
- Tom'a yardım etmenin bir yolunu bulmaya çalışalım.
- I tried to find them.
- Onları bulmaya çalıştım.
- Layla knew people were trying to find her.
- Layla insanların onu bulmaya çalıştığını biliyordu.
- I'll try to find him for you.
- Onu senin için bulmaya çalışacağım.
- I'm trying to find out what happened.
- Ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- Tom knew the police were trying to find him.
- Tom polisin onu bulmaya çalıştığını biliyordu.
- It is of no use to try to find him in the crowd.
- Kalabalığın içinde onu bulmaya çalışmanın anlamı yok.
- We'll try to find out why Tom did that.
- Tom'un bunu neden yaptığını bulmaya çalışacağız.
- I've been trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışıyorum.
- Let's try to find where Tom hid the money.
- Tom'un parayı nereye sakladığını bulmaya çalışalım.
- Tom tried to find somebody else to do the job.
- Tom işi yapacak başka birini bulmaya çalıştı.
- In order to improve your language skills, try to find books written in the language you are learning.
- Dil becerilerinizi geliştirmek için, öğrenmekte olduğunuz dilde yazılmış kitaplar bulmaya çalışın.
- I was trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışıyordum.
- I'll try to find Tom for you.
- Senin için Tom'u bulmaya çalışacağım.
- Tom is trying to find out why we have to do that.
- Tom bunu neden yapmamız gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- Have you considered trying to find a job in Boston?
- Boston'da bir iş bulmaya çalışmayı düşündün mü?
- Let's try to find out how to do this.
- Bunu nasıl yapacağımızı bulmaya çalışalım.
- Tom will try to find a way to do that.
- Tom bunu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacaktır.
- I've been trying to find you.
- Seni bulmaya çalışıyorum.
- I'm just trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışıyorum.
- Fadil was trying to find his father.
- Fadıl babasını bulmaya çalışıyordu.
- I'll try to find him for you.
- Senin için onu bulmaya çalışacağım.
- I've been trying to find you.
- Seni bulmaya çalışıyordum.
- Tom knew the police were trying to find him.
- Tom, polisin onu bulmaya çalıştığını biliyordu.
- I'll try to find one.
- Ben bir tane bulmaya çalışacağım.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
- Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- Trying to find happiness only makes you unhappy.
- Mutluluğu bulmaya çalışmak seni sadece mutsuz eder.
- I got lost trying to find the library.
- Kütüphaneyi bulmaya çalışırken kayboldum.
- I'll try to find one.
- Bir tane bulmaya çalışacağım.
- I've been trying to find her.
- Onu bulmaya çalışıyorum.
- I'm trying to find out why it happened.
- Bunun neden olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- Tom is still trying to find a job.
- Tom hala bir iş bulmaya çalışıyor.
- Tom tried to find out where Mary had gone.
- Tom, Mary'nin nereye gittiğini bulmaya çalıştı.
- We're going to try to find a way to do that.
- Bunu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacağız.
- Tom is trying to find out what he has to do.
- Tom ne yapması gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- It's no use for him to try to find out the real reason.
- Gerçek nedeni bulmaya çalışmasının bir faydası yok.
- We're trying to find an antidote.
- Bir panzehir bulmaya çalışıyoruz.
- Peter has been trying to find a new apartment for some time.
- Peter, bir süre için yeni bir daire bulmaya çalışıyor.
- Unfortunately, the police had to wait until there was another victim to try to find more about the serial killer.
- Ne yazık ki, polis seri katil hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışmak için başka bir mağdur buluncaya kadar beklemek zorunda kaldı.
- I was trying to find her.
- Onu bulmaya çalışıyordum.
- Sami was trying to find himself.
- Sami kendini bulmaya çalışıyordu.
- I tried to find a job.
- Bir iş bulmaya çalıştım.
- Tom is trying to find a job, isn't he?
- Tom bir iş bulmaya çalışıyor, değil mi?
- I won't try to find you.
- Seni bulmaya çalışmayacağım.
- I tried to find a job.
- İş bulmaya çalıştım.
- Tom is trying to find Mary a job.
- Tom, Mary'ye bir iş bulmaya çalışıyor.
- I'll try to find some way to do that.
- Bunu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacağım.
- I've been trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışıyordum.
- I'll try to find it.
- Bulmaya çalışacağım.
- Tom is still trying to find out where Mary lives.
- Tom hala Mary'nin nerede yaşadığını bulmaya çalışıyor.
- I'll try to find them.
- Onları bulmaya çalışacağım.
- We'll try to find out why Tom did it that way.
- Tom'un neden öyle yaptığını bulmaya çalışacağız.
- I spent the whole evening trying to find my keys.
- Bütün akşamı anahtarlarımı bulmaya çalışarak geçirdim.
- We spent hours trying to find a solution to the problem.
- Soruna bir çözüm bulmaya çalışarak saatler harcadık.
- I'm trying to find her.
- Onu bulmaya çalışıyorum.
- Please try to find affordable round trip tickets.
- Lütfen uygun fiyatlı gidiş-dönüş biletleri bulmaya çalış.
- Tom has been trying to find a new apartment for quite a while.
- Tom bir süredir yeni bir daire bulmaya çalışıyor.
- Police were trying to find any kind of clue.
- Polis herhangi bir ipucu bulmaya çalışıyordu.
- It's no use for him to try to find out the real reason.
- Onun gerçek sebebi bulmaya çalışmasının hiçbir faydası yok.
- We're trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışıyoruz.
- Tom has been trying to find his father.
- Tom babasını bulmaya çalışıyor.
- I'm trying to find out why it happened.
- Neden olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- I'm just trying to find him.
- Sadece onu bulmaya çalışıyorum.
- Tom is trying to find Mary.
- Tom Mary'yi bulmaya çalışıyor.
- In order to improve your language skills, try to find books written in the language you are learning.
- Dil becerilerinizi geliştirmek için, öğreniyor olduğunuz dilde yazılmış kitapları bulmaya çalışın.
- Please try to find affordable round trip tickets.
- Lütfen uygun fiyatlı gidiş-dönüş biletlerini bulmaya çalışın.
- When I'm in traffic, I try to find the fastest moving lane.
- Trafikte olduğumda, en hızlı hareket eden şeridi bulmaya çalışırım.
- When I'm in traffic, I try to find the fastest moving lane.
- Trafiğe girdiğimde en hızlı şeridi bulmaya çalışırım.
- Tom is trying to find Mary.
- Tom, Mary'yi bulmaya çalışıyor.
- I'll go and try to find some aspirin for you.
- Gidip senin için biraz aspirin bulmaya çalışacağım.
- I'm just trying to find Tom.
- Sadece Tom'u bulmaya çalışıyorum.
- I tried to find her.
- Onu bulmaya çalıştım.
- I'm just trying to find her.
- Sadece onu bulmaya çalışıyorum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
- Bu yolun bakımından kimin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- Tom is trying to find out what he's supposed to be doing.
- Tom ne yapması gerektiğini bulmaya çalışıyor.
- I am still trying to find out what I want to do.
- Ne yapmak istediğimi hala bulmaya çalışıyorum.
- I'm trying to find Tom.
- Tom'u bulmaya çalışıyorum.
- If you try to find me, I will find you.
- Sen beni bulmaya çalışırsan, ben de seni bulurum.
- Tom is going to try to find a way to do that.
- Tom bunu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacak.
- Layla knew people were trying to find her.
- Leyla, insanların onu bulmaya çalıştığını biliyordu.
- Tom is trying to find his father.
- Tom babasını bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to find out why that happened.
- Tom bunun neden olduğunu bulmaya çalışıyor.
- I've got to try to find him.
- Onu bulmaya çalışmalıyım.
Show More (205)
|