(bir şeyin) dışında - Turkish English Dictionary
History

(bir şeyin) dışında



Meanings of "(bir şeyin) dışında" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Colloquial
(bir şeyin) dışında other than (something) expr.

Meanings of "(bir şeyin) dışında" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

Turkish English
General
bir dizi bölümden oluşan bir şeyin iki uç bölümü dışında kalan kısmı middle n.
bir şeyin dışında uzanan outlying adj.
bir şeyin dışında yer alan outlying adj.
zihin dışında var olan bir şeyin içinde in re adv.
zihin dışında var olan bir şeyin içinde in rebus adv.
Phrasals
bir şeyi filtreleyerek bir şeyin dışında bırakmak filter out v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında tutmak hold (someone or something) out of (something) v.
bir şeyin dışında bırakmak force out v.
bir şeyin dışında kalmak absent oneself from something v.
(birini bir şeyin) dışında tutmak close (one) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak cull (someone or something) out of (something) v.
(birini bir şeyin) dışında bırakmak/tutmak deal (one) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak exclude (someone or something) from (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında tutmak exclude (someone or something) from (something) v.
(bir şeyin) dışında kalmak keep out (of something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak leave (someone or something) out of (something) v.
(birini) zorla (bir şeyin/yerin) dışında bırakmak muscle (one) out (of something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak/tutmak omit (someone or something) from (something) v.
(bir şeyin) dışında kalmak opt out (of something) v.
(bir şeyin) dışında kalmayı tercih etmek opt out (of something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında bırakmak preclude (someone or something) from (something) v.
(bir şeyin/bir yerin) dışında bırakmak screen out of (something or some place) v.
(bir şeyin/bir yerin) dışında kalmasını sağlamak screen out of (something or some place) v.
(bir şeyin) dışında/kapsamının ötesinde olanları görmek/algılamak see beyond (something) v.
(bir şeyin) dışında kalmak stay out (of something) v.
bir şeyin bedelini para dışında bir yöntemle almak take (something) out in (something) v.
Phrases
(birinin veya bir şeyin) dışında with apologies to expr.
bir şeyin dışında out from something expr.
Idioms
bir şeyin dışında kalmak/dışına düşmek fall outside something v.
(birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek march out of step (with someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek march out of time (with someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) duyma mesafesinin dışında out of earshot (of somebody/something) expr.