Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Gastronomy | ||||
Gastronomy | çok tuzlu | very salty adj. | ||
The soup in the pot tasted very salty. Tenceredeki çorbanın tadı çok tuzluydu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | çok tuzlu | briny adj. | ||
General | çok tuzlu | salsuginous adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | çok tuzlu fiyat | fancy price n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | yemek çok tuzlu | the food is too salty expr. |
Chemistry | ||
Chemistry | kalsiyum nitrata çok benzeyen bir tuzlu bileşik | nitromagnesite n. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye | meadow mussel n. |
Marine Biology | amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye | meadow mussel n. |
Botanic | ||
Botanic | avrasya'nın tuzlu bataklıklarında yetişen ve küçük pembe çiçekler açan çok yıllık bir bitki | sea heath n. |