|
- Are the two European countries on the Security Council, namely the United Kingdom and France, on the same wavelength?
- Güvenlik Konseyi'ndeki iki Avrupa ülkesi, yani Birleşik Krallık ve Fransa, aynı dalga boyunda mı?
- We are on the same wavelength.
- Aynı dalga boyundayız.
- I think that we are on the same wavelength on this issue.
- Bu konuda aynı dalga boyunda olduğumuzu düşünüyorum.
- He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
- Japonya'dan farklı dalga boyunda çalışan bir telefon aldı.
- He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
- Japonya'da farklı bir dalga boyunda çalışan bir telefon satın aldı.
- He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
- Japonya'da farklı bir dalga boyunu kullanan bir telefon satın aldı.
- I really feel like we're on the same wavelength.
- Gerçekten aynı dalga boyundaymışız gibi hissediyorum.
- Tom and Mary were on the same wavelength.
- Tom ve Mary aynı dalga boyundaydı.
- There are wavelengths of light that the human eye cannot perceive.
- İnsan gözünün algılayamadığı ışık dalga boyları vardır.
- I really feel like we're on the same wavelength.
- Gerçekten aynı dalga boyunda olduğumuzu hissediyorum.
- What is the light's wavelength?
- Işığın dalga boyu nedir?
- Tom and Mary are on the same wavelength.
- Tom ve Mary aynı dalga boyunda.
Show More (9)
|