Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çelik gibi | steel adj. |
General | çelik gibi | steely adj. |
General | çelik gibi | steelily adv. |
Idioms | ||
Idioms | çelik gibi | of steel adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çelik fırınında metal banyosunun kaynıyor gibi göründüğü aşama | bile [dialect] n. |
General | yün çilesi gibi katlanmış hafif şerit çelik | hoop n. |
General | ağaç dikme gibi faaliyetlerde deliklere sokulan sivri uçlu çelik çubuk | driving iron n. |
General | çelik gibi yapmak | steel v. |
General | çelik gibi sinirleri olan | steely-nerved adj. |
General | sinirleri çelik gibi | steely-nerved adj. |
Idioms | ||
Idioms | çelik gibi sinirler | nerves of steel n. |
Idioms | çelik gibi sinirleri olmak | have nerves of steel v. |
Technical | ||
Technical | çelik gibi olma özelliği | steeliness n. |
Aeronautic | ||
Aeronautic | bıçak gibi keskin kenarlı çelik veya diğer sert maddeler | knife edge n. |
Petrol | ||
Petrol | çelik halat veya gerdirme gibi yaygın teknikleri içeren her tür petrol kuyusu müdahalesi | workover n. |
Archaic | ||
Archaic | çelik gibi yapma | acierage n. |
Slang | ||
Slang | çelik gibi popo | buns of steel n. |