| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | visualise v. | görselleştirmek | ||
|
That offered the opportunity to visualise the new Union for the first time. Bu durum, yeni Birliği ilk defa görselleştirme fırsatını sunmuştur. More Sentences |
||||
| General | visualise v. | hayalinde canlandırmak | ||
| General | visualise v. | gözünde canlandırmak | ||
| General | visualise v. | gözünün önüne getirmek | ||
