(bir şeyle) çalışmak - Turkish English Dictionary
History

(bir şeyle) çalışmak



Meanings of "(bir şeyle) çalışmak" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şeyle) çalışmak train on (something) v.
(bir şeyle) çalışmak run on (something) v.

Meanings of "(bir şeyle) çalışmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
Phrasals
bir şeyle birinin/bir şeyin ismini karalamaya çalışmak smear someone or something with something v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) için çalışmak join (someone or something) to (something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) yapmak için çalışmak join (someone or something) to (something) v.
(biriyle/bir şeyle) başa çıkmaya çalışmak jostle with (someone or something) v.
bir şeyle/grupla/kuruluşla ortak çalışmak attach oneself to something v.
(biriyle/ bir şeyle) ortak çalışmak collaborate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) beraber çalışmak collaborate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) birlikte hareket etmek/çalışmak confederate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde beraber çalışmak cooperate on (something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde ortak çalışmak cooperate on (something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) beraber çalışmak cooperate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ortak çalışmak cooperate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde beraber çalışmak cooperate with (someone or something) on (something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde ortak çalışmak cooperate with (someone or something) on (something) v.
(biriyle/bir şeyle) sıkı fıkı olmaya çalışmak cozy up (to someone or something) v.
(birini bir şeyle) kandırmaya çalışmak dangle (something) in front of (one) v.
etrafta dolanarak/yürüyerek (bir şeyle) baş etmeye/(bir şeyi) yatıştırmaya çalışmak pace (something) out v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize işlemek/ilerlemek/çalışmak synchronize with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu/birlikte çalışmak synchronize with (someone or something) v.
(bir şeyle/malzemeyle) çalışmak work with (something) v.
Idioms
istediğini yaptırmak için (bir şeyle) ikna etmeye çalışmak use (something) as a carrot v.
bir şeyle dokunarak anlamaya çalışmak feel something with something v.
bir uğurda (biriyle/bir şeyle) birlikte çalışmak make common cause with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.