Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
(bir şekilde) yapmak
Meanings of
"(bir şekilde) yapmak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
(bir şekilde) yapmak
make it (something)
v.
Meanings of
"(bir şekilde) yapmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin)
traffic in
v.
2
General
esaslı bir şekilde yapmak
go the whole hog
v.
3
General
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak
get something right
v.
4
General
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle)
level
v.
5
General
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak
do something the hard way
v.
6
General
ifadesiz bir şekilde söylemek/yapmak
deadpan
v.
7
General
kaymadan sorunsuz bir şekilde dönüş yapmak (kayak vs)
carve
v.
8
General
ihmalkar bir şekilde yapmak
perfuncturate
v.
9
General
iki adam bir küreği çekecek şekilde ayarlama yapmak
double-bank an oar
v.
10
General
ortak bir şekilde yapmak
hold
v.
11
General
(bir şeyi) yapmacıklı şekilde yapmak
mince
v.
12
General
agresif bir şekilde satış yapmak
huxter
v.
Phrasals
13
Phrasals
laubali bir şekilde yapmak
throw off
v.
14
Phrasals
(bir şeyi) göstermelik bir şekilde yapmak
mail (something) in
v.
15
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde olacak şekilde yapmak
weight something against someone or something
v.
16
Phrasals
kalitesiz bir şekilde yapmak
jumble together
v.
17
Phrasals
(bir şeyi) ciddiyetsiz bir şekilde/amatörce yapmak
play at being (something)
v.
Phrases
18
Phrases
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
slant something toward someone or something
v.
19
Phrases
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
slant something in favor of someone or something
v.
Colloquial
20
Colloquial
beklenmedik şekilde bir şey yapmak/söylemek
turn round and do something
v.
21
Colloquial
olmadık şekilde bir şey yapmak/söylemek
turn round and do something
v.
22
Colloquial
beklenmedik şekilde bir şey yapmak/söylemek
turn around and do something
v.
23
Colloquial
olmadık şekilde bir şey yapmak/söylemek
turn around and do something
v.
24
Colloquial
ayarlamaları/düzenlemeleri (bir şey) olacak şekilde yapmak
work things so (that) (something is the case)
v.
25
Colloquial
(bir şeyi) çok kuvvetli bir şekilde yapmak
let (something) rip
v.
26
Colloquial
çok kuvvetli bir şekilde yapmak
let her rip
v.
27
Colloquial
çok kuvvetli bir şekilde yapmak
let it rip
v.
28
Colloquial
(belli bir şekilde) yapmak
make it (something)
v.
29
Colloquial
ciddi bir şekilde yapmak
play it straight
v.
30
Colloquial
mükemmel bir şekilde yapmak
nail it
v.
31
Colloquial
doğru bir şekilde yapmak
nail it
v.
32
Colloquial
enerjik bir şekilde müzik yapmak
be pickin' and grinnin'
v.
33
Colloquial
göstermelik bir şekilde yapmak
mail it in
v.
34
Colloquial
beklenmedik şekilde/bir anda (bir şey yapmak)
up and (do something)
expr.
Idioms
35
Idioms
beklenmedik şekilde (bir şey yapmak)
turn around and (do something)
v.
36
Idioms
olmadık şekilde (bir şey yapmak)
turn around and (do something)
v.
37
Idioms
biriyle/bir şeyle iş birliği yapmak (uygunsuz şekilde)
be in bed with somebody/something
v.
38
Idioms
(bir şeyi) en iyi şekilde yapmak
do (something) up brown
v.
39
Idioms
bir şeyi elinden gelen en iyi şekilde yapmak
do something for all you are worth
v.
40
Idioms
izole olmuş şekilde bir şey yapmak
do something in a vacuum
v.
41
Idioms
faklı bir şekilde yapmak/ilerlemek
go a different way
v.
42
Idioms
esaslı bir şekilde yapmak
go whole hog
v.
43
Idioms
(bir şeyi) dikkat çekecek/belirgin şekilde yapmak
make a great show of (doing something)
v.
44
Idioms
(bir şeyi) bariz şekilde yapmak
make a great show of (doing something)
v.
45
Idioms
hızlı bir şekilde kas yapmak
pack the pounds on
v.
46
Idioms
izinsiz bir şekilde (yapmak)
take the liberty of
v.
47
Idioms
izinsiz bir şekilde yapmak
take the liberty of doing
v.
48
Idioms
(bir şeyi) izinsiz bir şekilde yapmak
take the liberty to do (something)
v.
Advertising
49
Advertising
ölçülü bir şekilde reklam yapmak
undersell
v.
Technical
50
Technical
hızlı şekilde ölçü krokisi almak veya alan boyaması yapmak için kullanılan, kameraya benzer bir gereç
mirrorscope
n.
51
Technical
(elektrik akımı veya gerilim) yoğun bir şekilde salınım yapmak
surge
v.
Agriculture
52
Agriculture
dal ve filizi belirli bir şekilde keserek aşılama yapmak
whipgraft
v.
Baseball
53
Baseball
üçüncü kale koşucusunun sayı yapmak için vurucunun topa yavaş bir şekilde başarıyla vurmasını beklemesi
safety squeeze
n.
54
Baseball
üçüncü kale koşucusunun sayı yapmak için vurucunun topa yavaş bir şekilde başarıyla vurmasını beklemesi
safety squeeze play
n.
Slang
55
Slang
etkileyici/çarpıcı bir şekilde yapmak
kickass
v.
56
Slang
etkileyici/çarpıcı bir şekilde yapmak
kick butt
v.
57
Slang
(gösterişli bir şekilde) sörf yapmak
shred
v.
58
Slang
çok başarılı bir şekilde yapmak
eat
v.
59
Slang
(bir şeyi) çok başarılı bir şekilde yapmak
eat (something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şekilde) yapmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy