ıron - Turkish English Dictionary

ıron

Meanings of "ıron" in Turkish English Dictionary : 73 result(s)

English Turkish
Common Usage
iron n. demir
Spinach is an important source of iron.
Ispanak önemli bir demir kaynağıdır.

More Sentences
iron n. ütü
The hot iron scorched the jersey.
Sıcak ütü formayı yaktı.

More Sentences
iron v. ütülemek
I ironed out all the creases in the shirt.
Gömleğin tüm kırışıklıklarını ütüledim.

More Sentences
General
iron n. ütü
I burned my hand with an iron.
Bir ütüyle elimi yaktım.

More Sentences
iron v. ütü yapmak
I hate ironing.
Ütü yapmaktan nefret ederim.

More Sentences
iron v. ütülemek
Their job is to iron clothes.
Onların işi giysileri ütülemek.

More Sentences
iron adj. demir gibi
He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.
Dışarıdan yumuşak biri gibi görünüyor ama özünde onu son derece sert bir müzakereci yapan demir gibi bir iradesi var.

More Sentences
iron adj. demirden yapılmış
This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Bu tekne yüksek dereceli alüminyum ve yüksek mukavemetli demirden yapılmıştır.

More Sentences
Technical
iron ütü
Mary ironed the shirts and forgot to turn off the iron.
Mary gömlekleri ütüledi ve ütüyü kapatmayı unuttu.

More Sentences
iron ütülemek
Let me iron your shirt for you.
Senin için gömleğini ütüleyeyim.

More Sentences
Textile
iron ütü
Sami left the iron on in his bedroom.
Sami ütüyü yatak odasında açık bırakmış.

More Sentences
iron ütülemek
When was the last time you ironed your clothes?
Giysilerinizi en son ne zaman ütülediniz?

More Sentences
Automotive
iron levye
Tom was beaten to death with a tire iron.
Tom bir levye ile öldüresiye dövüldü.

More Sentences
General
iron n. söz
iron n. zincir
iron n. maden uçlu golf sopası
iron n. metanet
iron n. golf sopası
iron n. güç
iron n. demir
iron n. demir (simgesi fe)
iron n. demir gibi olma
iron n. demire benzer özellik gösterme
iron n. metalik kahverengi
iron n. demirden yapılmış silah
iron n. kılıç
iron n. zıpkın
iron n. üzengi
iron n. demir alet
iron v. zincire vurmak
iron v. demir kaplamak
iron v. kelepçelemek
iron v. demir parçalarla sabitlemek
iron v. zıpkınla balık tutmak
iron v. (derin çekilmiş bir metal malzemenin) duvarlarını inceltmek
iron adj. sıkı
iron adj. turp gibi
iron adj. güçlü
iron adj. merhametsiz
iron adj. zalim
iron adj. sert
iron adj. sapasağlam
iron adj. sabit
iron adj. kuvvetli
iron adj. (görünüm veya renk bakımından) demire benzeyen
iron adj. metalik ses çıkaran
iron adj. sert
iron adj. (golf vuruşu) demirle oynanan
Technical
iron n. demir
iron n. dağlama demiri
iron n. madeni para kalıbı
iron n. sargı demiri
iron n. bükümde kullanılan saplı demir ağırlık
iron n. torna tezgahındaki kesici
iron n. bir ölçüm birimi
iron n. demir endüstrisi
iron n. demir üretimi
iron n. marangoz küsteresi bıçağı
Computer
iron n. demir
Dyeing
iron n. koyu gümüş rengi
Automotive
iron adj. demir
iron havya
iron otomobil
Pharmaceutics
iron n. demir hapı
iron n. demir takviyesi
Chemistry
iron n. saf formda gümüş-beyaz renkte olan manyetik ve metalik bir element
Astronomy
iron n. demirli göktaşı
Archaic
iron n. esaret
iron n. tutsaklık
Slang
iron n. tabanca
iron n. silah
iron n. bilgisayar donanımı
iron n. ibne

Meanings of "ıron" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
iron irone n.
Chemistry
iron irone

Meanings of "ıron" with other terms in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
Technical
ıron and steel works n. demir çelik fabrikası
ıron silicate n. demir silikat