Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
çelişkili
Meanings of
"çelişkili"
in English Turkish Dictionary : 26 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
çelişkili
conflicting
adj.
2
Common Usage
çelişkili
contradictory
adj.
General
3
General
çelişkili
anomalous
adj.
4
General
çelişkili
incompatible
adj.
5
General
çelişkili
weathering
adj.
6
General
çelişkili
contradictious
adj.
7
General
çelişkili
inconsistent
adj.
8
General
çelişkili
paradoxical
adj.
9
General
çelişkili
out of sync
adj.
10
General
çelişkili
conflictive
adj.
11
General
çelişkili
conflictual
adj.
12
General
çelişkili
absonous
adj.
13
General
çelişkili
antinomic
adj.
14
General
çelişkili
antinomical
adj.
15
General
çelişkili
heteroclite
adj.
16
General
çelişkili
riddling
adj.
17
General
çelişkili
dissentany [obsolete]
adj.
18
General
çelişkili
thorny
adj.
19
General
çelişkili
contradictional
adj.
20
General
çelişkili
at variance
adv.
Colloquial
21
Colloquial
çelişkili
at issue
expr.
Trade/Economic
22
Trade/Economic
çelişkili
contradictory
adj.
23
Trade/Economic
çelişkili
paradoxical
adj.
Law
24
Law
çelişkili
contradictory
adj.
Logic
25
Logic
çelişkili
paradoxal
adj.
Archaic
26
Archaic
çelişkili
dissentaneous
adj.
Meanings of
"çelişkili"
with other terms in English Turkish Dictionary : 65 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
çelişkili iddia
contradictory
n.
2
General
çelişkili sonuç
contradictory result
n.
3
General
çelişkili sonuçlar
contradictory results
n.
4
General
çelişkili/tutarsız ifade
contradiction in terms
n.
5
General
çelişkili olan şey
antiloquist [obsolete]
n.
6
General
çelişkili olan şey
contradicter
n.
7
General
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj, işaret
mixed message
n.
8
General
çelişkili ifade kullanımı
paradox
n.
9
General
çelişkili olma
paradoxicality
n.
10
General
çelişkili ifade
paradoxy
n.
11
General
çelişkili olma
paradoxy
n.
12
General
çelişkili inançların birleştirilmesi
syncretism
n.
13
General
çelişkili inançların sorgusuzca kabulü
syncretism
n.
14
General
çelişkili konuşmak
paradox
v.
15
General
tutarsız,çelişkili
conflictive
adj.
16
General
çelişkili olmayan
nonconflicting
adj.
17
General
çelişkili olmayan
unambivalent
adj.
18
General
çelişkili görünmesine karşın büyük ölçüde doğru olan
paradoxical
adj.
19
General
çelişkili bir biçimde
contrastingly
adv.
20
General
çelişkili bir şekilde
anomalously
adv.
21
General
çelişkili olarak
contradictorily
adv.
22
General
ile çelişkili
inconsistently with
adv.
23
General
çelişkili olarak
conflictingly
adv.
24
General
çelişkili bir biçimde
paradoxically
adv.
25
General
çelişkili biçimde
contradictorily
adv.
26
General
çelişkili biçimde
contradictiously
adv.
27
General
çelişkili olmayan bir şekilde
unambivalently
adv.
Phrasals
28
Phrasals
(birinde) çelişkili bir izlenim yaratmak
jar against (someone)
v.
29
Phrasals
(birinde) çelişkili bir izlenim yaratmak
jar on (one)
v.
Colloquial
30
Colloquial
çelişkili işaret/mesaj
mixed signal
n.
Idioms
31
Idioms
çelişkili ifade
a contradiction in terms
n.
32
Idioms
çelişkili şeyler söylemek
talk out of both sides of one's mouth
v.
33
Idioms
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
butter (one's) bread on both sides
v.
34
Idioms
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
have (one's) bread buttered on both sides
v.
35
Idioms
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
have your bread buttered on both sides
v.
36
Idioms
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) çıkar sağlama peşinde koşmak
want (one's) bread buttered on both sides
v.
37
Idioms
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak
butter (one's) bread on both sides
v.
38
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj almak
get mixed messages
v.
39
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj almak
get a mixed message
v.
40
Idioms
çelişkili bir işaret almak
get a mixed signal
v.
41
Idioms
çelişkili işaretler almak
get mixed signals
v.
42
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj vermek
send a mixed message
v.
43
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan mesajlar vermek
send mixed messages
v.
44
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan işaretler vermek
send mixed signals
v.
45
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaret vermek
send a mixed signal
v.
46
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan mesajlar almak
get mixed messages
v.
47
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj almak
get a mixed message
v.
48
Idioms
çelişkili işaretler almak
get mixed signals
v.
49
Idioms
çelişkili bir işaret almak
get a mixed signal
v.
50
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj vermek
send a mixed message
v.
51
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan mesajlar vermek
send mixed messages
v.
52
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaretler vermek
send mixed signals
v.
53
Idioms
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaret vermek
send a mixed signal
v.
54
Idioms
çelişkili şeyler söylemek
speak out of both sides of (one's) mouth
v.
55
Idioms
bir şeyle çelişkili
at odds with something
expr.
Trade/Economic
56
Trade/Economic
çelişkili beyan
contradictory statement
n.
57
Trade/Economic
çelişkili amaçlar
mutually exclusive goals
n.
Law
58
Law
çelişkili ifade vermek
give contradictory statements
v.
Psychology
59
Psychology
çelişkili duygular
ambivalent feelings
n.
60
Psychology
çelişkili tepki
incompatible response
n.
61
Psychology
yetki sahiplerinde çelişkili talepler alınması sonucu oluşan ikilem
double bind
n.
Literature
62
Literature
çoğunlukla çelişkili olan kısa ve öz deyim
epigram
n.
Linguistics
63
Linguistics
zıt veya çelişkili anlamları olan kelime
janus word
n.
Philosophy
64
Philosophy
gerçeğe ulaşmada bağımsız veya çelişkili argümanları değerlendirip uzlaştırma
dialectic
n.
Latin
65
Latin
kendi eski tutumuna aykırılık/çelişkili davranış
venire contra factum proprium
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çelişkili
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy