(birine) sormak - Turkish English Dictionary
History

(birine) sormak



Meanings of "(birine) sormak" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Phrasals
(birine) sormak check with (someone) v.
(birine) sormak inquire of (one) [dated] v.

Meanings of "(birine) sormak" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
General
cevap veremeyeceği bir soru sormak (birine) stump v.
çok soru sormak (birine) quiz v.
birine bir dizi soru sormak ask somene a series of questions v.
Phrasals
(birine bir konuda) soru sormak/soru yöneltmek question (one) about (something) v.
birine bir konuda soru sormak question someone about someone or something v.
(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak see (one) about (something) v.
(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak see someone about someone or something v.
(birine) daha sonra tekrar sormak check back with (one) v.
(birine) bir şeyi sormak raise with (someone) v.
birine/bir şeye bir şey sormak ask something of someone or something v.
(birine) gidişatı tekrar sormak check back (with someone) v.
(bir şeyi) birine sormak check with someone (about something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) birine akıl sormak consult (with) someone (about someone or something) v.
(birine) akıl sormak consult (someone) v.
(bir şeyle) ilgili birine akıl sormak consult (someone) about (something) v.
(birine) akıl sormak consult with (someone) v.
(birine bir konuda) sorular sormak quiz (one) about (something) v.
Colloquial
(birine) mesajla bir şey sormak ping (one) v.
Idioms
(birine bir konuda) ahiret sualleri sormak grill (someone) (about something) v.
birine beklemediği bir soru sormak throw someone a curve (us) v.
birine beklemediği bir soru sormak bowl someone a googly (uk) v.
(birine) arka arkaya sorular sormak drill (someone) (with questions) v.
(birine) şaşırtıcı bir soru sormak, bilgi vermek throw (someone) a googly [uk] v.
(birine) ummadığı bir soru sormak, bilgi vermek throw (someone) a googly [uk] v.
birine direkt sormak, söylemek ask (or tell) someone point-blank v.
birine dobra dobra sormak, söylemek ask (or tell) someone point-blank v.
birine lafı dolandırmadan sormak, söylemek ask (or tell) someone point-blank v.
birine pat diye sormak, söylemek ask (or tell) someone point-blank v.
birine doğrudan sormak, söylemek ask (or tell) someone point-blank v.
birine açıkça/direkt sormak, söylemek ask (or tell) someone point-blank v.
birine direkt sormak ask someone point-blank v.
birine dobra dobra sormak ask someone point-blank v.
birine lafı dolandırmadan sormak ask someone point-blank v.
birine pat diye sormak ask someone point-blank v.
birine doğrudan sormak ask someone point-blank v.
birine açıkça/direkt sormak ask someone point-blank v.
birine olduğu gibi sormak ask someone point-blank v.
birine lafı kıvırtmadan sormak ask someone point-blank v.
(birine/birinden) hesap sormak bring (one) to account v.
(birine/birinden) hesap sormak bring (one) to book v.
birine/birinden (bir şey için) hesap sormak bring somebody to book (for something) [uk] v.
birine/birinden (bir şey için/hakkında) hesap sormak call somebody to account (for/over something) v.
birine hal hatır sormak give someone the time of day v.
(birine) sorular sormak pick (one's) brain v.
(birine) sorular sormak pick (one's) brains v.
birine fikir sormak pick someone's brain v.