Tureng - yen - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	yen	yen	n.
	I sold the picture for 20,000 yen. Resmi 20,000 yen'e sattım. He was cheated of 100 yen. 100 yen dolandırıldı. The restaurant billed me 250,000 yen for the party. Restoran bana parti için 250.000 yenlik bir fatura çıkardı. It'll cost over a thousand yen. Bin yenden fazla tutacak. Can you lend me 500 yen? 500 Yen ödünç verebilir misiniz? The yen is rising and the dollar is falling. Yen yükseliyor ve dolar düşüyor. You can't buy it under 1,000 yen. Bunu 1,000 yen'den aşağı alamazsınız. I paid 40,000 yen for this tape recorder. Bu kayıt cihazı için 40,000 yen ödedim. I have a deposit of 500,000 yen at the bank. Bankada 500,000 yen mevduatım var. I have only five thousand yen. Sadece beş bin yenim var. Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. Tom elindeki yenlerin yaklaşık yarısını dolara, diğer yarısını da avroya çevirdi. I paid 1,500 yen for this dictionary. Bu sözlük için 1,500 yen ödedim. He has no more than 1,000 yen. Onun en fazla 1,000 yeni vardır. If I had one million yen now, I would buy a car. Şimdi bir milyon yenim olsa, bir araba alırdım. If you were to be given a million yen, what would you do with it? Sana bir milyon yen verilecek olsa, onunla ne yaparsın? It cost him 3000 yen to have his hair cut. Saçını kestirmek ona 3000 yen'e mal oldu. My annual income exceeds five million yen. Yıllık gelirim beş milyon yen'i aşıyor. This watch band costs around fifty thousand yen. Bu saat kayışının fiyatı elli bin yen civarı. It'll cost about 2,000 yen to repair it. Tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacak. My monthly wage is 300,000 yen. Aylık maaşım 300,000 yen. How to overcome the high value of the yen is a big problem. Yenin yüksek değerinin üstesinden nasıl gelineceği büyük bir sorun. Can you lend me 10,000 yen? Bana 10,000 yen borç verebilir misin? He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen. Yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor. It will cost about 2000 yen to repair it. Tamiri yaklaşık 2000 yen tutacak. The bill amounts to five thousand yen. Fatura beş bin yen tutuyor. Taro drew 10,000 yen from the bank. Taro bankadan 10.000 yen çekti. My monthly salary is 300,000 yen. Benim aylık maaşım 300.000 yen. You can make up to 80,000 yen a month in that part-time job. Bu yarı zamanlı işten ayda 80.000 yen kazanabilirsiniz. The repairs for my bicycle cost me one thousand yen. Bisikletimin tamiri bana bin yen'e mal oldu. You have to pay 10,000 yen extra on holidays. Tatillerde fazladan 10,000 yen ödemeniz gerekir. I owe him 100 yen. Ona 100 yen borçluyum. I can't afford to waste a single yen. Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam. His debts amount to 100,000 yen. Borçları 100,000 yen. She deposits 10,000 yen in the bank every month. Her ay bankaya 10,000 yen yatırıyor. I bought a book for two hundred yen. İki yüz yen'e bir kitap aldım. The loss reached three million yen. Kayıp üç milyon yene ulaştı. The tickets are 20 yen each. Biletlerin her biri yirmi yen. It'll cost around ten thousand yen. Bu yaklaşık on bin yene mal olacak. She deposits 10,000 yen in the bank every month. Bankaya her ay 10.000 yen yatırıyor. He estimated the loss at five million yen. Kaybın beş milyon yen olduğunu tahmin etti. I'll bet 10,000 yen on his winning. Kazanacağına 10,000 yen bahse girerim. Please exchange yen for dollars. Lütfen Yen'i Dolar'a çevirin. He bought a bicycle for fifty thousand yen. 50,000 yen'e bir bisiklet aldı. You pay 10,000 yen a month as an insurance premium. Sigorta primi olarak ayda 10,000 yen ödüyorsunuz. That job brings him in an extra 60,000 yen a month. Bu iş ona ayda ekstra 60.000 yen getiriyor. A thousand yen will do. Bin yen iş görür. The charity is named after a man who gave away some two billion yen. Hayır kurumuna, yaklaşık iki milyar yen bağışlayan bir adamın adı verildi. It's by no means impossible to earn one million yen a month. Ayda bir milyon yen kazanmak imkansız değil. Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries. Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti. Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center? Neden 5 ve 50 yenlik bozuk paraların ortasında boşluk var? He paid 1,000 yen for this book. O, bu kitap için 1,000 yen ödedi. The restaurant billed me 250,000 yen for the party. Restoran bana parti için 250,000 yen fatura kesti. If I had one million yen now, I would buy a car. Şimdi bir milyon yenim olsaydı, bir araba alırdım. The company suffered a loss of one billion yen last year. Şirket geçen yıl bir milyar yen zarar etti. The strong yen is acting against Japan's export industry. Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine işliyor. I bought this camera for 35,000 yen. Bu kamerayı 35,000 Yen'e satın aldım. We had to pay ten thousand yen in addition. Ek olarak on bin yen ödemek zorunda kaldık. His salary is 250,000 yen per month. Onun maaşı aylık 250,000 yendir. This watch cost me ten thousand yen. Bu saat bana on bin yene mal oldu. My salary is 300,000 yen. Maaşım 300,000 yendir. This book costs 3,000 yen. Bu kitabın fiyatı 3,000 yen. I can't live on ten thousand yen a month. Ayda on bin yenle yaşayamam. This dress cost me over 40,000 yen. Bu elbise bana 40,000 Yen'den fazlaya mal oldu. Is one thousand yen enough? Bin yen yeter mi? This month's salary was 200,000 yen. Bu ayki maaşı 200,000 yen. I'll bet 10,000 yen on his winning. Onun kazanacağına 10.000 yen bahse girerim. Each member has to pay 10,000 yen a month. Her üye bir ayda 10.000 yen ödemek zorunda. It cost him 3,000 yen to get a haircut. Saçını kestirmek ona 3,000 yene mal oldu. They fined him 5,000 yen for illegal parking. Yasadışı park ettiği için ona 5,000 yen ceza kestiler. This rope is 200 yen a meter. Bu ipin bir metresi 200 yen. I spent 3000 yen on a new CD. Yeni bir CD için 3000 yen harcadım. That's 50 yen. Bu 50 yen. Taro drew 10,000 yen from the bank. Taro bankadan 10,000 yen çekti. Will ten thousand yen do? On bin yen yeterli mi? They fined him 5,000 yen for illegal parking. Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler. The yen's appreciation accelerated the decline of that company. Yen'in değer kazanması bu şirketin düşüşünü hızlandırdı. She rents the room to a student for seventy thousand yen a month. Odayı ayda yetmiş bin yen karşılığında bir öğrenciye kiralıyor. I've sold the picture for 20,000 yen. Resmi 20,000 yen'e sattım. Do you have 5,000 yen you could lend me? Bana borç verebileceğin 5,000 yen var mı? The dollar dropped to 125 today from 126 yen yesterday. Dolar dün 126 yen iken bugün 125 yene düştü. He had only one hundred yen with him. Yanında sadece yüz yen vardı. Is it about ten million yen? Yaklaşık 10 milyon yen mi? He earns half a million yen a month. O, bir ayda yarım milyon yen kazanmaktadır. It will cost more than ten thousand yen. Bu, on bin yenden daha fazlaya mal olacak. They paid us each 1,000 yen. Onlar her birimize 1,000 yen ödediler. Can you break a 10,000 yen bill? 10,000 yen bozabilir misiniz? He invested 500,000 yen in stocks. Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı. I put ten thousand yen into the bank every month. Her ay bankaya on bin yen yatırıyorum. It'll cost about 2,000 yen to fix it. Tamir etmek 2,000 yen tutacak. We had to pay ten thousand yen in addition. Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık. Even if it costs 10,000 yen, I must buy the dictionary. 10.000 yene malolsa bile, sözlüğü satın almalıyım. Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries. Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini garanti etmiştir. Is there a bank where I can exchange yen for dollars? Yen'i dolarla değiştirebileceğim bir banka var mı? The value of the yen has soared. Yen'in değeri çok yükseldi. I bought this hat for 2000 yen. Bu şapkayı 2000 yen'e aldım. The sum came to over 20,000 yen. Toplam 20,000 yenin üzerine çıktı. The 5 yen coin is made from brass and the 10 yen coin is made from bronze. 5 yenlik madeni para pirinçten, 10 yenlik madeni para ise bronzdan yapılır. Does depreciation of the yen give rise to inflation? Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu? This old book is worth 50,000 yen. Bu eski kitap 50,000 yen değerinde. My monthly salary is 300,000 yen. Aylık maaşım 300,000 yen. The bill amounts to five thousand yen. Fatura tutarı 5000 yendir. The yen is still low against the dollar. Yen dolar karşısında hâlâ düşük. This job pays 10,000 yen a day. Bu iş günde 10,000 yen kazandırıyor. I gave them one thousand yen each. Onların her birine bin yen verdim. He can invest a million yen in stocks. Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir. He exists on 3,000 yen a day. O, günde 3000 yenle yaşar. He estimated the loss at five million yen. 5,000,000 yen kayıp tahmin etti. The charity is named after a man who gave away some two billion yen. Hayır kuruluşu adını birkaç milyar yen hibe veren bir adamdan alıyor. It's 50 yen. Bu, 50 yen. The new bicycle cost me as much as 50,000 yen. Yeni bisiklet bana 50,000 yen'e mal oldu. He gave me 10,000 yen. Bana 10,000 yen verdi. That book costs 3,000 yen. Bu kitabın fiyatı 3,000 yen. He earns 300,000 yen a month. Ayda 300,000 yen kazanıyor. The tickets are 20 yen each. Biletlerin tanesi 20 yen. The cost amounted to five thousand yen. Masraf beş bin yen tuttu. Is one thousand yen enough? Bin yen yeterli midir? Each month, a gift certificate worth 10,000 yen will be given to thirty people chosen at random who have completed this questionnaire. Her ay, bu anketi dolduran ve rastgele seçilen otuz kişiye 10.000 yen değerinde bir hediye çeki verilecektir. This watch cost 70,000 yen. Bu saatin fiyatı 70,000 yendi. The expenditure totaled 200,000 yen. Harcama 200.000 yen'i buldu. I exchanged yen for dollars. Yen'i dolara çevirdim. It cost me 5,000 yen to repair my bicycle. Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu. We concluded, however that the price of 5,000,000 yen was too high. Bununla birlikte, 5,000,000 Yen'lik fiyatın çok yüksek olduğuna karar verdik. This company's stock closed at 932 yen yesterday. Bu şirketin hisse senedi dün 932 yen'den kapattı. Five thousand yen is enough to buy this dictionary. Bu sözlüğü satın almak için beş bin yen yeterli. You have to pay 10,000 yen extra on holidays. Tatillerde 10,000 yen fazladan ödemek zorundasın. This watch costs around fifty thousand yen. Bu saatin fiyatı elli bin yen civarında. It cost me one thousand yen to get the bicycle fixed. Bisikleti tamir ettirmek bana bin yene mal oldu. I'd like to know the exact exchange rate for yen. Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum. The sum was written in euro, not in yen. Toplamı euro yazılmış, yen değildir. The strong yen was a fatal blow to the company. Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbe oldu. My annual income approximates fifteen million yen, I suppose. Yıllık gelirim on beş milyon yen civarında sanırım. I'd like to change yen to dollars. Yen'i Dolar'a çevirmek istiyorum. The yen rose to the dollar. Yen dolar karşısında yükseldi. I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air. Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim. I've got no more than five hundred yen. En fazla beş yüz Yenim var. I owe him at least 50,000 yen. Ona en az 50.000 yen borçluyum. I just withdrew some money today from the bank, so I only have 10 000 yen bills. Ben sadece bankadan bugün biraz para çektim, bu yüzden sadece 10.000 yenlik banknotlarım var. I put ten thousand yen into the bank every month. Her ay bankaya on bin yen koyarım. I spent 3000 yen on a new CD. Yeni bir CD'ye 3000 yen harcadım. Their losses reached one million yen. Onların kaybı bir milyon yene ulaştı. I spent 3,000 yen on a new CD. Yeni bir CD için 3,000 yen harcadım. Suppose you had ten million yen, what would you do? Diyelim ki on milyon yeniniz var, ne yapardınız? He had only one hundred yen on him. Üstünde sadece yüz yeni vardı. Ken was fined 7,000 yen for speeding. Ken, hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı. It'll cost over a thousand yen. Bin yenden fazlaya mal olacak. The total comes to 3,000 yen. Toplam 3,000 yen tutuyor. A thousand yen will do. Bin yen yeter. Our company has annual sales of a thousand million yen. Firmamızın bir milyon yenlik yıllık satışı var. The picture was priced at 200,000 yen. Resmin fiyatı 200,000 yen. He earns half a million yen a month. Ayda yarım milyon yen kazanıyor. This company's stock closed at 932 yen yesterday. Bu şirketin hisseleri dün 932 yen'den kapandı. She won ten million yen in the lottery. Piyangodan on milyon yen kazandı. It cost me 5,000 yen to repair my bicycle. Bisikletimi tamir etmek bana 5,000 yen'e mal oldu. How to overcome the high value of the yen is a big problem. Yüksek yen değerinin nasıl üstesinden gelineceği büyük bir sorundur. Since he had left his wallet at home, he asked me if I could lend him 1,000 yen. Cüzdanını evde unuttuğu için ona 1,000 yen borç verip veremeyeceğimi sordu. I bought this camera for 25,000 yen. Bu kamerayı 25,000 yene aldım. We concluded, however that the price of 5,000,000 yen was too high. Ancak 5,000,000 yenlik fiyatın çok yüksek olduğu sonucuna vardık. It will cost more than ten thousand yen. On bin yenden daha pahalıya mal olacak. I bought this hat for 2000 yen. Bu şapkayı 2000 yene aldım. The strong yen was advantageous to our company. Güçlü yen firmamız için avantajlıydı. The company suffered a loss of one billion yen last year. Şirket geçen yıl bir milyar yen kayba uğradı. I bought this camera for 25,000 yen. Bu kamerayı 25,000 yen vererek aldım. You can buy it for a thousand yen or so. Bin yene falan alabilirsin. Is a thousand yen enough? Bin yen yeter mi? The repairs for my bicycle cost me one thousand yen. Bisikletimin tamiratı bin yenime mal oldu. He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen. O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor. Ten million yen will be ample for the project. Proje için on milyon yen yeterli olacaktır. He bought a bicycle for fifty thousand yen. Elli bin yen'e bir bisiklet aldı. I have a deposit of 500,000 yen at the bank. Bankada 500.000 yenlik bir mevduatım var. This transaction was carried out in yen, rather than US dollars. Bu işlem ABD doları yerine yen ile yapıldı. The yen is rising and the dollar is falling. Yen yükseliyor, dolar düşüyor. He exchanged yen for dollars. Yen'i dolara çevirdi. There's the chance to get a huge income in this business, a million yen a month is possible! Bu işte büyük bir gelir elde etme şansı var, ayda bir milyon yen mümkün! His father allows him 2000 yen a week. Babası ona haftada 2000 yen verir. This watch band costs around fifty thousand yen. Bu saatin kordonu yaklaşık elli bin yen. This is worth one million yen. Bu bir milyon yen değerinde. I sold the picture for 20,000 yen. Resmi 20,000 yene sattım. He exists on 3,000 yen a day. Günde 3,000 yen ile geçiniyor. A generous man contributed some two billion yen to charity. Cömert bir adam hayır kurumlarına iki milyar yen bağışladı. I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air. Paketin hava yoluyla gönderilmesi için 2,000 yen ödedim. Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi. He had only one hundred yen with him. Yanında sadece 100 yeni vardı. That's 3000 yen altogether. Toplam 3000 yen. I paid 2,000 yen for this atlas. Bu atlas için 2,000 yen ödedim. The yen is weaker than the dollar. Yen dolardan daha değersizdir. Where can we exchange yen into dollars? Yen'i Dolar'a nerede çevirebiliriz? It'll cost about 10,000 yen. Yaklaşık 10.000 yene mal olacak. Their losses reached one million yen. Kayıpları bir milyon yene ulaştı. You have a personal tax exemption of 500,000 yen. Şahsi vergi muafiyetiniz 500.000 yen. Can you sell the book to me for 500 yen? Kitabı bana 500 yene satar mısın? That charity is named after a person who donated about two billion yen. Bu hayır kurumuna iki milyar yen bağışlayan bir kişinin adı verildi. A strong yen is shaking the economy. Güçlü yen ekonomiyi sarsmaktadır. His father allows him 2000 yen a week. Babası ona haftada 2000 yen veriyor. That job brings him in an extra 60,000 yen a month. Bu iş ona ayda fazladan 60,000 yen kazandırıyor. The sum was written in euro, not in yen. Meblağ euro olarak yazılmış, yen olarak değil. The yen's appreciation accelerated the decline of that company. Yenin değerlenmesi o şirketin düşüşünü hızlandırdı. A cup of coffee cost 200 yen in those days. O günlerde bir fincan kahve 200 yendi. Where can I exchange yen for dollars? Yen'i nerede Dolar'a çevirebilirim? I have about 5,000 yen. Yaklaşık 5,000 yenim var. I have an income of 50,000 yen a month. Ayda 50.000 yen gelirim var. You can buy it for a thousand yen or so. Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin. The yen is still low against the dollar. Yen dolar karşısında hala düşük. Today's rate is 140 yen to the dollar. Dolar için bugünkü kur 140 yendir. Today's rate is 140 yen to the dollar. Bugünkü kur 140 yen/dolar. This rope is 200 yen a meter. Bu ipin metresi 200 yen. The tickets are 1,000 yen each. Biletlerin her biri 1.000 yen. The balance at the bank stands at two million yen. Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor. I have not more than three thousand yen. En fazla üç bin yenim var. This transaction was carried out in yen, rather than US dollars. İşlem ABD dolarından daha ziyade yenle gerçekleştirilmiştir. That's 3000 yen altogether. Hepsi birlikte 3,000 yendir. I can't live on ten thousand yen a month. Ayda on bin yenle geçinemiyorum. You have a personal tax exemption of 500,000 yen. 500.000 yenlik bir kişisel vergi muafiyetin var. This month's salary was 200,000 yen. Bu ayın maaşı 200.000 yen oldu. I can't afford to waste a single yen. Tek bir yen bile israf etmeye durumum elvermez. It'll cost around ten thousand yen. Yaklaşık on bin yen tutacak. The exchange rate for the yen against the dollar has risen. Yen'in dolar karşısındaki döviz kuru yükseldi. A strong yen is shaking the economy. Güçlü Yen, ekonomiyi sarsıyor. My monthly wage is 300,000 yen. Benim aylık ücret 300.000 yen. This vending machine won't accept 500 yen coins. Bu otomat 500 yen bozuk paraları kabul etmiyor. His salary is 250,000 yen per month. Maaşı aylık 250,000 yen. Ten thousand yen will not cover the expenses. On bin yen giderleri karşılamaz. They paid us each 1,000 yen. Her birimize 1,000 yen ödediler. Supposing you had one million yen, what would you do with it? Diyelim ki bir milyon yeniniz var, onunla ne yapardınız? If I had one million yen now, I would buy a car. Eğer şimdi bir milyon yenim olsaydı, bir araba alırdım. I owe him 1000 yen. Ona 1000 yen borcum var. The price of bread rose by ten yen. Ekmeğin fiyatı on yen arttı. A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen. Bir Japon işadamı sanat eserini 200 milyon yen karşılığında satın aldı. The strong yen was a fatal blow to the company. Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbeydi. He can invest a million yen in stocks. Hisse senetlerine bir milyon yen yatırabilir. I paid two thousand yen for the book. Kitap için iki bin yen ödedim. If you were to be given a million yen, what would you do with it? Size bir milyon yen verilse, onunla ne yapardınız? It will cost about 2000 yen to repair it. Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak. Does depreciation of the yen give rise to inflation? Yenin değer kaybetmesi enflasyona yol açar mı? One ticket costs five hundred yen. Bir bilet beş yüz yen. I paid twenty thousand yen for this hearing aid. Bu işitme cihazı için yirmi bin yen ödedim. I owe him at least 50,000 yen. Ona en az 50,000 yen borcum var. The tickets cost 20 yen apiece. Biletlerin her biri 20 Yen. I would like to travel in foreign countries while the yen is strong. Yen güçlüyken yabancı ülkelere seyahat etmek istiyorum. That charity is named after someone who contributed about two billion yen. Bu hayır kurumu, yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adını taşıyor. Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time. Tom şu anda dolarları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor. I converted my yen into dollars. Yenimi dolara çevirdim. The yen is expected to lose value against the dollar. Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor. He had only one hundred yen on him. Yanında sadece yüz yen vardı. I gave them one thousand yen each. Onlara biner yen verdim. His salary is 250 thousand yen per month. Onun maaşı aylık 250.000 yen. His debts amount to 100,000 yen. Onun borçları 100,000 yene ulaştı. He had no more than 10,000 yen. En fazla 10,000 yeni vardı. She won ten million yen in the lottery. Piyangoda on milyon yen kazandı. He sold me the book for one thousand yen. Kitabı bana bin yene sattı. He gave me 10,000 yen. O, bana 10.000 yen verdi. Ten million yen will be enough for the project. Proje için on milyon yen yeterli olacaktır. Ten thousand yen will not cover the expenses. On bin yen masrafları karşılamaz. I paid twenty thousand yen for this hearing aid. Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim. The minimum wage in Okinawa is 642 yen per hour. Okinawa'da asgari ücret saat başına 642 yen. I have about 5,000 yen. Benim yaklaşık 5,000 yenim var. Tom has three thousand yen in his pocket. Tom'un cebinde üç bin yen var. This desk cost me 20,000 yen. Bu masa bana 20,000 Yen'e mal oldu. I spent 3,000 yen on a new CD. Yeni bir CD için 3.000 yen harcadım. Is ten thousand yen enough? On bin yen yeterli mi? That book costs 3,000 yen. O kitap 3,000 yendir. I'm really happy because I won 10,000 yen at the horse races. Çok mutluyum çünkü at yarışlarında 10,000 yen kazandım. The tickets are 1,000 yen each. Biletlerin tanesi 1,000 yen. Is it about ten million yen? O yaklaşık 10 milyon yen mi? Will ten thousand yen do? On bin yen yeter mi? He has no more than 1,000 yen. En fazla 1,000 yeni var. He has, say, fifty thousand yen. Diyelim ki, elli bin yeni var. His monthly salary is no less than 500,000 yen. Onun aylık maaşı 500.000 yenden az değildir. Didn't I give you 10,000 yen a week ago? Bir hafta önce sana 10,000 yen vermedim mi? Can you lend me 500 yen? Bana 500 yen borç verebilir misiniz? He sold me the book for one thousand yen. Kitabı bana 1,000 yen'e sattı. The damage amounted to five million yen. Zarar beş milyon yeni buldu. The magazine article said that the value of the yen would rise. Dergideki makalede yenin değerinin artacağı yazıyordu. It's 50 yen. 50 yen. It will cost around 10,000 yen. Yaklaşık 10,000 yen tutacak. This watch cost 70,000 yen. Bu saat 70,000 yene maloldu. I had no more than 1,000 yen. 1,000 yen'den fazla param yoktu. Last year my income was about five million yen. Geçen yılki gelirim beş milyon yen civarındaydı. Can you sell the book to me for 500 yen? Kitabı bana 500 yene satabilir misiniz? Please draw a hundred thousand yen from the bank. Lütfen,bankadan 100.000 yen çek. If you had a million yen, what would you do with it? Bir milyon yenin olsaydı onunla ne yapardın? The cost amounted to five thousand yen. Maliyet beş bin yene vardı. The sum came to over 20,000 yen. Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı. His debts amounted to five million yen. Borçları beş milyon yene ulaştı. He invested 500,000 yen in stocks. Hisse senetlerine 500,000 yen yatırdı. The loss reached three million yen. Zarar üç milyon yene ulaştı. The damage amounted to five million yen. Hasar beş milyon yen tutarında. His monthly salary is no less than 500,000 yen. Aylık maaşı 500,000 yenden az değil. I paid 800 yen for this book. Bu kitap için 800 yen ödedim. It'll cost at least 2,000 yen to take a taxi. Taksiye binmek en az 2,000 yen tutacaktır. We can't live on 150,000 yen a month. Ayda 150,000 yenle yaşayamayız. Can I exchange yen for dollars here? Burada yen'i dolara çevirebilir miyim? Their losses reached one million yen. Zararları bir milyon yene ulaştı. The hotel charged me 8,000 yen for the room. Otel benden oda için 8,000 yen aldı. The value of the yen has risen greatly. Yen'in değeri büyük ölçüde arttı. Last year my income was about five million yen. Geçen yıl benim gelir yaklaşık beş milyon yendi. The minimum wage in Okinawa is 642 yen per hour. Okinawa'daki asgari ücret saat başına 642 yendir. Can you break a 10,000 yen bill? 10,000 yenlik banknot bozabilir misin? My salary is 300,000 yen. Maaşım 300,000 yen. The yen appreciated 10 percent against the dollar. Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı. Every month, he saved ten thousand yen out of his income for his daughter. Her ay gelirinden kızı için on bin yen biriktirdi. Our company has annual sales of a thousand million yen. Şirketimizin yıllık satışları bin milyon yen. Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center? Neden beş yenlik ve elli yenlik madeni paraların ortasında delikler var? Each member has to pay 10,000 yen a month. Her üye ayda 10,000 yen ödemek zorundadır. I'm really happy because I won 10,000 yen at the horse races. At yarışlarında 10,000 yen kazandığım için gerçekten mutluyum. The expenditure totaled 200,000 yen. Harcamaların toplamı 200,000 yen. Is a thousand yen enough? 1000 yen yeterli mi? His debts amounted to five million yen. Onun borçları beş milyon yene ulaştı. It cost him 3,000 yen to get a haircut. Saç tıraşı olmak ona 3,000 yene mal oldu. I bought this camera for 35,000 yen. Bu kamerayı 35,000 Yen'e aldım. The rate of exchange is 145 yen to the dollar. Döviz kuru 145 yen/dolar. If you had a million yen, what would you do with it? Bir milyon yeniniz olsaydı, onunla ne yapardınız? I bought this camera for 35,000 yen. Bu kamerayı 35,000 yene aldım. You can't buy it under 1,000 yen. Onu 1,000 yenin altında alamazsın. Even if it costs 10,000 yen, I must buy the dictionary. 10,000 yen tutsa bile, sözlüğü satın almalıyım. Ken was fined 7,000 yen for speeding. Ken, hız yaptığı için 7,000 yen para cezası yedi. The strong yen was advantageous to our company. Güçlü yen şirketimiz için avantajlıydı. He earns 300,000 yen a month. O, ayda 300,000 yen kazanır. I borrowed 1,000 yen from my cousin. Kuzenimden 1,000 yen borç aldım. I just withdrew some money today from the bank, so I only have 10 000 yen bills. Bugün bankadan biraz para çektim, bu yüzden sadece 10.000 yenlik banknotum var. I paid 40,000 yen for this tape recorder. Bu teyp için 40,000 yen ödedim. The new bicycle cost me as much as 50,000 yen. Yeni bisiklet bana 50.000 yen kadar fiyata mal oldu. I've got no more than five hundred yen. Beş yüz yenden fazla param yok. I owe him 1000 yen. Ona 1.000 yen borcum var. The influence of the strong yen on the Japanese economy has become very serious. Güçlü yenin Japon ekonomisi üzerindeki etkisi çok ciddi hale geldi. I've sold the picture for 20,000 yen. Ben resmi 20.000 yen'e sattım. If you won a million yen, what would you do? Bir milyon yen kazansanız, ne yapardınız? It'll cost about 10,000 yen. Yaklaşık 10,000 yene mal olacak. His salary is 250 thousand yen per month. Maaşı ayda 250 bin yen. You can make up to 80,000 yen a month in that part-time job. O part-time işte bir ayda 80.000 yene kadar kazanabilirsin. The price of bread rose by ten yen. Ekmek fiyatı on yen yükseldi. That inn is 5,000 yen a night, meals excluded. O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir. Ten million yen will be ample for the project. On milyon yen proje için yeterli olacaktır. Five thousand yen is enough to buy this dictionary. Beş bin yen bu sözlüğü satın almak için yeterlidir. He paid 1,000 yen for this book. Bu kitap için 1,000 yen ödedi. I can't afford to waste a single yen. Tek bir yen bile ziyan etmeyi göze alamam. She has no more than one thousand yen. Bin yenden fazla parası yok. It'll cost about 2,000 yen to repair it. Onu onarmak yaklaşık 2,000 yen'e mal olacak. I had no more than 1,000 yen. En fazla 1,000 yenim vardı. The greenback lost ground against the yen. Dolar, yen karşısında değer kaybetti. The yen is weaker than the dollar. Yen dolardan daha zayıf. I want to change ten thousand yen to dollars. On bin yeni dolara çevirmek istiyorum. Where can we exchange yen into dollars? Yen'i nerede Dolar'a çevirebiliriz? The tickets cost 20 yen apiece. Biletlerin tanesi 20 yen. Even if it costs 10,000 yen, I must buy the dictionary. 10,000 yene mal olsa bile, sözlüğü almalıyım. I have an income of 50,000 yen a month. Ayda 50,000 yen gelirim var. It'll cost about 2,000 yen to fix it. Onu tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacaktır. Show More (343)
2	yen	japon para birimi	n.
	The dollar was devalued against the Japanese currency from 360 yen to 308 yen. Dolar, Japon para birimi karşısında 360 yen'den 308 yen'e geriledi. The dollar was devalued against the Japanese currency from 360 yen to 308 yen. Dolar Japon para birimi karşısında 360 Yenden 308 yene devalüe oldu. Show More (-1)

	English	Turkish
1	yen	yen	n.
	I sold the picture for 20,000 yen. Resmi 20,000 yen'e sattım. He was cheated of 100 yen. 100 yen dolandırıldı. The restaurant billed me 250,000 yen for the party. Restoran bana parti için 250.000 yenlik bir fatura çıkardı. It'll cost over a thousand yen. Bin yenden fazla tutacak. Can you lend me 500 yen? 500 Yen ödünç verebilir misiniz? The yen is rising and the dollar is falling. Yen yükseliyor ve dolar düşüyor. You can't buy it under 1,000 yen. Bunu 1,000 yen'den aşağı alamazsınız. I paid 40,000 yen for this tape recorder. Bu kayıt cihazı için 40,000 yen ödedim. I have a deposit of 500,000 yen at the bank. Bankada 500,000 yen mevduatım var. I have only five thousand yen. Sadece beş bin yenim var. Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. Tom elindeki yenlerin yaklaşık yarısını dolara, diğer yarısını da avroya çevirdi. I paid 1,500 yen for this dictionary. Bu sözlük için 1,500 yen ödedim. He has no more than 1,000 yen. Onun en fazla 1,000 yeni vardır. If I had one million yen now, I would buy a car. Şimdi bir milyon yenim olsa, bir araba alırdım. If you were to be given a million yen, what would you do with it? Sana bir milyon yen verilecek olsa, onunla ne yaparsın? It cost him 3000 yen to have his hair cut. Saçını kestirmek ona 3000 yen'e mal oldu. My annual income exceeds five million yen. Yıllık gelirim beş milyon yen'i aşıyor. This watch band costs around fifty thousand yen. Bu saat kayışının fiyatı elli bin yen civarı. It'll cost about 2,000 yen to repair it. Tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacak. My monthly wage is 300,000 yen. Aylık maaşım 300,000 yen. How to overcome the high value of the yen is a big problem. Yenin yüksek değerinin üstesinden nasıl gelineceği büyük bir sorun. Can you lend me 10,000 yen? Bana 10,000 yen borç verebilir misin? He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen. Yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor. It will cost about 2000 yen to repair it. Tamiri yaklaşık 2000 yen tutacak. The bill amounts to five thousand yen. Fatura beş bin yen tutuyor. Taro drew 10,000 yen from the bank. Taro bankadan 10.000 yen çekti. My monthly salary is 300,000 yen. Benim aylık maaşım 300.000 yen. You can make up to 80,000 yen a month in that part-time job. Bu yarı zamanlı işten ayda 80.000 yen kazanabilirsiniz. The repairs for my bicycle cost me one thousand yen. Bisikletimin tamiri bana bin yen'e mal oldu. You have to pay 10,000 yen extra on holidays. Tatillerde fazladan 10,000 yen ödemeniz gerekir. I owe him 100 yen. Ona 100 yen borçluyum. I can't afford to waste a single yen. Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam. His debts amount to 100,000 yen. Borçları 100,000 yen. She deposits 10,000 yen in the bank every month. Her ay bankaya 10,000 yen yatırıyor. I bought a book for two hundred yen. İki yüz yen'e bir kitap aldım. The loss reached three million yen. Kayıp üç milyon yene ulaştı. The tickets are 20 yen each. Biletlerin her biri yirmi yen. It'll cost around ten thousand yen. Bu yaklaşık on bin yene mal olacak. She deposits 10,000 yen in the bank every month. Bankaya her ay 10.000 yen yatırıyor. He estimated the loss at five million yen. Kaybın beş milyon yen olduğunu tahmin etti. I'll bet 10,000 yen on his winning. Kazanacağına 10,000 yen bahse girerim. Please exchange yen for dollars. Lütfen Yen'i Dolar'a çevirin. He bought a bicycle for fifty thousand yen. 50,000 yen'e bir bisiklet aldı. You pay 10,000 yen a month as an insurance premium. Sigorta primi olarak ayda 10,000 yen ödüyorsunuz. That job brings him in an extra 60,000 yen a month. Bu iş ona ayda ekstra 60.000 yen getiriyor. A thousand yen will do. Bin yen iş görür. The charity is named after a man who gave away some two billion yen. Hayır kurumuna, yaklaşık iki milyar yen bağışlayan bir adamın adı verildi. It's by no means impossible to earn one million yen a month. Ayda bir milyon yen kazanmak imkansız değil. Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries. Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti. Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center? Neden 5 ve 50 yenlik bozuk paraların ortasında boşluk var? He paid 1,000 yen for this book. O, bu kitap için 1,000 yen ödedi. The restaurant billed me 250,000 yen for the party. Restoran bana parti için 250,000 yen fatura kesti. If I had one million yen now, I would buy a car. Şimdi bir milyon yenim olsaydı, bir araba alırdım. Is there a bank where I can exchange yen for dollars? Yen'i dolarla değiştirebileceğim bir banka var mı? I'd like to change yen to dollars. Yen'i Dolar'a çevirmek istiyorum. We concluded, however that the price of 5,000,000 yen was too high. Ancak 5,000,000 yenlik fiyatın çok yüksek olduğu sonucuna vardık. How to overcome the high value of the yen is a big problem. Yüksek yen değerinin nasıl üstesinden gelineceği büyük bir sorundur. She rents the room to a student for seventy thousand yen a month. Odayı ayda yetmiş bin yen karşılığında bir öğrenciye kiralıyor. I've sold the picture for 20,000 yen. Resmi 20,000 yen'e sattım. Each month, a gift certificate worth 10,000 yen will be given to thirty people chosen at random who have completed this questionnaire. Her ay, bu anketi dolduran ve rastgele seçilen otuz kişiye 10.000 yen değerinde bir hediye çeki verilecektir. The bill amounts to five thousand yen. Fatura tutarı 5000 yendir. The value of the yen has soared. Yen'in değeri çok yükseldi. It will cost more than ten thousand yen. On bin yenden daha pahalıya mal olacak. He had only one hundred yen on him. Üstünde sadece yüz yeni vardı. Does depreciation of the yen give rise to inflation? Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu? I'll bet 10,000 yen on his winning. Onun kazanacağına 10.000 yen bahse girerim. I bought this hat for 2000 yen. Bu şapkayı 2000 yene aldım. The company suffered a loss of one billion yen last year. Şirket geçen yıl bir milyar yen zarar etti. The strong yen is acting against Japan's export industry. Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine işliyor. I bought this camera for 35,000 yen. Bu kamerayı 35,000 Yen'e satın aldım. We had to pay ten thousand yen in addition. Ek olarak on bin yen ödemek zorunda kaldık. His salary is 250,000 yen per month. Onun maaşı aylık 250,000 yendir. This watch cost me ten thousand yen. Bu saat bana on bin yene mal oldu. My salary is 300,000 yen. Maaşım 300,000 yendir. This book costs 3,000 yen. Bu kitabın fiyatı 3,000 yen. I have a deposit of 500,000 yen at the bank. Bankada 500.000 yenlik bir mevduatım var. I can't live on ten thousand yen a month. Ayda on bin yenle yaşayamam. This dress cost me over 40,000 yen. Bu elbise bana 40,000 Yen'den fazlaya mal oldu. This watch band costs around fifty thousand yen. Bu saatin kordonu yaklaşık elli bin yen. Is one thousand yen enough? Bin yen yeter mi? This month's salary was 200,000 yen. Bu ayki maaşı 200,000 yen. Each member has to pay 10,000 yen a month. Her üye bir ayda 10.000 yen ödemek zorunda. It cost him 3,000 yen to get a haircut. Saçını kestirmek ona 3,000 yene mal oldu. They fined him 5,000 yen for illegal parking. Yasadışı park ettiği için ona 5,000 yen ceza kestiler. This rope is 200 yen a meter. Bu ipin bir metresi 200 yen. I spent 3000 yen on a new CD. Yeni bir CD için 3000 yen harcadım. He had only one hundred yen with him. Yanında sadece 100 yeni vardı. That's 50 yen. Bu 50 yen. Taro drew 10,000 yen from the bank. Taro bankadan 10,000 yen çekti. Will ten thousand yen do? On bin yen yeterli mi? They fined him 5,000 yen for illegal parking. Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler. Can you sell the book to me for 500 yen? Kitabı bana 500 yene satar mısın? That charity is named after a person who donated about two billion yen. Bu hayır kurumuna iki milyar yen bağışlayan bir kişinin adı verildi. The yen's appreciation accelerated the decline of that company. Yen'in değer kazanması bu şirketin düşüşünü hızlandırdı. Where can I exchange yen for dollars? Yen'i nerede Dolar'a çevirebilirim? Do you have 5,000 yen you could lend me? Bana borç verebileceğin 5,000 yen var mı? The dollar dropped to 125 today from 126 yen yesterday. Dolar dün 126 yen iken bugün 125 yene düştü. The yen is still low against the dollar. Yen dolar karşısında hala düşük. He had only one hundred yen with him. Yanında sadece yüz yen vardı. Is it about ten million yen? Yaklaşık 10 milyon yen mi? He earns half a million yen a month. O, bir ayda yarım milyon yen kazanmaktadır. This rope is 200 yen a meter. Bu ipin metresi 200 yen. It will cost more than ten thousand yen. Bu, on bin yenden daha fazlaya mal olacak. They paid us each 1,000 yen. Onlar her birimize 1,000 yen ödediler. Can you break a 10,000 yen bill? 10,000 yen bozabilir misiniz? The exchange rate for the yen against the dollar has risen. Yen'in dolar karşısındaki döviz kuru yükseldi. He invested 500,000 yen in stocks. Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı. I put ten thousand yen into the bank every month. Her ay bankaya on bin yen yatırıyorum. It'll cost about 2,000 yen to fix it. Tamir etmek 2,000 yen tutacak. I owe him 1000 yen. Ona 1000 yen borcum var. We had to pay ten thousand yen in addition. Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık. Even if it costs 10,000 yen, I must buy the dictionary. 10.000 yene malolsa bile, sözlüğü satın almalıyım. The price of bread rose by ten yen. Ekmeğin fiyatı on yen arttı. Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries. Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini garanti etmiştir. Does depreciation of the yen give rise to inflation? Yenin değer kaybetmesi enflasyona yol açar mı? One ticket costs five hundred yen. Bir bilet beş yüz yen. I bought this hat for 2000 yen. Bu şapkayı 2000 yen'e aldım. I owe him at least 50,000 yen. Ona en az 50,000 yen borcum var. The sum came to over 20,000 yen. Toplam 20,000 yenin üzerine çıktı. That charity is named after someone who contributed about two billion yen. Bu hayır kurumu, yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adını taşıyor. Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time. Tom şu anda dolarları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor. The 5 yen coin is made from brass and the 10 yen coin is made from bronze. 5 yenlik madeni para pirinçten, 10 yenlik madeni para ise bronzdan yapılır. This old book is worth 50,000 yen. Bu eski kitap 50,000 yen değerinde. He had no more than 10,000 yen. En fazla 10,000 yeni vardı. My monthly salary is 300,000 yen. Aylık maaşım 300,000 yen. The yen is still low against the dollar. Yen dolar karşısında hâlâ düşük. This job pays 10,000 yen a day. Bu iş günde 10,000 yen kazandırıyor. Ten thousand yen will not cover the expenses. On bin yen masrafları karşılamaz. I gave them one thousand yen each. Onların her birine bin yen verdim. He can invest a million yen in stocks. Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir. He exists on 3,000 yen a day. O, günde 3000 yenle yaşar. He estimated the loss at five million yen. 5,000,000 yen kayıp tahmin etti. The charity is named after a man who gave away some two billion yen. Hayır kuruluşu adını birkaç milyar yen hibe veren bir adamdan alıyor. It's 50 yen. Bu, 50 yen. The new bicycle cost me as much as 50,000 yen. Yeni bisiklet bana 50,000 yen'e mal oldu. Is ten thousand yen enough? On bin yen yeterli mi? He gave me 10,000 yen. Bana 10,000 yen verdi. The tickets are 1,000 yen each. Biletlerin tanesi 1,000 yen. That book costs 3,000 yen. Bu kitabın fiyatı 3,000 yen. He earns 300,000 yen a month. Ayda 300,000 yen kazanıyor. The tickets are 20 yen each. Biletlerin tanesi 20 yen. The cost amounted to five thousand yen. Masraf beş bin yen tuttu. Is one thousand yen enough? Bin yen yeterli midir? Can you sell the book to me for 500 yen? Kitabı bana 500 yene satabilir misiniz? This watch cost 70,000 yen. Bu saatin fiyatı 70,000 yendi. The expenditure totaled 200,000 yen. Harcama 200.000 yen'i buldu. I exchanged yen for dollars. Yen'i dolara çevirdim. It cost me 5,000 yen to repair my bicycle. Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu. We concluded, however that the price of 5,000,000 yen was too high. Bununla birlikte, 5,000,000 Yen'lik fiyatın çok yüksek olduğuna karar verdik. He invested 500,000 yen in stocks. Hisse senetlerine 500,000 yen yatırdı. This company's stock closed at 932 yen yesterday. Bu şirketin hisse senedi dün 932 yen'den kapattı. The damage amounted to five million yen. Hasar beş milyon yen tutarında. His monthly salary is no less than 500,000 yen. Aylık maaşı 500,000 yenden az değil. Five thousand yen is enough to buy this dictionary. Bu sözlüğü satın almak için beş bin yen yeterli. You have to pay 10,000 yen extra on holidays. Tatillerde 10,000 yen fazladan ödemek zorundasın. We can't live on 150,000 yen a month. Ayda 150,000 yenle yaşayamayız. This watch costs around fifty thousand yen. Bu saatin fiyatı elli bin yen civarında. Their losses reached one million yen. Zararları bir milyon yene ulaştı. The hotel charged me 8,000 yen for the room. Otel benden oda için 8,000 yen aldı. Last year my income was about five million yen. Geçen yıl benim gelir yaklaşık beş milyon yendi. It cost me one thousand yen to get the bicycle fixed. Bisikleti tamir ettirmek bana bin yene mal oldu. The minimum wage in Okinawa is 642 yen per hour. Okinawa'daki asgari ücret saat başına 642 yendir. I'd like to know the exact exchange rate for yen. Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum. The sum was written in euro, not in yen. Toplamı euro yazılmış, yen değildir. The strong yen was a fatal blow to the company. Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbe oldu. My annual income approximates fifteen million yen, I suppose. Yıllık gelirim on beş milyon yen civarında sanırım. The yen rose to the dollar. Yen dolar karşısında yükseldi. I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air. Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim. I've got no more than five hundred yen. En fazla beş yüz Yenim var. I owe him at least 50,000 yen. Ona en az 50.000 yen borçluyum. I just withdrew some money today from the bank, so I only have 10 000 yen bills. Ben sadece bankadan bugün biraz para çektim, bu yüzden sadece 10.000 yenlik banknotlarım var. I bought this camera for 35,000 yen. Bu kamerayı 35,000 Yen'e aldım. I put ten thousand yen into the bank every month. Her ay bankaya on bin yen koyarım. The rate of exchange is 145 yen to the dollar. Döviz kuru 145 yen/dolar. I spent 3000 yen on a new CD. Yeni bir CD'ye 3000 yen harcadım. If you had a million yen, what would you do with it? Bir milyon yeniniz olsaydı, onunla ne yapardınız? Their losses reached one million yen. Onların kaybı bir milyon yene ulaştı. I spent 3,000 yen on a new CD. Yeni bir CD için 3,000 yen harcadım. Suppose you had ten million yen, what would you do? Diyelim ki on milyon yeniniz var, ne yapardınız? Ken was fined 7,000 yen for speeding. Ken, hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı. Ken was fined 7,000 yen for speeding. Ken, hız yaptığı için 7,000 yen para cezası yedi. It'll cost over a thousand yen. Bin yenden fazlaya mal olacak. He earns 300,000 yen a month. O, ayda 300,000 yen kazanır. The total comes to 3,000 yen. Toplam 3,000 yen tutuyor. I borrowed 1,000 yen from my cousin. Kuzenimden 1,000 yen borç aldım. A thousand yen will do. Bin yen yeter. Our company has annual sales of a thousand million yen. Firmamızın bir milyon yenlik yıllık satışı var. It'll cost about 10,000 yen. Yaklaşık 10,000 yene mal olacak. The picture was priced at 200,000 yen. Resmin fiyatı 200,000 yen. The price of bread rose by ten yen. Ekmek fiyatı on yen yükseldi. He earns half a million yen a month. Ayda yarım milyon yen kazanıyor. This company's stock closed at 932 yen yesterday. Bu şirketin hisseleri dün 932 yen'den kapandı. She won ten million yen in the lottery. Piyangodan on milyon yen kazandı. It cost me 5,000 yen to repair my bicycle. Bisikletimi tamir etmek bana 5,000 yen'e mal oldu. It'll cost about 2,000 yen to repair it. Onu onarmak yaklaşık 2,000 yen'e mal olacak. I had no more than 1,000 yen. En fazla 1,000 yenim vardı. Since he had left his wallet at home, he asked me if I could lend him 1,000 yen. Cüzdanını evde unuttuğu için ona 1,000 yen borç verip veremeyeceğimi sordu. I bought this camera for 25,000 yen. Bu kamerayı 25,000 yene aldım. The strong yen was advantageous to our company. Güçlü yen firmamız için avantajlıydı. The company suffered a loss of one billion yen last year. Şirket geçen yıl bir milyar yen kayba uğradı. I bought this camera for 25,000 yen. Bu kamerayı 25,000 yen vererek aldım. You can buy it for a thousand yen or so. Bin yene falan alabilirsin. Is a thousand yen enough? Bin yen yeter mi? The repairs for my bicycle cost me one thousand yen. Bisikletimin tamiratı bin yenime mal oldu. He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen. O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor. Ten million yen will be ample for the project. Proje için on milyon yen yeterli olacaktır. He bought a bicycle for fifty thousand yen. Elli bin yen'e bir bisiklet aldı. This transaction was carried out in yen, rather than US dollars. Bu işlem ABD doları yerine yen ile yapıldı. The yen is rising and the dollar is falling. Yen yükseliyor, dolar düşüyor. He exchanged yen for dollars. Yen'i dolara çevirdi. There's the chance to get a huge income in this business, a million yen a month is possible! Bu işte büyük bir gelir elde etme şansı var, ayda bir milyon yen mümkün! His father allows him 2000 yen a week. Babası ona haftada 2000 yen verir. This is worth one million yen. Bu bir milyon yen değerinde. I sold the picture for 20,000 yen. Resmi 20,000 yene sattım. He exists on 3,000 yen a day. Günde 3,000 yen ile geçiniyor. A generous man contributed some two billion yen to charity. Cömert bir adam hayır kurumlarına iki milyar yen bağışladı. I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air. Paketin hava yoluyla gönderilmesi için 2,000 yen ödedim. Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi. That's 3000 yen altogether. Toplam 3000 yen. I paid 2,000 yen for this atlas. Bu atlas için 2,000 yen ödedim. The yen is weaker than the dollar. Yen dolardan daha değersizdir. Where can we exchange yen into dollars? Yen'i Dolar'a nerede çevirebiliriz? It'll cost about 10,000 yen. Yaklaşık 10.000 yene mal olacak. Their losses reached one million yen. Kayıpları bir milyon yene ulaştı. You have a personal tax exemption of 500,000 yen. Şahsi vergi muafiyetiniz 500.000 yen. A strong yen is shaking the economy. Güçlü yen ekonomiyi sarsmaktadır. His father allows him 2000 yen a week. Babası ona haftada 2000 yen veriyor. That job brings him in an extra 60,000 yen a month. Bu iş ona ayda fazladan 60,000 yen kazandırıyor. The sum was written in euro, not in yen. Meblağ euro olarak yazılmış, yen olarak değil. The yen's appreciation accelerated the decline of that company. Yenin değerlenmesi o şirketin düşüşünü hızlandırdı. A cup of coffee cost 200 yen in those days. O günlerde bir fincan kahve 200 yendi. I have about 5,000 yen. Yaklaşık 5,000 yenim var. I have an income of 50,000 yen a month. Ayda 50.000 yen gelirim var. You can buy it for a thousand yen or so. Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin. Today's rate is 140 yen to the dollar. Dolar için bugünkü kur 140 yendir. Today's rate is 140 yen to the dollar. Bugünkü kur 140 yen/dolar. The tickets are 1,000 yen each. Biletlerin her biri 1.000 yen. The balance at the bank stands at two million yen. Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor. I have not more than three thousand yen. En fazla üç bin yenim var. This transaction was carried out in yen, rather than US dollars. İşlem ABD dolarından daha ziyade yenle gerçekleştirilmiştir. That's 3000 yen altogether. Hepsi birlikte 3,000 yendir. I can't live on ten thousand yen a month. Ayda on bin yenle geçinemiyorum. You have a personal tax exemption of 500,000 yen. 500.000 yenlik bir kişisel vergi muafiyetin var. This month's salary was 200,000 yen. Bu ayın maaşı 200.000 yen oldu. I can't afford to waste a single yen. Tek bir yen bile israf etmeye durumum elvermez. It'll cost around ten thousand yen. Yaklaşık on bin yen tutacak. A strong yen is shaking the economy. Güçlü Yen, ekonomiyi sarsıyor. My monthly wage is 300,000 yen. Benim aylık ücret 300.000 yen. This vending machine won't accept 500 yen coins. Bu otomat 500 yen bozuk paraları kabul etmiyor. His salary is 250,000 yen per month. Maaşı aylık 250,000 yen. Ten thousand yen will not cover the expenses. On bin yen giderleri karşılamaz. They paid us each 1,000 yen. Her birimize 1,000 yen ödediler. Supposing you had one million yen, what would you do with it? Diyelim ki bir milyon yeniniz var, onunla ne yapardınız? If I had one million yen now, I would buy a car. Eğer şimdi bir milyon yenim olsaydı, bir araba alırdım. A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen. Bir Japon işadamı sanat eserini 200 milyon yen karşılığında satın aldı. The strong yen was a fatal blow to the company. Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbeydi. He can invest a million yen in stocks. Hisse senetlerine bir milyon yen yatırabilir. I paid two thousand yen for the book. Kitap için iki bin yen ödedim. If you were to be given a million yen, what would you do with it? Size bir milyon yen verilse, onunla ne yapardınız? It will cost about 2000 yen to repair it. Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak. I paid twenty thousand yen for this hearing aid. Bu işitme cihazı için yirmi bin yen ödedim. The tickets cost 20 yen apiece. Biletlerin her biri 20 Yen. I would like to travel in foreign countries while the yen is strong. Yen güçlüyken yabancı ülkelere seyahat etmek istiyorum. I converted my yen into dollars. Yenimi dolara çevirdim. The yen is expected to lose value against the dollar. Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor. He had only one hundred yen on him. Yanında sadece yüz yen vardı. I gave them one thousand yen each. Onlara biner yen verdim. His salary is 250 thousand yen per month. Onun maaşı aylık 250.000 yen. His debts amount to 100,000 yen. Onun borçları 100,000 yene ulaştı. She won ten million yen in the lottery. Piyangoda on milyon yen kazandı. He sold me the book for one thousand yen. Kitabı bana bin yene sattı. He gave me 10,000 yen. O, bana 10.000 yen verdi. Ten million yen will be enough for the project. Proje için on milyon yen yeterli olacaktır. I paid twenty thousand yen for this hearing aid. Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim. The minimum wage in Okinawa is 642 yen per hour. Okinawa'da asgari ücret saat başına 642 yen. I have about 5,000 yen. Benim yaklaşık 5,000 yenim var. Tom has three thousand yen in his pocket. Tom'un cebinde üç bin yen var. This desk cost me 20,000 yen. Bu masa bana 20,000 Yen'e mal oldu. I spent 3,000 yen on a new CD. Yeni bir CD için 3.000 yen harcadım. That book costs 3,000 yen. O kitap 3,000 yendir. I'm really happy because I won 10,000 yen at the horse races. Çok mutluyum çünkü at yarışlarında 10,000 yen kazandım. Is it about ten million yen? O yaklaşık 10 milyon yen mi? Will ten thousand yen do? On bin yen yeter mi? He has no more than 1,000 yen. En fazla 1,000 yeni var. He has, say, fifty thousand yen. Diyelim ki, elli bin yeni var. His monthly salary is no less than 500,000 yen. Onun aylık maaşı 500.000 yenden az değildir. Didn't I give you 10,000 yen a week ago? Bir hafta önce sana 10,000 yen vermedim mi? Can you lend me 500 yen? Bana 500 yen borç verebilir misiniz? He sold me the book for one thousand yen. Kitabı bana 1,000 yen'e sattı. The damage amounted to five million yen. Zarar beş milyon yeni buldu. The magazine article said that the value of the yen would rise. Dergideki makalede yenin değerinin artacağı yazıyordu. It's 50 yen. 50 yen. It will cost around 10,000 yen. Yaklaşık 10,000 yen tutacak. This watch cost 70,000 yen. Bu saat 70,000 yene maloldu. I had no more than 1,000 yen. 1,000 yen'den fazla param yoktu. Last year my income was about five million yen. Geçen yılki gelirim beş milyon yen civarındaydı. Please draw a hundred thousand yen from the bank. Lütfen,bankadan 100.000 yen çek. If you had a million yen, what would you do with it? Bir milyon yenin olsaydı onunla ne yapardın? The cost amounted to five thousand yen. Maliyet beş bin yene vardı. The sum came to over 20,000 yen. Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı. His debts amounted to five million yen. Borçları beş milyon yene ulaştı. The loss reached three million yen. Zarar üç milyon yene ulaştı. I paid 800 yen for this book. Bu kitap için 800 yen ödedim. It'll cost at least 2,000 yen to take a taxi. Taksiye binmek en az 2,000 yen tutacaktır. Can I exchange yen for dollars here? Burada yen'i dolara çevirebilir miyim? The value of the yen has risen greatly. Yen'in değeri büyük ölçüde arttı. Can you break a 10,000 yen bill? 10,000 yenlik banknot bozabilir misin? My salary is 300,000 yen. Maaşım 300,000 yen. The yen appreciated 10 percent against the dollar. Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı. Every month, he saved ten thousand yen out of his income for his daughter. Her ay gelirinden kızı için on bin yen biriktirdi. Our company has annual sales of a thousand million yen. Şirketimizin yıllık satışları bin milyon yen. Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center? Neden beş yenlik ve elli yenlik madeni paraların ortasında delikler var? Each member has to pay 10,000 yen a month. Her üye ayda 10,000 yen ödemek zorundadır. I'm really happy because I won 10,000 yen at the horse races. At yarışlarında 10,000 yen kazandığım için gerçekten mutluyum. The expenditure totaled 200,000 yen. Harcamaların toplamı 200,000 yen. Is a thousand yen enough? 1000 yen yeterli mi? His debts amounted to five million yen. Onun borçları beş milyon yene ulaştı. It cost him 3,000 yen to get a haircut. Saç tıraşı olmak ona 3,000 yene mal oldu. I bought this camera for 35,000 yen. Bu kamerayı 35,000 yene aldım. You can't buy it under 1,000 yen. Onu 1,000 yenin altında alamazsın. Even if it costs 10,000 yen, I must buy the dictionary. 10,000 yen tutsa bile, sözlüğü satın almalıyım. The strong yen was advantageous to our company. Güçlü yen şirketimiz için avantajlıydı. I just withdrew some money today from the bank, so I only have 10 000 yen bills. Bugün bankadan biraz para çektim, bu yüzden sadece 10.000 yenlik banknotum var. I paid 40,000 yen for this tape recorder. Bu teyp için 40,000 yen ödedim. The new bicycle cost me as much as 50,000 yen. Yeni bisiklet bana 50.000 yen kadar fiyata mal oldu. I've got no more than five hundred yen. Beş yüz yenden fazla param yok. I owe him 1000 yen. Ona 1.000 yen borcum var. The influence of the strong yen on the Japanese economy has become very serious. Güçlü yenin Japon ekonomisi üzerindeki etkisi çok ciddi hale geldi. I've sold the picture for 20,000 yen. Ben resmi 20.000 yen'e sattım. If you won a million yen, what would you do? Bir milyon yen kazansanız, ne yapardınız? His salary is 250 thousand yen per month. Maaşı ayda 250 bin yen. You can make up to 80,000 yen a month in that part-time job. O part-time işte bir ayda 80.000 yene kadar kazanabilirsin. That inn is 5,000 yen a night, meals excluded. O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir. Ten million yen will be ample for the project. On milyon yen proje için yeterli olacaktır. Five thousand yen is enough to buy this dictionary. Beş bin yen bu sözlüğü satın almak için yeterlidir. He paid 1,000 yen for this book. Bu kitap için 1,000 yen ödedi. I can't afford to waste a single yen. Tek bir yen bile ziyan etmeyi göze alamam. She has no more than one thousand yen. Bin yenden fazla parası yok. The greenback lost ground against the yen. Dolar, yen karşısında değer kaybetti. The yen is weaker than the dollar. Yen dolardan daha zayıf. I want to change ten thousand yen to dollars. On bin yeni dolara çevirmek istiyorum. Where can we exchange yen into dollars? Yen'i nerede Dolar'a çevirebiliriz? The tickets cost 20 yen apiece. Biletlerin tanesi 20 yen. Even if it costs 10,000 yen, I must buy the dictionary. 10,000 yene mal olsa bile, sözlüğü almalıyım. I have an income of 50,000 yen a month. Ayda 50,000 yen gelirim var. It'll cost about 2,000 yen to fix it. Onu tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacaktır. Show More (343)