(bir şey) aramak - Turkish English Dictionary
History

(bir şey) aramak



Meanings of "(bir şey) aramak" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şey) aramak forage for (something) v.

Meanings of "(bir şey) aramak" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

Turkish English
General
kazanç sağlayacak bir şey aramak fossick v.
Phrasals
birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak feel someone out (about someone or something) v.
birini bir şey hakkında aramak call someone about something v.
(bir şey) hakkında aramak call about (something) v.
(biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek call around (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak call around (about someone or something) v.
biri/bir şey aramak call someone or something in v.
(birini/bir şey) aramak cast around for (someone or something) v.
birini/bir şey aramak dig someone or something up v.
el yordamıyla (bir şey) aramak fish for (something) v.
amaçsızca (bir şey) aramak grope (around/about) for (something) v.
körü körüne (bir şey) aramak grope (around/about) for (something) v.
(bir şeyin) içinde/arasında (bir şey) aramak hunt through (something) (for something) v.
(birini/bir şey) aramak quest for (someone or something) v.
(bir şey) bulmak için her tarafı aramak rummage around for (something) v.
(bir şey) bulmak için didik didik aramak rummage around for (something) v.
(bir şey) bulmak için (bir şeyin) her tarafını aramak rummage around in (something) for (something) v.
(bir şey) bulmak için (bir şeyi) didik didik aramak rummage around in (something) for (something) v.
(bir şey) bulmak için (bir şeyin) her tarafını aramak rummage through (something) (for something) v.
(bir şey) bulmak için (bir şeyi) didik didik aramak rummage through (something) (for something) v.
çöpte (bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
çöpü karıştırıp (bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
çöpün altını üstüne getirip (bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
(etrafta bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
(sağda solda bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
(her yanda bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
etrafı karıştırıp (bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
karman çorman bir yerde (bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için didik didik aramak scour (something or some place) for (someone or something) v.
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için dikkatlice aramak scour (something or some place) for (someone or something) v.
molozların, kayaların, toprağın altında (bir şey) aramak scratch around v.
(birini/bir şey) bulmak için her yanı aramak scrounge around (for someone or something) v.
(birini/bir şey) aramak search for (someone or something) v.
(bir şey) için müşteri aramak tout for (something) v.
Colloquial
bir şey yapmanın yollarını aramak be looking to do something v.
Idioms
hiçbir şey görmeden bir şey aramak grope in the dark v.
didik didik (birini/bir şey) aramak be beating the bushes (for someone or something) v.
fellik fellik (birini/bir şey) aramak be beating the bushes (for someone or something) v.
fellik fellik (birini/bir şey) aramak beat the bushes (for someone or something) v.
didik didik (birini/bir şey) aramak beat the bushes (for someone or something) v.
(birini/bir şey) bulmak için uzun uzun aramak beat the bushes (for someone or something) v.
harıl harıl (birini/bir şey) aramak beat the bushes (for someone or something) v.
(genelde bir şey satmak/pazarlamak için) müşteriyi istenmeyen şekilde rahatsız etmek/aramak cold call v.
Archaic
(içinde) bir şey aramak revolve v.