|
- Have you ever written a letter in French?
- Hiç Fransızca mektup yazdınız mı?
- Tom is busy writing a letter.
- Tom bir mektup yazmakla meşgul.
- He is writing a letter to his brother.
- Kardeşine mektup yazıyor.
- It was not so simple to write a letter in English.
- İngilizce bir mektup yazmak o kadar kolay değildi.
- It is no easy task to write a letter.
- Mektup yazmak kolay bir iş değildir.
- She wrote a letter for humanity.
- İnsanlık için bir mektup yazdı.
- He wrote a letter to humanity.
- İnsanlığa bir mektup yazdı.
- Have you ever written a letter to Santa?
- Sen hiç Santa'ya mektup yazdın mı?
- I was writing a letter.
- Ben bir mektup yazıyordum.
- I'm now writing a letter to my Chinese teacher.
- Şu anda Çince öğretmenime bir mektup yazıyorum.
- I'm just writing a letter to my girlfriend.
- Ben şu anda kız arkadaşıma bir mektup yazıyorum.
- She wrote a letter to herself.
- Kendine bir mektup yazdı.
- He wrote a letter while listening to music.
- O müzik dinlerken bir mektup yazdı.
- She finished writing a letter.
- Mektup yazmayı bitirdi.
- Tom writes a letter to his mother every week.
- Tom her hafta annesine bir mektup yazar.
- Layla wrote a letter to a friend.
- Leyla bir arkadaşına bir mektup yazdı.
- Tom said he was going to write a letter to Mary.
- Tom Mary'ye bir mektup yazacağını söyledi.
- Who wrote a letter?
- Kim mektup yazdı?
- He has been writing a letter.
- Bir mektup yazıyormuş.
- Violet wrote a letter once a month.
- Violet ayda bir mektup yazardı.
- When was I writing a letter?
- Ben ne zaman mektup yazıyordum?
- It's the first time I've ever written a letter in Spanish.
- Şimdiye kadar ilk kez İspanyolca bir mektup yazdım.
- I wrote a letter to my mother last night.
- Dün gece anneme bir mektup yazdım.
- You ought to write a letter to someone.
- Birine bir mektup yazmalısın.
- He had been writing a letter.
- O bir mektup yazmaktaydı.
- She can write a letter in English.
- İngilizce mektup yazabiliyor.
- Tom said he was going to write a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye bir mektup yazacağını söyledi.
- Tom is writing a letter to his best friend.
- Tom en iyi arkadaşına bir mektup yazıyor.
- He suddenly started writing a letter to his mother.
- Aniden annesine bir mektup yazmaya başladı.
- Tom was writing a letter to Mary this morning.
- Tom bu sabah Mary'ye bir mektup yazıyordu.
- Tom is going to write a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye bir mektup yazacak.
- Yesterday, he wrote a letter.
- Dün bir mektup yazdı.
- Mr Kawabata writes a letter home every year.
- Bay Kawabata her yıl evine bir mektup yazıyor.
- Her mother is writing a letter.
- Onun annesi bir mektup yazıyor.
- Would you be willing to write a letter for me?
- Benim için bir mektup yazar mısınız?
- I intend to write a letter to Judy.
- Judy'ye bir mektup yazmayı düşünüyorum.
- I was writing a letter when he came.
- O geldiğinde ben bir mektup yazıyordum.
- Emily is writing a letter.
- Emily bir mektup yazıyor.
- Tom encouraged Mary to write a letter to her parents.
- Tom, Mary'yi ailesine bir mektup yazması için cesaretlendirdi.
- Tom will write a letter.
- Tom bir mektup yazacak.
- Tom will write a letter to Mary tonight.
- Tom bu akşam Mary'ye bir mektup yazacak.
- I will write a letter.
- Bir mektup yazacağım.
- Did they write a letter?
- Mektup yazdılar mı?
- Andi writes a letter to her mother every week.
- Andi her hafta annesine mektup yazıyor.
- He is busy writing a letter.
- O bir mektup yazmakla meşgul.
- I wrote a letter to him.
- Ona bir mektup yazdım.
- Yesterday afternoon I wrote a letter.
- Dün öğleden sonra bir mektup yazdım.
- She wrote a letter for humanity.
- İnsanlığa bir mektup yazdı.
- Tom sat down and wrote a letter.
- Tom oturup mektup yazdı.
- Tom wrote a letter to Santa Claus.
- Tom Noel Baba'ya bir mektup yazdı.
- It's the first time I've ever written a letter in Spanish.
- İlk defa İspanyolca bir mektup yazıyorum.
- He's writing a letter.
- O bir mektup yazıyor.
- Maybe I should write a letter to Tom.
- Belki de Tom'a bir mektup yazmalıyım.
- I was just going to write a letter when he came home.
- Tam o eve geldiği sırada, ben de bir mektup yazacaktım.
- How many times a month do you write a letter to your mother?
- Ayda kaç kez annene mektup yazarsın?
- I'm now writing a letter to my Chinese teacher.
- Şimdi Çince öğretmenime bir mektup yazıyorum.
- When he came, I was writing a letter.
- O geldiğinde, ben bir mektup yazıyordum.
- Tom has never written a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye hiç mektup yazmadı.
- You must not write a letter with a pencil.
- Kurşun kalemle mektup yazmamalısınız.
- I'll write a letter to Tom.
- Tom'a bir mektup yazacağım.
- The old man wrote a letter to his son.
- Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı.
- Have you ever written a letter to Tom?
- Tom'a hiç mektup yazdın mı?
- It was not so simple to write a letter in English.
- İngilizce bir mektup yazmak pek kolay değildi.
- Her mother is writing a letter.
- Annesi bir mektup yazıyor.
- They paid him to write a letter to the president.
- Başkana bir mektup yazması için ona para verdiler.
- The soldier wrote a letter to his mother.
- Asker annesine bir mektup yazdı.
- I'm writing a letter to my daughter.
- Kızıma bir mektup yazıyorum.
- Have you ever written a letter to Mary?
- Mary'ye hiç mektup yazdın mı?
- He continued writing a letter.
- O bir mektup yazmaya devam etti.
- He wrote a letter to humanity.
- Tüm insanlığa bir mektup yazdı.
- I wrote a letter last night.
- Dün gece bir mektup yazdım.
- Choose one and write a letter.
- Birini seçin ve bir mektup yazın.
- When he came, I was writing a letter.
- O geldiğinde ben mektup yazıyordum.
- I'll write a letter to Mary.
- Mary'ye bir mektup yazacağım.
- I was just going to write a letter when he came home.
- O eve geldiğinde sadece bir mektup yazacaktım.
- I wrote a letter.
- Bir mektup yazdım.
- I'm now writing a letter to my Chinese teacher, but in English.
- Şu anda Çince öğretmenime bir mektup yazıyorum fakat İngilizce.
- This is the first time I've written a letter in German.
- İlk defa Almanca bir mektup yazıyorum.
- I'm writing a letter.
- Mektup yazıyorum.
- I was writing a letter when he came.
- O geldiğinde bir mektup yazıyordum.
- He is going to write a letter.
- O bir mektup yazacak.
- He will have written a letter.
- Bir mektup yazmış olacak.
- Last Wednesday, I wrote a letter to my siblings.
- Geçen çarşamba kardeşlerime bir mektup yazdım.
- I want you to write a letter to your mother.
- Annene bir mektup yazmanı istiyorum.
- I've just finished writing a letter.
- Mektup yazmayı yeni bitirdim.
- How many times a month do you write a letter to your mother?
- Bir ayda kaç kez annene mektup yazıyorsun?
- I wrote a letter to her.
- Ona bir mektup yazdım.
- He wrote a letter, listening to music.
- O, müzik dinleyerek, bir mektup yazdı.
- Tom wrote a letter to Santa.
- Tom, Santa'ya bir mektup yazdı.
- Tom is going to write a letter to Mary.
- Tom Mary'ye bir mektup yazacak.
- Please remind me to write a letter tomorrow.
- Lütfen bana yarın bir mektup yazmam gerektiğini hatırlat.
- She plans to write a letter after school.
- Okuldan sonra bir mektup yazmayı planlıyor.
- Father is now busy writing a letter.
- Babam şimdi bir mektup yazmakla meşgul.
- He's writing a letter.
- Mektup yazıyor.
- He is writing a letter to his parents now.
- O şimdi ebeveynlerine bir mektup yazıyor.
- Tom is writing a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye bir mektup yazıyor.
- She is writing a letter now.
- Şimdi bir mektup yazıyor.
- I'm writing a letter now.
- Şimdi bir mektup yazıyorum.
- Have you ever written a letter to Santa?
- Siz hiç Noel Baba'ya mektup yazdınız mı?
- Sami wrote a letter from prison.
- Sami hapishaneden bir mektup yazdı.
- I wrote a letter yesterday.
- Dün bir mektup yazdım.
- Tom encouraged Mary to write a letter to her parents.
- Tom, Mary'yi anne ve babasına mektup yazması için yüreklendirdi.
- Tom has just finished writing a letter to Mary.
- Tom Mary'ye bir mektup yazmayı henüz bitirdi.
- Layla wrote a letter to a friend.
- Layla bir arkadaşına mektup yazdı.
- Tom will write a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye bir mektup yazacak.
- Has Tom ever written a letter in French?
- Tom hiç Fransızca bir mektup yazdı mı?
- Should I write a letter?
- Bir mektup yazmalı mıyım?
- He has been writing a letter.
- O bir mektup yazmaktadır.
- Tom is in his room, writing a letter to his grandmother.
- Tom odasında, büyük annesine bir mektup yazıyor.
- Tom is busy writing a letter.
- Tom mektup yazmakla meşgul.
- He is going to write a letter.
- Bir mektup yazacak.
- I'm now writing a letter to my Chinese teacher, but in English.
- Şu anda Çinli öğretmenime bir mektup yazıyorum fakat İngilizce.
- Tom will write a letter to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'ye bir mektup yazacak.
- She can write a letter in English.
- İngilizce olarak mektup yazabilir.
- Violet wrote a letter once a month.
- Violet ayda bir mektup yazdı.
- How many times a month do you write a letter to your mother?
- Annene ayda kaç kez mektup yazıyorsun?
- Tom is writing a letter.
- Tom bir mektup yazıyor.
- He doesn't know how to write a letter in English.
- İngilizce mektup yazmayı bilmiyor.
- Tom has never written a letter in his life.
- Tom hiç hayatında bir mektup yazmadı.
- Did they write a letter?
- Bir mektup yazdılar mı?
- I wrote a letter in English.
- İngilizce bir mektup yazdım.
- Tom is in his room, writing a letter to his grandmother.
- Tom odasında büyükannesine bir mektup yazıyor.
- Emily wrote a letter.
- Emily bir mektup yazdı.
- He is writing a letter to his parents now.
- Şu anda annesiye babasına bir mektup yazıyor.
- Tom has never written a letter in his life.
- Tom hayatı boyunca hiç mektup yazmadı.
- My mother is writing a letter now.
- Annem şimdi bir mektup yazıyor.
- Tom wrote a letter to himself.
- Tom kendine bir mektup yazdı.
- The soldier wrote a letter to his mother.
- Asker, annesine bir mektup yazdı.
- Last Wednesday, I wrote a letter to my siblings.
- Geçen Çarşamba, kardeşlerime bir mektup yazdım.
- She asked me to write a letter to a friend of hers in Germany.
- O, Almanya'daki arkadaşlarından birine mektup yazmamı rica etti.
- Tom hasn't written a letter in a long time.
- Tom uzun zamandır bir mektup yazmadı.
- I will write a letter to Judy.
- Judy'ye bir mektup yazacağım.
- He wrote a letter, listening to music.
- Müzik dinleyerek bir mektup yazdı.
- He's not writing a letter.
- O bir mektup yazmıyor.
- She asked me to write a letter to a friend of hers in Germany.
- Almanya'daki bir arkadaşına mektup yazmamı istedi.
- Do I have to write a letter?
- Mektup yazmak zorunda mıyım?
- My mother is writing a letter now.
- Annem şu anda bir mektup yazıyor.
- Sami wrote a letter to the police.
- Sami polise bir mektup yazdı.
- How many times a month do you write a letter to your mother?
- Bir ayda kaç kez annenize mektup yazıyorsunuz?
- I wrote a letter to my teacher.
- Öğretmenime bir mektup yazdım.
- Tom wrote a letter to his brother in Boston.
- Tom Boston'daki kardeşine bir mektup yazdı.
- I've never written a letter in French before.
- Daha önce hiç Fransızca mektup yazmamıştım.
- I wrote a letter to my parents back home.
- Memleketteki ebeveynlerime bir mektup yazdım.
- He will be writing a letter.
- Bir mektup yazacak.
- He writes a letter.
- O bir mektup yazıyor.
- It is no easy task to write a letter.
- Bir mektup yazmak kolay bir iş değil.
- Emi has never written a letter.
- Emi asla bir mektup yazmadı.
- He wrote a letter.
- O bir mektup yazdı.
- He continued writing a letter.
- Mektup yazmaya devam etti.
- Mr Kawabata writes a letter home every year.
- Bay Kawabata her yıl eve bir mektup yazar.
- Tom wrote a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye bir mektup yazdı.
- I wrote a letter to Mireille.
- Mireille'e bir mektup yazdım.
- John writes a letter to his parents once a month.
- John ayda bir ailesine mektup yazar.
- You should write a letter.
- Bir mektup yazmalısın.
- Tom is writing a letter to Mary now.
- Şimdi Tom Mary'ye bir mektup yazıyor.
- I wrote a letter to Mireille.
- Ben Mireille'e bir mektup yazdım.
- Would you be willing to write a letter for me?
- Benim için bir mektup yazmak ister misiniz?
- He wrote a letter while listening to music.
- Müzik dinlerken bir mektup yazdı.
- John writes a letter to his parents once a month.
- John ebeveynlerine ayda bir mektup yazıyor.
- I've never written a letter in French before.
- Daha önce hiç Fransızca bir mektup yazmadım.
- Tom sat down and wrote a letter.
- Tom oturdu ve bir mektup yazdı.
- Should I write a letter?
- Mektup yazayım mı?
- Can you write a letter in English?
- İngilizce bir mektup yazabilir misin?
- She wrote a letter.
- Bir mektup yazdı.
- Tom is going to write a letter to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'ye bir mektup yazacak.
- He is busy writing a letter.
- Bir mektup yazmakla meşgul.
- I finished writing a letter in English.
- İngilizce bir mektup yazmayı bitirdim.
- Tom hasn't written a letter in a long time.
- Tom uzun zamandır mektup yazmadı.
- I will never write a letter to Mary.
- Mary'ye asla mektup yazmayacağım.
- Tom wrote a letter to his brother in Boston.
- Tom Boston'daki erkek kardeşine bir mektup yazdı.
- You will write a letter.
- Bir mektup yazacaksın.
- Do you know how to write a letter in English?
- İngilizce mektup yazmayı biliyor musun?
- I have just written a letter to him.
- Az önce ona bir mektup yazdım.
- Father is now busy writing a letter.
- Babam şu anda bir mektup yazmakla meşgul.
- I will have to write a letter to explain this.
- Bunu açıklamak için bir mektup yazmam gerekecek.
- She is writing a letter now.
- O, şimdi bir mektup yazıyor.
- This is the first time I've ever written a letter in French.
- İlk defa Fransızca bir mektup yazıyorum.
- Please write a letter to me.
- Lütfen bana bir mektup yaz.
- Tom encouraged Mary to write a letter to her parents.
- Tom, Mary'yi anne ve babasına mektup yazması için teşvik etti.
- Mary is going to write a letter.
- Mary bir mektup yazacak.
- I have to write a letter.
- Bir mektup yazmam gerekiyor.
- He has written a letter.
- Bir mektup yazdı.
- Andi writes a letter to her mother every week.
- Andi her hafta annesine bir mektup yazar.
- Do you know how to write a letter in English?
- İngilizce mektup yazmayı biliyor musunuz?
- When was I writing a letter?
- Ne zaman bir mektup yazıyordum?
- Have you already written a letter to Tom?
- Tom'a mektup yazdın mı?
- Are you writing a letter?
- Bir mektup yazıyor musunuz?
- You ought to write a letter to someone.
- Birine mektup yazmalısın.
- Tom is writing a letter now.
- Tom şimdi mektup yazıyor.
- He was writing a letter while listening to music.
- O, müzik dinlerken bir mektup yazıyordu.
- Have you ever written a letter in French?
- Hiç Fransızca bir mektup yazdın mı?
- Has Tom ever written a letter in French?
- Tom hiç Fransızca mektup yazdı mı?
- We'll write a letter.
- Bir mektup yazacağız.
- Didn't you write a letter to him?
- Ona bir mektup yazmadın mı?
- He writes a letter.
- Bir mektup yazıyor.
- He was writing a letter while listening to music.
- Müzik dinlerken mektup yazıyordu.
- I wrote a letter to my parents back home.
- Eve döndüğümde aileme bir mektup yazdım.
- Tom wrote a letter to Mary this morning.
- Tom, Mary'ye bu sabah bir mektup yazdı.
- I wrote a letter to Tom.
- Tom'a bir mektup yazdım.
- This is the first time I've written a letter in German.
- İlk defa bir Almanca mektup yazdım.
- Tom writes a letter to his mother every week.
- Tom annesine her hafta bir mektup yazar.
- Tom encouraged Mary to write a letter to her parents.
- Tom, Mary'yi ailesine mektup yazması için cesaretlendirdi.
- I will not write a letter in English.
- İngilizce bir mektup yazmayacağım.
- He wrote a letter.
- Bir mektup yazdı.
- Why will I write a letter to apologize?
- Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?
- He has written a letter.
- O bir mektup yazdı.
- I wrote a letter to them.
- Onlara bir mektup yazdım.
- I wrote a letter to Jim.
- Jim'e bir mektup yazdım.
- Emi has never written a letter.
- Emi hiç mektup yazmadı.
- Are they writing a letter?
- Bir mektup yazıyorlar mı?
- Tell her that I am writing a letter.
- Ona bir mektup yazdığımı söyle.
- Is Jimmy writing a letter?
- Jimmy bir mektup yazıyor mu?
- I even wrote a letter to them.
- Hatta onlara bir mektup yazdım.
- Tom wrote a letter to his sister.
- Tom onun kız kardeşine bir mektup yazdı.
- I've just finished writing a letter.
- Mektup yazmayı henüz bitirdim.
- Tom has just finished writing a letter to Mary.
- Tom, Mary'ye bir mektup yazmayı yeni bitirdi.
- I wrote a letter to my mother.
- Anneme bir mektup yazdım.
- I have to write a letter.
- Ben bir mektup yazmak zorundayım.
- Tom wrote a letter to Mary.
- Tom Mary'ye bir mektup yazdı.
- Tom wrote a letter.
- Tom bir mektup yazdı.
- He doesn't know how to write a letter in English.
- O, nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.
- I'm now writing a letter to my Chinese teacher, but in English.
- Şimdi Çinli öğretmenime bir mektup yazıyorum, ama İngilizce.
- He will be writing a letter.
- O, bir mektup yazıyor olacak.
- She wrote a letter to herself.
- O kendine bir mektup yazdı.
- Are you writing a letter now?
- Şimdi bir mektup yazıyor musun?
- He's not writing a letter.
- Mektup yazmıyor.
- Tom wrote a letter to Santa.
- Tom Noel Baba'ya bir mektup yazdı.
- Tom wrote a letter to Mary yesterday.
- Tom dün Mary'ye bir mektup yazdı.
- How often do you write a letter to your mother each month?
- Annene her ay ne sıklıkla mektup yazıyorsun?
- I wrote a letter to her last month, but I haven't received a reply yet.
- Ona geçen ay bir mektup yazdım ama henüz bir cevap almadım.
- Tom wrote a letter to Mary this morning.
- Tom bu sabah Mary'ye bir mektup yazdı.
- Could you help me write a letter in French?
- Fransızca bir mektup yazmama yardım eder misiniz?
- You should write a letter.
- Sen bir mektup yazmalısın.
- I am writing a letter now.
- Şimdi bir mektup yazıyorum.
- Have you ever written a letter to Mary?
- Sen hiç Mary'ye mektup yazdın mı?
- I wrote a letter to her last month, but I haven't received a reply yet.
- Geçen ay ona bir mektup yazdım ama henüz bir cevap alamadım.
- Tom wrote a letter to his sister.
- Tom kız kardeşine bir mektup yazdı.
- The brother wrote a letter to the sister.
- Erkek kardeş, kız kardeşe bir mektup yazdı.
- He'll write a letter.
- Bir mektup yazacak.
- She is writing a letter now.
- O şimdi bir mektup yazıyor.
- I am going to write a letter tomorrow.
- Yarın bir mektup yazacağım.
- Who wrote a letter?
- Kim bir mektup yazdı?
- I was writing a letter.
- Bir mektup yazıyordum.
- He is writing a letter to his brother.
- Erkek kardeşine bir mektup yazıyor.
- Yesterday evening I wrote a letter.
- Dün akşam bir mektup yazdım.
- He had been writing a letter.
- Mektup yazıyordu.
- Tom is writing a letter now.
- Tom şu anda bir mektup yazıyor.
- I'm just writing a letter to my girlfriend.
- Kız arkadaşıma bir mektup yazıyorum.
- She will write a letter after school.
- Okuldan sonra bir mektup yazacak.
- The brother wrote a letter to the sister.
- Erkek kardeş kız kardeşe bir mektup yazdı.
- I want to write a letter.
- Bir mektup yazmak istiyorum.
- I wrote a letter in French.
- Fransızca bir mektup yazdım.
- I wrote a letter in English language.
- İngilizce bir mektup yazdım.
- Tom is writing a letter to Mary now.
- Tom şu anda Mary'ye mektup yazıyor.
Show More (251)
|