(bir şekilde) yapmak - Turkish English Dictionary
History

(bir şekilde) yapmak



Meanings of "(bir şekilde) yapmak" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Colloquial
(bir şekilde) yapmak make it (something) v.

Meanings of "(bir şekilde) yapmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

Turkish English
General
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) traffic in v.
esaslı bir şekilde yapmak go the whole hog v.
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak get something right v.
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle) level v.
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak do something the hard way v.
ifadesiz bir şekilde söylemek/yapmak deadpan v.
kaymadan sorunsuz bir şekilde dönüş yapmak (kayak vs) carve v.
ihmalkar bir şekilde yapmak perfuncturate v.
iki adam bir küreği çekecek şekilde ayarlama yapmak double-bank an oar v.
ortak bir şekilde yapmak hold v.
(bir şeyi) yapmacıklı şekilde yapmak mince v.
agresif bir şekilde satış yapmak huxter v.
Phrasals
laubali bir şekilde yapmak throw off v.
(bir şeyi) göstermelik bir şekilde yapmak mail (something) in v.
bir şeyi birinin/bir şeyin aleyhinde olacak şekilde yapmak weight something against someone or something v.
kalitesiz bir şekilde yapmak jumble together v.
(bir şeyi) ciddiyetsiz bir şekilde/amatörce yapmak play at being (something) v.
Phrases
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak slant something toward someone or something v.
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak slant something in favor of someone or something v.
Colloquial
beklenmedik şekilde bir şey yapmak/söylemek turn round and do something v.
olmadık şekilde bir şey yapmak/söylemek turn round and do something v.
beklenmedik şekilde bir şey yapmak/söylemek turn around and do something v.
olmadık şekilde bir şey yapmak/söylemek turn around and do something v.
ayarlamaları/düzenlemeleri (bir şey) olacak şekilde yapmak work things so (that) (something is the case) v.
(bir şeyi) çok kuvvetli bir şekilde yapmak let (something) rip v.
çok kuvvetli bir şekilde yapmak let her rip v.
çok kuvvetli bir şekilde yapmak let it rip v.
(belli bir şekilde) yapmak make it (something) v.
ciddi bir şekilde yapmak play it straight v.
mükemmel bir şekilde yapmak nail it v.
doğru bir şekilde yapmak nail it v.
enerjik bir şekilde müzik yapmak be pickin' and grinnin' v.
göstermelik bir şekilde yapmak mail it in v.
beklenmedik şekilde/bir anda (bir şey yapmak) up and (do something) expr.
Idioms
beklenmedik şekilde (bir şey yapmak) turn around and (do something) v.
olmadık şekilde (bir şey yapmak) turn around and (do something) v.
biriyle/bir şeyle iş birliği yapmak (uygunsuz şekilde) be in bed with somebody/something v.
(bir şeyi) en iyi şekilde yapmak do (something) up brown v.
bir şeyi elinden gelen en iyi şekilde yapmak do something for all you are worth v.
izole olmuş şekilde bir şey yapmak do something in a vacuum v.
faklı bir şekilde yapmak/ilerlemek go a different way v.
esaslı bir şekilde yapmak go whole hog v.
(bir şeyi) dikkat çekecek/belirgin şekilde yapmak make a great show of (doing something) v.
(bir şeyi) bariz şekilde yapmak make a great show of (doing something) v.
hızlı bir şekilde kas yapmak pack the pounds on v.
izinsiz bir şekilde (yapmak) take the liberty of v.
izinsiz bir şekilde yapmak take the liberty of doing v.
(bir şeyi) izinsiz bir şekilde yapmak take the liberty to do (something) v.
Advertising
ölçülü bir şekilde reklam yapmak undersell v.
Technical
hızlı şekilde ölçü krokisi almak veya alan boyaması yapmak için kullanılan, kameraya benzer bir gereç mirrorscope n.
(elektrik akımı veya gerilim) yoğun bir şekilde salınım yapmak surge v.
Agriculture
dal ve filizi belirli bir şekilde keserek aşılama yapmak whipgraft v.
Baseball
üçüncü kale koşucusunun sayı yapmak için vurucunun topa yavaş bir şekilde başarıyla vurmasını beklemesi safety squeeze n.
üçüncü kale koşucusunun sayı yapmak için vurucunun topa yavaş bir şekilde başarıyla vurmasını beklemesi safety squeeze play n.
Slang
etkileyici/çarpıcı bir şekilde yapmak kickass v.
etkileyici/çarpıcı bir şekilde yapmak kick butt v.
(gösterişli bir şekilde) sörf yapmak shred v.
çok başarılı bir şekilde yapmak eat v.
(bir şeyi) çok başarılı bir şekilde yapmak eat (something) v.