|
- Children are also great consumers of the Internet and video games.
- Çocuklar aynı zamanda internet ve video oyunlarının da büyük tüketicileridir.
- Tom likes to break into the homes of teenagers to steal and destroy their violent video games.
- Tom, şiddet içeren video oyunlarını çalıp yok etmek için gençlerin evlerine girmeyi seviyor.
- Tom likes photography, cooking and video games.
- Tom fotoğraf çekmeyi, yemek yapmayı ve video oyunlarını sever.
- Tom likes to break into the homes of teenagers to steal and destroy their violent video games.
- Tom şiddet içeren video oyunlarını çalıp yok etmek için gençlerin evlerine girmeyi sever.
- I used to play a lot of video games.
- Eskiden çok video oyunu oynardım.
- The best part of Japan are their video games.
- Japonya'nın en iyi parçası, video oyunlarıdır.
- Let's play some video games to kill time.
- Zaman öldürmek için bazı video oyunları oynayalım.
- The best part of Japan are their video games.
- Japonya'nın en güzel yanı video oyunları.
- There are those who think, falsely, that video games are the source of all our ills.
- Yanlış bir şekilde, video oyunlarının tüm hastalıklarımızın kaynağı olduğunu düşünenler var.
- I love video games.
- Video oyunlarını severim.
- Video games are bad for you.
- Video oyunları senin için zararlı.
- Let's play some video games to kill time.
- Zaman öldürmek için biraz video oyunu oynayalım.
- Most boys like video games.
- Çoğu erkek video oyunlarını sever.
- I love video games.
- Ben video oyunlarını seviyorum.
- I wouldn't dare to question your prowess in video games.
- Video oyunlarındaki hünerini sorgulamaya cüret edemem.
- Do you think video games are addictive?
- Sence video oyunları bağımlılık yapar mı?
- I like video games.
- Video oyunlarını seviyorum.
- Do you think video games are addictive?
- Video oyunlarının bağımlılık yaptığını düşünüyor musunuz?
- Video games ruined my life, at least I still have two lives left.
- Video oyunları hayatımı mahvetti, en azından benim hala iki canım var.
- I used to play a lot of video games.
- Eskiden çok fazla video oyunu oynardım.
- I like video games.
- Video oyunlarını severim.
- I wouldn't dare to question your prowess in video games.
- Video oyunlarındaki hünerini sorgulamaya cüret etmezdim.
- Video games are bad for you.
- Video oyunları sizin için kötüdür.
- Video games ruined my life, at least I still have two lives left.
- Video oyunları hayatımı mahvetti, en azından hala iki hayatım var.
Show More (21)
|