(bir şey) hakkında - Turkish English Dictionary
History

(bir şey) hakkında



Meanings of "(bir şey) hakkında" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Phrases
(bir şey) hakkında in relation to (something) expr.
Colloquial
(bir şey) hakkında as far as (something) goes expr.

Meanings of "(bir şey) hakkında" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
(bir konu hakkında) aksi olabilecek şey, dikkat edilmesi gereken nokta caveat n.
hakkında pek bir şey bilinmeyen kimse unknown quantity n.
(biri veya bir şey hakkında) son karar epitaph n.
bir tek şey hakkında bilinebilecek veya söylenebilecek her şey what n.
bir şey hakkında kafa yorma debatement n.
bir şey hakkında tartışma debatement n.
(bir şey hakkında bilinen) kesin bilgi bead n.
bir şey hakkında düşünmeyi kesme prescission n.
kötü bir şey hakkında bilgisiz olma blissful ignorance n.
bir şey hakkında bilgi edinmek familiarize oneself with v.
birine bir şey hakkında bilgi vermek prime someone about v.
emin olmak (bir şey hakkında) tell v.
bir şey hakkında bilgiye sahip olmak have knowledge of a thing v.
bir şey hakkında endişelenmek get nervous about v.
(bir şey) hakkında endişeli olmak be nervous about v.
birisini bir şey hakkında uyarmak warn someone about something v.
birisini bir şey hakkında uyarmak warn someone against v.
birisiyle tartışmak bir şey için/hakkında tartışmak argue with someone about something v.
birisiyle tartışmak bir şey için/hakkında tartışmak argue with someone over something v.
bir şey hakkında çok az bilgisi olmak know very little about something v.
(bir şeyler hakkında) bir iki şey bilmek know a thing or two (about something) v.
tasarrufta bulunmak (bir konuda/ bir şey hakkında) dispose v.
bir şey hakkında didişmek be bickering about v.
(bir şey) hakkında şüphelerini açıklamak/belirtmek express doubts about v.
bir şey hakkında kararsız kalmak be undecided about something v.
emin olmak (bir şey hakkında) be sure of/about v.
(bir şey hakkında) açık/net olmak be clear on something v.
bir şey hakkında fikir sahibi olmak get an idea of something v.
bir şey hakkında fikir sahibi olmak get an idea on something v.
bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak overtalk v.
bir şey hakkında hatalı veya abartılı talepte bulunmak overclaim v.
(bir şey veya kimse hakkında) şarkı söylemek besing v.
(bir şey veya kimse hakkında) iyi düşünmek besmile v.
(bir şey hakkında) durmaksızın şikayet etmek whittle [northern england] v.
(bir şey hakkında) durmaksızın endişelenmek whittle [northern england] v.
(bir şey) hakkında bilgisi olmak be aware of (something) v.
(bir şey hakkında) eğitmek verse v.
(bir şey hakkında) önbilgi sahibi olmak foreknow v.
bir şey hakkında düşünmeyi kesmek prescind v.
kötü bir şey hakkında bilgisiz olan blissfully ignorant adj.
Phrasals
(bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) münakaşa etmek bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) atışmak bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) didişmek bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) tartışmak bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) çekişmek bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) hırlaşmak bicker over (something) v.
(bir şey hakkında) cebelleşmek bicker over (something) v.
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak brood about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak brood about someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak brood on someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek brood over someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek brood over someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek brood over someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek brood over someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek brood over someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak brood over someone or something v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak brood over someone or something v.
(birine bir şey hakkında) takılmak chide (one) for (something) v.
(birine bir şey hakkında) sataşmak chide (one) for (something) v.
(birine bir şey hakkında) çıkışmak chide (one) for (something) v.
(birine bir şey hakkında) soğuk yapmak chide (one) for (something) v.
(birine bir şey hakkında) takılmak chide someone for something v.
(birine bir şey hakkında) sataşmak chide someone for something v.
(birine bir şey hakkında) çıkışmak chide someone for something v.
(birine bir şey hakkında) soğuk yapmak chide someone for something v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek chortle about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak chortle about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek chortle over (something) v.
(bir şey hakkında) kıkırdamak chortle over (something) v.
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek chortle about someone or something v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek chuckle about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak chuckle about (someone or something) v.
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek chuckle about someone or something v.
biri veya bir şey hakkında kıkırdamak chuckle about someone or something v.
(bir şey) hakkında düşünmek cogitate on (something) v.
(bir şey) hakkında enine boyuna düşünmek cogitate on (something) v.
bir şey hakkında düşünmek cogitate on something [rural] v.
bir şey hakkında enine boyuna düşünmek cogitate on something [rural] v.
(birini bir kişi ya da bir şey) hakkında endişelendirmek concern (someone) with (someone or something) v.
(birini bir kişi ya da bir şey) hakkında endişelendirmek concern (someone) with (someone or something) v.
(biri ya da bir şey) hakkında uzlaşmaya varmak concur on (someone or something) v.
(belli bir kişi ya da şey) hakkında hemfikir/mutabık olmak concur on (someone or something) v.
(biri ya da bir şey) hakkında bir araya gelmek converge in upon (someone or something) v.
(biri veya bir şey) hakkında konuşmak converse about (someone or something) v.
(biri veya bir şey) hakkında sohbet etmek converse about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) sohbet etmek chat about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) konuşmak chat about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) sohbet etmek chat about someone or something v.
(bir şey hakkında) konuşmak chat about someone or something v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak form (one's) own opinion (about someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak form (one's) own opinion (about someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak form (one's) own opinion (about someone or something) v.
(bir şey hakkında) sızlanmak front off about something v.
(bir şey hakkında) söylenmek front off about something v.
(bir şey hakkında) yakınmak front off about something v.
(biri veya bir şey hakkında) genelleme yapmak generalize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek generalize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) hükme varmak generalize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak generalize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) genelleme yapmak generalize on (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek generalize on (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) hükme varmak generalize on (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak generalize on (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) sızlanmak groan about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) yakınmak groan about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) mızmızlanmak groan about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) dert yanmak groan about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek groan about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) kafa ütülemek noodle about (something) v.
(biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) abuk sabuk konuşmak prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) boş boş konuşmak prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kafa ütülemek prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kafa şişirmek prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak protest about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak and protest against (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kafa bulmak quip about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) espri yapmak quip about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) alay etmek quip about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) dalga geçmek quip about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) tahminde bulunmak theorize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) yorumda bulunmak theorize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) üzerine düşünmek theorize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) varsayımda bulunmak theorize about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) fısır fısır konuşmak whisper about someone or something v.
(biri veya bir şey hakkında) fiskos etmek whisper about someone or something v.
biri hakkında bir şey söylemek say something about someone v.
bir şey hakkında laklak etmek prattle away about something v.
bir şey hakkında/üzerine konuşmak speak upon something v.
birisini bir şey hakkında kutlamak congratulate someone upon something v.
bir şey hakkında laklak etmek prattle about something v.
birisine bir şey hakkında tavsiyede bulunmak counsel someone about something v.
bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at someone about something v.
bir şey hakkında/üstünde tartışmak argue over v.
bir şey hakkında birisine danışmak consult with someone about v.
birisini bir şey hakkında kutlamak congratulate someone on something v.
biri hakkında bir yerde (gazete/dergi) bir şey (haber vb) okumak read of someone or something (somewhere) v.
bir şey hakkında/üzerine konuşmak speak on something v.
bir şey hakkında böbürlenerek konuşmak spout off about something v.
bir şey hakkında çok konuşmak yack something up v.
bir şey hakkında tartışmak deliberate over v.
birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak carp at someone (about someone or something) v.
(kütüphanede/okuyarak) bir şey hakkında bilgi toplamak read up on something v.
(birini) (bir şey hakkında) ikna etmek sell someone on something v.
(bir şey hakkında) birine sızlanıp durmak niggle over something with someone v.
(birisi ya da bir şey) hakkında yazışmak correspond about (someone or something) v.
bir şey hakkında konuşarak fiyatını kırmak talk down v.
biri veya bir şey hakkında ayrıntılı yazmak/konuşmak expatiate on someone or something v.
biri veya bir şey hakkında uzun uzadıya yazmak/konuşmak expatiate on someone or something v.
biri veya bir şey hakkında uzun uzun yazmak/konuşmak expatiate on someone or something v.
biri veya bir şey hakkında bir dolu laf etmek expatiate on someone or something v.
(birisi/bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound on (someone or something) v.
(birisi/bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound upon (someone or something) v.
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound upon (someone or something) to (someone or something) v.
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound on (someone or something) to (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü belirtmek weep for (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü dile getirmek/ifade etmek weep for (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında duyduğu acıyı dile getirmek weep for (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü/acısını dışa vurmak weep for (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlığa düşmek fight about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlık yaşamak fight about (someone or something) v.
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlığa düşmek fight (with) someone or something about (someone or something) v.
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak fight (with) someone or something about (someone or something) v.
biri/bir şey hakkında anlaşmazlığa düşmek fight about someone or something v.
biri/bir şey hakkında anlaşmazlık yaşamak fight about someone or something v.
biri/bir şey hakkında kavga etmek fight about someone or something v.
biri/bir şey hakkında tartışmak fight about someone or something v.
biri/bir şey hakkında münakaşa etmek fight about someone or something v.
biri/bir şey hakkında sürtüşmek fight about someone or something v.
biri bir şey hakkında bozuşmak, biri/bir şey hakkında anlaşamamak fight about someone or something v.
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek fill someone in (on someone or something) v.
birini (biri/bir şey hakkında) bilgilendirmek fill someone in (on someone or something) v.
biri hakkında şaşırtıcı bir şey keşfetmek find someone out v.
biri hakkında sarsıcı bir şey keşfetmek find someone out v.
biri hakkında korkunç bir şey keşfetmek find someone out v.
biri hakkında hayret verici bir şey bulmak find someone out v.
(birini bir şey hakkında) önceden uyarmak forewarn (someone) of (something) v.
(birini bir şey hakkında) ikaz etmek forewarn (someone) of (something) v.
birine (bir şey) hakkında hatırlatma yapmak get on(to) someone (about something) v.
bir şey hakkında bilgi edinmek get in v.
bir konu/şey hakkında konuşmaya başlamak get into it v.
bir konu/şey hakkında detaya girmek get into it v.
(bir şey/biri) hakkında bilgilenmek get with (someone or something) v.
(bir şey/biri) hakkında bilgi edinmiş olmak get with (someone or something) v.
(bir şey/biri) hakkında bilgi sahibi olmak get with (someone or something) v.
(birini bir şey hakkında) soru yağmuruna tutmak grill (someone) (about something) v.
(biriyle gizli bir şey hakkında) bilgi paylaşmak(birine bir şeyi) ötmek breathe (something) to (someone) v.
(birine veya bir şeye kendi/biri/bir şey) hakkında özel bir bilgiyi açık etmek/ele vermek expose (someone, something, or oneself) to (someone or something) v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak feel someone out (about someone or something) v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) nabzını yoklamak feel someone out (about someone or something) v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) fikrini/görüşünü dolaylı yoldan öğrenmeye çalışmak feel someone out (about someone or something) v.
bir şey hakkında gayrı resmi bir şekilde konuşmak bandy around v.
(birini/kendini bir şey) hakkında bilgi sahibi yapmak verse (someone or oneself) in (something) v.
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında önceden bilgilendirmek warn of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında uyarmak warn of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında ikaz etmek warn of (someone or something) v.
birini bir şey hakkında uyarmak warn someone of something v.
birini bir şey hakkında ikaz etmek warn someone of something v.
birini bir şey hakkında önceden bilgilendirmek warn someone of something v.
bir şey hakkında uyarmak warn of v.
bir şey hakkında ikaz etmek warn of v.
bir şey hakkında önceden bilgilendirmek warn of v.
(biri/bir şey) hakkında (birine kendini) ifade etmek express (oneself) to (someone) on (someone or something) v.
bir şey hakkında birine (kendini) ifade etmek express (oneself) to someone on something v.
bir şey hakkında tahminde/varsayımda bulunmak speculate on something v.
bir şey hakkında bir fikir sahibi olmak step inside v.
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak set off on (something) v.
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak set off on (something) v.
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmasına/hikaye anlatmasına neden olmak set off on (something) v.
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak set off on (something) v.
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak swirl about v.
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak swirl around v.
(biri/bir şey) hakkında geçerli bir eleştiri knock against (someone or something) v.
(bir şey hakkında) araya girmek sound off (about something) v.
(bir şey hakkında) yerli yersiz konuşmak sound off (about something) v.
cart diye konuya dalıp (bir şey hakkında) konuşmak sound off (about something) v.
bir şey hakkında ahkam kesmek pontificate on something v.
bir şey hakkında böbürlenerek konuşmak pontificate on something v.
bir şey hakkında bilgiçlik taslamak pontificate on something v.
bir şey hakkında otoriter bir tavırla konuşmak pontificate on something v.
bir şey hakkında bir teori üretmek theorize on something v.
bir şey hakkında bir kuram oluşturmak theorize on something v.
bir şey hakkında bir teori ortaya atmak theorize on something v.
bir şey hakkında bir teori geliştirmek theorize on something v.
(birini bir şey) hakkında bilgilendirmek run (something) by (one) v.
bir şey hakkında ağız dalaşına girmek squabble with something v.
bir şey hakkında tartışmak squabble with something v.
bir şey hakkında ağız kavgasına tutuşmak squabble with something v.
bir şey hakkında sürekli konuşmak hammer away v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) espri yapmak joke (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) şakalaşmak/şaka yapmak joke (with someone) (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında biriyle karşılıklı) dalga geçmek joke (with someone) (about someone or something) v.
(birini bir şey) hakkında bilgilendirmek acquaint (one) with (something) v.
birini bir şey hakkında bilgilendirmek advise someone of something v.
birine biri/bir şey hakkında tavsiye vermek advise someone on someone or something v.
birine biri/bir şey hakkında akıl vermek advise someone on someone or something v.
birine biri/bir şey hakkında fikir vermek advise someone on someone or something v.
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek advise (one) of (something) v.
(birine bir şey) hakkında akıl vermek advise (one) of (something) v.
(birine bir şey) hakkında fikir vermek advise (one) of (something) v.
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek advise (one) on (something) v.
(birine bir şey) hakkında akıl vermek advise (one) on (something) v.
(birine bir şey) hakkında fikir vermek advise (one) on (something) v.
birini bir şey hakkında bilgilendirmek advise someone of something v.
birine biri/bir şey hakkında tavsiye vermek advise someone on someone or something v.
birine biri/bir şey hakkında akıl vermek advise someone on someone or something v.
birine biri/bir şey hakkında fikir vermek advise someone on someone or something v.
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek advise (one) of (something) v.
(birine bir şey) hakkında akıl vermek advise (one) of (something) v.
(birine bir şey) hakkında fikir vermek advise (one) of (something) v.
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek advise (one) on (something) v.
(birine bir şey) hakkında akıl vermek advise (one) on (something) v.
(birine bir şey) hakkında fikir vermek advise (one) on (something) v.
(bir şey hakkında) olumlu bir şekilde yazmak write up v.
(bir şey) hakkında tartışmak argue about (something) v.
(bir şey) hakkında münakaşa etmek argue about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında tartışmak argue with (someone) about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında münakaşa etmek argue with (someone) about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında kapışmak argue with (someone) about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında) ağız dalaşına girmek argue with (someone) about (something) v.
bir şey hakkında ileri geri konuşmak bandy something about v.
bir şey hakkında atıp tutmak bandy something about v.
(bir şey/konu) hakkında konuşup durmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında ahkam kesmek bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında kafa ütülemek bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak bang on about (something) v.
(bir şey/konu) hakkında ahkam kesmek bang on about (something) v.
(bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak bang on about (something) v.
(bir şey/konu) hakkında kafa ütülemek bang on about (something) v.
(bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak bang on about (something) v.
bir şey hakkında kavga edip sonuca vardırmak battle something out v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak beef about (someone or something) v.
biri/bir şey hakkında sızlanmak beef about someone/something v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) didişmek bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) hırlaşmak bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) atışmak bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) takışmak bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) kavga etmek bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek bicker (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) didişmek bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) hırlaşmak bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) atışmak bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) takışmak bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) kavga etmek bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek bicker (with someone or something) (over someone or something) v.
(bir şey) hakkında didişmek bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında tartışmak bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında hırlaşmak bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında atışmak bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında takışmak bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında kavga etmek bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında ağız dalaşına girmek bicker about (something) v.
(bir şey) hakkında münakaşa etmek bicker about (something) v.
(biri/bir şey hakkında) konuştukça konuşmak go on (and on) (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak go on (and on) (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) bıktırana kadar konuşmak go on (and on) (about someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında böbürlenmek boast about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında böbürlenmek boast of (someone or something) v.
bir şey hakkında endişelenmek bother about something v.
(biri/bir şey) hakkında endişelenmek bother about (someone or something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında kısaca bilgilendirmek brief (one) on (someone or something) v.
(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek brief (one) on (someone or something) v.
(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek brief (one) on (someone or something) v.
(birine biri/bir şey) hakkında özet geçmek brief (one) on (someone or something) v.
bir şey hakkında kuşku uyandırmak bring something into question v.
bir şey hakkında kuşkuya düşürmek bring something into question v.
bir şey hakkında şüphe yaratmak bring something into question v.
birini bir şey hakkında aramak call someone about something v.
(bir şey) hakkında aramak call about (something) v.
(biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek call around (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) bir dizi arama/görüşme yapmak call around (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak call around (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek call around (about someone or something) v.
sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak call around (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek catch hell (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak catch hell (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek catch hell (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek get hell (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak get hell (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek get hell (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek catch hell (for something) v.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak catch hell (for something) v.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek catch hell (for something) v.
birini biri/bir şey hakkında uyarmak caution someone about someone or something v.
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak caution (one) about (someone or something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak caution (one) against (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında çene çalmak chatter about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sohbet etmek chatter about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak chatter about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında laflamak chatter about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında muhabbet etmek chatter about (someone or something) v.
bir şey hakkında düşünmek check something out v.
bir şey hakkında konuşmak chew something over v.
bir şey hakkında (birine) takılmak chide for v.
bir şey hakkında sataşmak chide for v.
bir şey hakkında çıkışmak chide for v.
(bir şey) hakkında kıkırdamak chortle about v.
(bir şey) hakkında kıkırdamak chuckle about v.
(biri/bir şey) hakkında kıkırdamak chuckle over (someone or something) v.
birini (bir şey hakkında) bilgilendirmek clue someone in (on something) v.
birine (bir şey hakkında) bilgi vermek clue someone in (on something) v.
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak comment upon (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak comment upon (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek comment upon (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak comment on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak comment on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek comment on (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak comment about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak comment about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek comment about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek complain about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında dert yanmak complain about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında endişelenmek concern (oneself) about (someone or something) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak concur on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında uyuşmak concur on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak concur on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında hemfikir olmak concur on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında/üzerinde uzlaşmaya varmak concur on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında mutabık olmak concur on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak concur (on someone or something) with someone v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında uyuşmak concur (on someone or something) with someone v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak concur (on someone or something) with someone v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında hemfikir olmak concur (on someone or something) with someone v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında/üzerinde uzlaşmaya varmak concur (on someone or something) with someone v.
(biriyle) biri/bir şey hakkında mutabık olmak concur (on someone or something) with someone v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek confer on (someone or something) with (one) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak confer on (someone or something) with (one) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek confer with (one) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak confer with (one) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek confer with (one) on (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak confer with (one) on (someone or something) v.
birinin bir şey hakkında kafasını karıştırmak confuse someone about something v.
birini bir şey hakkında yanıltmak confuse someone about something v.
(bir şey) hakkında kafasını karıştırmak confuse about v.
(bir şey) hakkında şaşırtmak confuse about v.
(bir şey) hakkında kafasını karıştırmak confuse about (something) v.
(bir şey) hakkında şaşırtmak confuse about (something) v.
(bir şey) hakkında tahminde bulunmak conjecture on (something) v.
(bir şey) hakkında kafa yormak conjecture on (something) v.
(bir şey) hakkında kafa patlatmak conjecture on (something) v.
(bir şey) hakkında yorum yapmak conjecture on (something) v.
(biri/bir şey hakkında) birine danışmak consult (with) someone (about someone or something) v.
(bir şey) hakkında birine danışmak consult (someone) about (something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak converse with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek converse with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek converse with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak converse (with someone) about someone or something v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek converse (with someone) about someone or something v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek converse (with someone) about someone or something v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak converse about (someone or something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek converse about (someone or something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek converse about (someone or something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak converse with (someone or something) about (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek converse with (someone or something) about (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek converse with (someone or something) about (someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak correspond with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak correspond with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek correspond with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak correspond (with someone) about someone or something v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak correspond (with someone) about someone or something v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek correspond (with someone) about someone or something v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında yazışmak correspond with (one) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak correspond with (one) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında haberleşmek correspond with (one) about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında düşünmek deliberate about (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak deliberate about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında/üzerinde düşünmek deliberate on (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak deliberate on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında/üzerinde düşünmek deliberate over (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak deliberate over (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak disagree (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak disagree (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak disagree (with someone) (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında birine) katılmamak disagree (with someone) (about someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak disagree (with someone) (on someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak disagree (with someone) (on someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak disagree (with someone) (on someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında birine) katılmamak disagree (with someone) (on someone or something) v.
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) aynı fikirde olmamak disagree with (one) on (something) v.
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) hemfikir olmamak disagree with (one) on (something) v.
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) karşıt görüşlere sahip olmak disagree with (one) on (something) v.
(bir şey hakkında/bir konuda birine) katılmamak disagree with (one) on (something) v.
biriyle biri/bir şey hakkında görüşmek discuss someone or something with someone v.
biriyle biri/bir şey hakkında konuşmak discuss someone or something with someone v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek discuss (someone or something) with (one) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak discuss (someone or something) with (one) v.
(biri/bir şey hakkında) homurdanmak drone on (about someone or something) v.
birini biri/bir şey hakkında utandırmak embarrass someone about someone or something v.
(birini bir şey hakkında) utandırmak embarrass (one) about (something) v.
(bir şey hakkında) utandırmak embarrass about v.
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak enlighten (someone) about (someone or something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında bilgilendirmek enlighten (someone) about (someone or something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak enlighten (someone) on (someone or something) v.
(birini biri/bir şey) hakkında bilgilendirmek enlighten (someone) on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında soru sormak enquire about (someone or something) [uk] v.
(birine bir şey hakkında) iki çift laf etmek exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(birine bir şey hakkında) laf etmek exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle bir şey hakkında) laf dalaşı yapmak exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(birine bir şey hakkında) iki çift laf etmek have words (with somebody) (about something) [uk] v.
(birine bir şey hakkında) laf etmek have words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak have words (with somebody) (about something) [uk] v.
(biriyle bir şey hakkında) laf dalaşı yapmak have words (with somebody) (about something) [uk] v.
biri veya bir şey hakkında bir dolu laf etmek expatiate on v.
(biriyle bir şey) hakkında kavga etmek fall out with (someone) about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında birbirine girmek fall out with (someone) about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında kavga etmek fall out with (someone) over (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında birbirine girmek fall out with (someone) over (something) v.
birinin bir şey hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak familiarize someone with something v.
(birinin/kendinin bir şey) hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak familiarize (someone or oneself) with (something) v.
(biri/bir şey) hakkında bilgi bulmaya çalışmak feel around (for someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek feud about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek feud over (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud over (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek feud with (someone) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud with (someone) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek feud with (someone) over (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak feud with (someone) over (someone or something) v.
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak follow up on (something) v.
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak follow up with (one) v.
(birine bir şey) hakkında bilgi vermek gen (someone) up on (something) [uk] v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak gossip about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında dedikodu yapmak gossip about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak gripe about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek gripe about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak gripe about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sızlanmak gripe about (someone or something) to (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) söylenmek gripe about (someone or something) to (someone or something) v.