çekirdekli - Turkish English Dictionary
History

çekirdekli



Meanings of "çekirdekli" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
çekirdekli having seeds adj.
çekirdekli nucleated adj.
çekirdekli nucleate adj.
çekirdekli grainy adj.
çekirdekli kernelly [rare] adj.
Technical
çekirdekli nucleate adj.
Botanic
çekirdekli acinaceous adj.
çekirdekli seed bearing adj.
çekirdekli seeded adj.
çekirdekli seminiferous adj.

Meanings of "çekirdekli" with other terms in English Turkish Dictionary : 121 result(s)

Turkish English
General
sert çekirdekli meyve drupe n.
çekirdekli meyve stone fruit n.
etli ve tek çekirdekli meyve drupe n.
çekirdekli meyve (elma armut vb) pome n.
toprak çekirdekli kaya dolgu baraj earth core rockfill dam n.
iki çekirdekli dispermous adj.
daha çekirdekli seedier adj.
en çekirdekli seediest adj.
yemişli, tohumlu veya çekirdekli bitki anlamı veren son ek -coccus suf.
Technical
demir çekirdekli transformatör iron-core transformer n.
demir çekirdekli bobin iron-core coil n.
eritken çekirdekli ark kaynağı flux-cored arc welding n.
etli ve tek çekirdekli meyve drupe n.
iki çekirdekli hücre binucleate n.
kapalı çekirdekli transformatör closed core transformer n.
manyetik çekirdekli bellek magnetic core memory n.
seramik veya ferrit çekirdekli telsarımlı bobinler wirewound inductors with ceramic or ferrite core n.
tek çekirdekli gözeyutumu dizgesi mononuclear phagocytic system n.
çelik çekirdekli steel core adj.
çok çekirdekli polynuclear adj.
iki çekirdekli binuclear adj.
tek çekirdekli mononuclear adj.
çift çekirdekli binucleated adj.
Computer
çok çekirdekli işlemci multi-core processor n.
çift çekirdekli işlemci dual-core processor n.
gerçek zamanlı uygulamada kullanılıp ilk manyetik çekirdekli belleği kullanan ilk elektronik sayısal bilgisayar whirlwind n.
çift çekirdekli dual-core expr.
dört çekirdekli quad-core expr.
Electric
çok çekirdekli kablo multicore cable n.
kapalı çekirdekli transformatör closed core transformer n.
Construction
kurşun çekirdekli mesnet lead rubber bearing n.
kurşun çekirdekli izolatör lead rubber bearing n.
Medical
çekirdekli kan hücresi nucleated blood cell n.
polimorf çekirdekli hücre pmn (polymorphonuclear cell) n.
parçalı çekirdekli akyuvarlar polymorphonuclear leukocytes n.
lenf ve kilusta bulunan ince granüllü çekirdekli hücreler lymph corpuscles n.
Physiology
çekirdekli eritrosit erythroblast n.
tek çekirdekli (hücre) mononucleated adj.
Gastronomy
çekirdekli kuru üzüm seed bearing raisin n.
çekirdekli üzüm seeded grape n.
çekirdekli kuru üzüm seeded raisin n.
çekirdekli (meyve) unpitted adj.
çekirdekli (meyve) unstoned adj.
Physics
çok çekirdekli multinucleate adj.
Chemistry
farkı çekirdekli heteronuclear adj.
üç çekirdekli trinucleate adj.
Biology
çekirdekli hücredeki iç göze entosthoblast n.
mantarlarda çok çekirdekli dişi üreme yapısı gynophore n.
zarfı veya hücre duvarı olan çekirdekli hücre cystoplast n.
tekrarlanan nükleer bölünme sonucu ortaya çıkan çok çekirdekli protoplazma kütlesi coenocyte n.
çok çekirdekli protoplazma yapısındaki organizma coenocyte n.
çok çekirdekli protoplazma kitlesi syncytium n.
çok çekirdekli protoplazma barındıran organizma syncytium n.
üç çekirdekli trinuclear adj.
üç çekirdekli trinucleated adj.
çok çekirdekli multinucleate adj.
iki çekirdekli binucleate adj.
iki çekirdekli binuclear adj.
tek çekirdekli uninucleate adj.
tek çekirdekli (hücre) uninuclear adj.
tek çekirdekli (hücre) uninucleated adj.
iki çekirdekli binucleated adj.
iki çekirdekli binucleolate adj.
tek çekirdekli (hücre) mononucleate adj.
çok çekirdekli (hücre, mikroorganizma) multinucleated adj.
çok çekirdekli multinucleolate adj.
çok çekirdekli multinucleolar adj.
Zoology
çok çekirdekli polyenergid adj.
tek çekirdekli mononuclear adj.
Botanic
yumuşak çekirdekli meyvelere zarar veren mantar kaynaklı bir çürüme american brown rot n.
içi yumuşak ve dışı sert olan çok çekirdekli meyve amphisarca n.
siyah çekirdekli pembe-mor veya beyaz çiçekli yaprak dökmeyen kısmen odunsu bir sarmaşık australian pea (dolichos lignosus) n.
sert çekirdekli meyve veren tropikal bir ağaç jack-in-a-box (hernandia sonora) n.
morumsu sert çekirdekli meyveler veren ve yapışkan gövdesi kalıcı siyah lekeler oluşturan batı hint adaları'na özgü bir ağaç maiden plum (comocladia integrifolia) n.
morumsu sert çekirdekli meyveler veren ve yapışkan gövdesi kalıcı siyah lekeler oluşturan batı hint adaları'na özgü bir ağaç comocladia integrifolia n.
amerika ve asya'da yetişen, clusiaceae familyasına mensup etli ve tek çekirdekli meyve veren bir ağaç cinsi mammea n.
yeni zelanda'ya özgü kırmızı etli, tek çekirdekli meyve veren küçük bir ağaç white maire (olea lanceolata) n.
şizokarpın olgunlaşıp bölünmesi ile oluşan tek çekirdekli kısımlardan her biri mericarp n.
doğu abd'ye özgü acı çekirdekli cevizlere sahip iki ceviz ağacı hognut n.
genellikle dikenli olan, etli ve tek çekirdekli meyveler veren ve birçoğu şifalı olan ağaç ve çalıları içeren bir familya rhamnaceae n.
genellikle dikenli olan, etli ve tek çekirdekli meyveler veren ve birçoğu şifalı olan ağaç ve çalıları içeren bir familya buckthorn family n.
genellikle dikenli olan, etli ve tek çekirdekli meyveler veren ve birçoğu şifalı olan ağaç ve çalıları içeren bir familya family rhamnaceae n.
yuvarlak konik şekilli ve büyük çekirdekli morumsu kırmızı bir elma çeşidi gillyflower n.
meyvenin olgunlaştığında meyveden ayrılan tek çekirdekli parçası coccus n.
sert çekirdekli küçük meyve drupelet n.
çekirdekli meyvelerde çürük peach blight n.
tek çekirdekli yemiş veren tropikal ot, çalı ve ağaçları içeren bir familya sandalwood family n.
tek çekirdekli yemiş veren tropikal ot, çalı ve ağaçları içeren bir familya family santalaceae n.
tek çekirdekli yemiş veren tropikal ot, çalı ve ağaçları içeren bir familya santalaceae n.
yumuşak çekirdekli meyvelerde görülen mantar kaynaklı bir hastalık flyspeck n.
tohum benzeri çekirdekli meyve pyrena n.
(embriyo gelişiminde rol alan) çekirdekli hücre synergid n.
sert çekirdekli trachyspermous adj.
çift çekirdekli disspermous adj.
çift çekirdekli two-seeded adj.
etli ve tek çekirdekli meyvelere ait drupaceous adj.
iki çekirdekli disspermous adj.
iki çekirdekli two-seeded adj.
dokuz çekirdekli enneaspermous adj.
tek çekirdekli monopyrenous adj.
çift çekirdekli dipyrenous adj.
tek çekirdekli one-seed adj.
tek çekirdekli one-seeded adj.
etli ve tek çekirdekli meyveler veren drupaceous adj.
etli ve tek çekirdekli meyvelere ait drupal adj.
etli ve tek çekirdekli meyveler veren drupal adj.
çok çekirdekli polyspermous adj.
tek çekirdekli single-seeded adj.
Agriculture
çekirdekli meyve stone fruit n.
sert çekirdekli meyveler stone fruits n.
yumuşak çekirdekli meyve pome fruit n.
şeftali ve benzeri çekirdekli meyvelerde görülen ciddi ve yaygın bir virüs x–disease n.
şeftali ve benzeri çekirdekli meyvelerde görülen ciddi ve yaygın bir virüs yellow–red virosis n.
şeftali ve benzeri çekirdekli meyvelerde görülen ciddi ve yaygın bir virüs western x–disease n.
kiraz, şeftali gibi çekirdekli meyvelerde görülen bir virüs hastalığı buckskin n.
Meteorology
çok çekirdekli fırtına multicell storm n.
soğuk çekirdekli siklon cold-core cyclone n.
soğuk çekirdekli siklon upper level low n.
soğuk çekirdekli orajlar cold core thunderstorms n.
soğuk çekirdekli siklon cold-core low n.
Military
çelik çekirdekli mermi ammunition with steel core n.