|
- World trade with the intention of fighting poverty.
- Yoksullukla mücadele amacıyla dünya ticareti.
- It is, in any event, lower than the growth in world trade.
- Her halükarda, dünya ticaretindeki büyümeden daha düşüktür.
- The tariffs are a flagrant breach of world trade rules.
- Bu tarifeler dünya ticaret kurallarının açık bir ihlalidir.
- Our main priority should be to aim for the true integration of all countries into world trade.
- Temel önceliğimiz, tüm ülkelerin dünya ticaretine gerçek anlamda entegrasyonunu hedeflemek olmalıdır.
- In parallel, the European Union is involved in the negotiations for Russia to join the World Trade Organization.
- Buna paralel olarak Avrupa Birliği, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne katılması için müzakereler yürütmektedir.
- World trade is becoming increasingly significant.
- Dünya ticareti giderek daha önemli hale gelmektedir.
- Over the past 50 years, world trade has increased 19-fold.
- Geçtiğimiz 50 yılda dünya ticareti 19 kat artmıştır.
- With the completion of enlargement, Europe has the potential to be a dominant player in world trade.
- Genişlemenin tamamlanmasıyla birlikte Avrupa, dünya ticaretinde baskın bir oyuncu olma potansiyeline sahiptir.
- It is, in any event, lower than the growth in world trade.
- Her halükarda dünya ticaretindeki büyümeden daha düşük.
- It leaves no room for development of Africa, which only has 2% of world trade to its name.
- Dünya ticaretinin sadece %2'sine sahip olan Afrika'nın kalkınması için hiçbir alan bırakmamaktadır.
- The WTO must look into whether world trade is also possible with reference to ethical criteria.
- DTÖ, dünya ticaretinin etik kriterlere göre de mümkün olup olmadığını araştırmalıdır.
- The majority of the 190 countries of the world are not party to either world trade or international investments.
- Dünyadaki 190 ülkenin çoğunluğu ne dünya ticaretine ne de uluslararası yatırımlara taraftır.
- Mr Désir's report is an excellent instrument for bringing about something more akin to global justice in world trade.
- Sayın Désir'in raporu, dünya ticaretinde küresel adalete daha yakın bir şey getirmek için mükemmel bir araçtır.
- This must be deferred until agreement is reached on agriculture at the world trade talks.
- Dünya ticaret görüşmelerinde tarım konusunda bir anlaşmaya varılıncaya kadar bu konu ertelenmelidir.
- Of course, the ACP countries know they must adapt to world trade.
- Elbette ACP ülkeleri dünya ticaretine uyum sağlamaları gerektiğini biliyor.
- We have to remember, however, the situation regarding world trade which we have today.
- Ancak bugün dünya ticareti ile ilgili olarak içinde bulunduğumuz durumu unutmamalıyız.
- Four-fifths of world trade takes place between thirty or so countries.
- Dünya ticaretinin beşte dördü otuz kadar ülke arasında gerçekleşmektedir.
- Over the past 50 years, world trade has increased 19-fold.
- Geçtiğimiz 50 yıl içerisinde dünya ticareti 19 kat artmıştır.
- The aim has to be to use world trade to create more wealth for our people.
- Amaç, dünya ticaretini halkımız için daha fazla zenginlik yaratmak için kullanmak olmalıdır.
- The voluntary organisations must be given scope to express their opinions when world trade is discussed.
- Dünya ticareti tartışılırken gönüllü kuruluşlara görüşlerini ifade edebilecekleri bir alan tanınmalıdır.
- From a Socialist point of view, world trade is about fair play for all.
- Sosyalist bir bakış açısıyla, dünya ticareti herkes için adil bir oyun anlamına gelmektedir.
- This suspicion dates back to the 1993 bomb attack on the World Trade Centre in New York.
- Bu şüphe 1993 yılında New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan bombalı saldırıya kadar uzanmaktadır.
- Packaging is also the vehicle of globalisation, of world trade and of socio-economic development.
- Ambalaj aynı zamanda küreselleşmenin, dünya ticaretinin ve sosyo-ekonomik kalkınmanın bir aracıdır.
- It is important for us to acquire a new map of world trade.
- Dünya ticaretine ilişkin yeni bir harita edinmemiz önemli.
- Four fifths of world trade takes place between thirty or so countries.
- Dünya ticaretinin beşte dördü otuz kadar ülke arasında gerçekleşmektedir.
- As this report suggests, we clearly need a radical shake-up of world trade rules.
- Bu raporda da belirtildiği gibi, dünya ticaret kurallarında radikal bir değişikliğe ihtiyacımız olduğu açıktır.
- World trade has never flourished more than it has now.
- Dünya ticareti hiçbir zaman şimdiki kadar gelişmemiştir.
- This suspicion dates back to the 1993 bomb attack on the World Trade Centre in New York.
- Bu şüphenin geçmişi 1993 yılında New York'taki Dünya Ticaret Merkezine yapılan bombalı saldırıya kadar uzanmaktadır.
- Another major challenge for suppliers is the complexity of world trade.
- Tedarikçiler için bir başka büyük zorluk da dünya ticaretinin karmaşıklığıdır.
- Another major challenge for suppliers is the complexity of world trade.
- Tedarikçiler için bir diğer önemli zorluk ise dünya ticaretinin karmaşıklığıdır.
- Terrorists attacked the World Trade Center in New York City in 2001.
- Teröristler 2001'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırdı.
- Terrorists attacked the World Trade Center in New York City in 2001.
- Teröristler 2001 yılında New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırdı.
- China joined the World Trade Organization in 2001.
- Çin 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı.
- China joined the World Trade Organization in 2001.
- Çin, 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı.
Show More (31)
|