|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
(çözücü kristallerde) çözünen atomun düzenli dizilimi |
superstructure n.
|
|
2 |
General |
solvent ve çözünen madde kullanarak bir bileşik oluşturmak |
solvate v.
|
|
3 |
General |
kolay çözünen |
diffluent adj.
|
|
4 |
General |
çözünen maddeye ait |
solutal adj.
|
|
5 |
General |
çözünen madde ile ilgili |
solutal adj.
|
|
Technical |
|
6 |
Technical |
alkol-benzende çözünen madde |
alcohol-benzene soluble material n.
|
|
7 |
Technical |
altın suyunda çözünen elementler |
aqua regia-soluble elements n.
|
|
8 |
Technical |
diklorometanda çözünen madde |
matter soluble in dichloromethane n.
|
|
9 |
Technical |
eterde çözünen madde |
ether soluble material n.
|
|
10 |
Technical |
sıcak suda çözünen madde |
hot water soluble material n.
|
|
11 |
Technical |
soğuk suda çözünen madde |
cold water soluble material n.
|
|
12 |
Technical |
sodyum hidroksitte çözünen madde |
sodium hydroxide soluble material n.
|
|
13 |
Technical |
suda çözünen çoğuz |
water-soluble polymer n.
|
|
14 |
Technical |
suda çözünen madde |
water soluble material n.
|
|
15 |
Technical |
suda çözünen klorürün titrimetrik tayini |
titrimetric determination of water-soluble chloride n.
|
|
16 |
Technical |
suda çözünen sarı bir boya maddesi |
anthoxanthin n.
|
|
|
17 |
Technical |
suda çözünen yapıştırıcı |
resorcinol adhesive n.
|
|
18 |
Technical |
suda çözünen sülfatlar |
water-soluble sulfates n.
|
|
19 |
Technical |
suda çözünen kül |
water soluble ash n.
|
|
20 |
Technical |
yakıtta çözünen korozyon önleyici |
fuel-soluble corrosion inhibitor n.
|
|
21 |
Technical |
belirli koşullarda suda çözünen |
soluble in water under specified conditions adj.
|
|
22 |
Technical |
kolayca çözünen |
readily soluble adj.
|
|
23 |
Technical |
suda çözünen |
water-soluble adj.
|
|
24 |
Technical |
yağlarda çözünen |
fatsoluble adj.
|
|
25 |
Technical |
yağda çözünen |
oul-soluble adj.
|
|
26 |
Technical |
yağda çözünen |
oil-soluble adj.
|
|
Construction |
|
27 |
Construction |
çözünen madde |
solute n.
|
|
Medical |
|
28 |
Medical |
alkolde çözünen ekstraktlar |
alcohol soluble extractives n.
|
|
29 |
Medical |
çözünen madde |
solute n.
|
|
30 |
Medical |
suda çözünen vitamin |
water soluble vitamin n.
|
|
31 |
Medical |
suda çözünen kül |
water soluble ash n.
|
|
32 |
Medical |
suda çözünen ekstraktlar |
water soluble extractives n.
|
|
33 |
Medical |
yağda çözünen vitamin |
fat soluble vitamin n.
|
|
34 |
Medical |
yağda çözünen |
fat soluble adj.
|
|
35 |
Medical |
yağda çözünen |
liposoluble adj.
|
|
36 |
Medical |
çözünen madde yoğunluğu kandakiyle aynı olan |
isotonic adj.
|
|
|
Pharmaceutics |
|
37 |
Pharmaceutics |
birçok bitkide meydana gelen, beyaz renkli, kristalimsi, suda az miktarda çözünen bir alkaloit |
theobromine n.
|
|
38 |
Pharmaceutics |
efervesan tablet şeklinde olup suda çözünen ve aspirin içeren bir antiasit |
alka-seltzer® n.
|
|
Food Engineering |
|
39 |
Food Engineering |
lipitte çözünen bileşikler |
liposoluble compounds n.
|
|
40 |
Food Engineering |
suda çözünen besin maddesi |
water-soluble nutrient n.
|
|
41 |
Food Engineering |
yağda çözünen |
fat-soluble adj.
|
|
Gastronomy |
|
42 |
Gastronomy |
sıcak suda çözünen modifiye nişasta |
thin-boiling starch n.
|
|
43 |
Gastronomy |
sıcak suda çözünen modifiye nişasta |
soluble starch n.
|
|
Chemistry |
|
44 |
Chemistry |
çözelti yoğunluğunun litre başına 1 eşdeğer gram çözünen şeklinde olması |
normality n.
|
|
45 |
Chemistry |
şekeri azaltmakta hassas reaksiyon maddesi olarak kullanılan, su, alkol ve asetonda çözünen kristalli bir bileşik |
triphenyltetrazolium chloride n.
|
|
46 |
Chemistry |
asetonda çözünen madde |
acetone-soluble matter n.
|
|
47 |
Chemistry |
çözünen sertleştirmesi |
solute hardening n.
|
|
48 |
Chemistry |
çözünen atom |
solute atom n.
|
|
49 |
Chemistry |
çözünen maddenin reddi |
solute-rejection n.
|
|
50 |
Chemistry |
çözünen maddenin reddedilmesi |
solute-rejection n.
|
|
51 |
Chemistry |
çözünen evre |
solute phase n.
|
|
52 |
Chemistry |
suda çözünen klorür |
water-soluble chloride n.
|
|
53 |
Chemistry |
toluen ekstratındaki asetonda çözünen madde |
acetone-soluble material in toluene n.
|
|
54 |
Chemistry |
toluende çözünen ekstrakt |
toluene-soluble extract n.
|
|
55 |
Chemistry |
yağda çözünen emprenye maddeler |
oil soluble preservatives n.
|
|
56 |
Chemistry |
çözeltinin kilogramı başına çözünen madde molü olarak ifade edilen bir çözeltinin konsantrasyonu |
molal n.
|
|
57 |
Chemistry |
çözücünün kilogramı başına çözünen maddenin mol sayısına göre hesaplanan konsantrasyon |
molal concentration n.
|
|
58 |
Chemistry |
çözeltinin litresi başına çözünen maddenin mol sayısı |
molarity n.
|
|
59 |
Chemistry |
suda çözünen kimyasallar |
runoff n.
|
|
60 |
Chemistry |
acı tadı olan ve suda çözünen kristalli beyaz bir madde |
pentylenetetrazol n.
|
|
61 |
Chemistry |
bir diğer sıvı veya katı içerisinde çözünen sıvı |
soaking up n.
|
|
62 |
Chemistry |
tekli yağ asidinin suda çözünen tuzu |
soap n.
|
|
63 |
Chemistry |
suda çözünen fosforik asit |
soluble phosphoric acid n.
|
|
64 |
Chemistry |
çözünen ile çözücüden veya dağınık faz ile dağılma ortamından oluşan kimyasal veya fiziksel bileşim |
solvate n.
|
|
65 |
Chemistry |
bir şeyi çözünen ile çözücüden veya dağınık faz ile dağılma ortamından oluşan kimyasal veya fiziksel bir bileşime dönüştüren madde |
solvating agent n.
|
|
66 |
Chemistry |
solvent ve çözünen madde kullanarak bir bileşik oluşturmak |
solvate v.
|
|
67 |
Chemistry |
2 litresinde 1 eşdeğer gram çözünen bulunan |
normal adj.
|
|
68 |
Chemistry |
alkolde çözünen |
alcohol-soluble adj.
|
|
69 |
Chemistry |
hızlı çözünen |
rapidly dissolving adj.
|
|
70 |
Chemistry |
hızlı çözünen |
fast dissolving adj.
|
|
71 |
Chemistry |
suda çözünen |
water soluble adj.
|
|
72 |
Chemistry |
polar olmayan organik çözücülerde çözünen |
lipid adj.
|
|
73 |
Chemistry |
suda çözünen |
aqueous adj.
|
|
74 |
Chemistry |
1 kilogram çözücü başına bir mol çözünen içeren bir çözeltiyle ilgili |
molal adj.
|
|
75 |
Chemistry |
1 kilogram çözücü başına bir mol çözünen içeren bir çözeltiyi belirten |
molal adj.
|
|
76 |
Chemistry |
birbirinin içinde çözünen (sıvılar) |
consolute adj.
|
|
|
77 |
Chemistry |
çözücü ve çözünen atomların düzenli dizilimi ile karakterize olan |
ordered adj.
|
|
78 |
Chemistry |
çözünen moleküllere hidrojen iyonu verebilen (çözücü) |
protonic adj.
|
|
Biology |
|
79 |
Biology |
alkolde çözünen kırmızı pigment içeren bir renk hücresi |
allophore n.
|
|
80 |
Biology |
kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan suda çözünen k vitamini |
antihemorrhagic factor n.
|
|
81 |
Biology |
kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan suda çözünen k vitamini |
vitamin k n.
|
|
82 |
Biology |
raşitizmi önleyen yağda çözünen bir vitamin |
d n.
|
|
Biochemistry |
|
83 |
Biochemistry |
e vitamini formları ile yakından ilişkili, yağda çözünen alkol grubu |
tocotrienol n.
|
|
84 |
Biochemistry |
nişasta parçacıklarının suda çözünen kısmı |
amylogen n.
|
|
85 |
Biochemistry |
nişasta parçacıklarının suda çözünen kısmı |
amylose n.
|
|
86 |
Biochemistry |
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin |
antiophthalmic factor n.
|
|
87 |
Biochemistry |
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin |
axerophthol n.
|
|
88 |
Biochemistry |
gece körlüğünü, göz iltihabını veya kuruluğunu önleyen, yağda çözünen bir vitamin |
vitamin a n.
|
|
89 |
Biochemistry |
safradaki kolik asidin bozunmasıyla oluşup çok zor çözünen reçinemsi bir madde |
dyslysin n.
|
|
Environment |
|
90 |
Environment |
az çözünen madde |
poorly soluble material n.
|
|
91 |
Environment |
suda az çözünen organik bileşikler |
poorly water-soluble organic compounds n.
|
|
92 |
Environment |
suda az çözünen bileşikler |
poorly water-soluble compounds n.
|
|
Geography |
|
93 |
Geography |
denize ulaşan ve buzulları çözünen |
tidal adj.
|
|