unsustainable - English Turkish Sentences
English Turkish
unsustainable sürdürülemez adj.
  • Partial decoupling would be an incomprehensible compromise, a bureaucratic monster and an unsustainable system.
  • Kısmi ayrıştırma anlaşılmaz bir uzlaşma, bürokratik bir canavar ve sürdürülemez bir sistem olacaktır.
  • Such a situation is totally unsustainable.
  • Böyle bir durum tamamen sürdürülemez.
  • The process, therefore, is clearly unsustainable.
  • Bu nedenle sürecin sürdürülemez olduğu açıktır.
Show More (9)
unsustainable devam ettirilemez adj.
  • We cannot allow such unsustainable practices to continue unchecked.
  • Bu tür sürdürülemez uygulamaların kontrol edilmeden devam etmesine izin veremeyiz.
Show More (-2)