(birine/bir şeye) yaklaşmak - Turkish English Dictionary
History

(birine/bir şeye) yaklaşmak



Meanings of "(birine/bir şeye) yaklaşmak" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
Phrasals
(birine/bir şeye) yaklaşmak bear down on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) yaklaşmak draw upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) yaklaşmak step up to (someone or something) v.
Colloquial
(birine/bir şeye) yaklaşmak go near (someone or something) v.
Idioms
(birine/bir şeye) yaklaşmak step right up to (someone or something) v.

Meanings of "(birine/bir şeye) yaklaşmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
Phrasals
(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) gibi yaklaşmak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
birine/bir şeye, başka bir şey gibi yaklaşmak treat someone or something as something v.
birine/bir şeye yaklaşmak go near (to) someone or something v.
(birine/bir şeye) sessizce yaklaşmak creep up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak creep up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru yaklaşmak drift toward (someone or something) v.
birine/bir şeye yaklaşmak go up to someone or something v.
birine/bir şeye doğru gitmek/yaklaşmak go up to someone or something v.
(birine/bir şeye) doğru yaklaşmak move in on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak roll up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru hızla yaklaşmak run up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmak run up on (someone or something) v.
dikkat çekmeden (birine/bir şeye doğru) ilerlemek/yaklaşmak sidle up (from someone or something) v.
sinsi sinsi (birine/bir şeye doğru) ilerlemek/yaklaşmak sidle up (from someone or something) v.
(birine/bir şeye doğru) çaktırmadan ilerlemek/yaklaşmak sidle up (from someone or something) v.
(birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak slip up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çaktırmadan/fark ettirmeden yaklaşmak slip up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) gizlice yaklaşmak slip up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) gizlice/sinsice yaklaşmak sneak up (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) fark ettirmeden/çaktırmadan yaklaşmak sneak up (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru sinsi sinsi yaklaşmak sneak up (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) gizlice/sinsice yaklaşmak sneak up to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak steal up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sessizce yaklaşmak steal up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bir tavırla yaklaşmak treat with (someone or something) v.
kendinden emin bir şekilde (birine/bir şeye) yaklaşmak/yürümek/gelmek/gitmek waltz up (to someone or something) v.
Colloquial
(birine/bir şeye) eleştirel yaklaşmak be down on (someone or something) v.
Idioms
(birine/bir şeye) anlayışlı yaklaşmak/bakmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) onaylayıcı bir tavırla yaklaşmak/bakmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) memnuniyetle bakmak/yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hoşgörülü bakmak/yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hoşnut olarak yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sıcak bakmak/yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) olumlu bakmak/yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) merhametli yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) iyi/yumuşak yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) nezaketle/kibarca yaklaşmak look kindly upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) anlayışlı yaklaşmak/bakmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) onaylayıcı bir tavırla yaklaşmak/bakmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) memnuniyetle bakmak/yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hoşgörülü bakmak/yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hoşnut olarak yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sıcak bakmak/yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) olumlu bakmak/yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) merhametli yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) iyi/yumuşak yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) nezaketle/kibarca yaklaşmak look kindly on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çok yaklaşmak come within a hair of (someone or something) v.
birine/bir şeye çok yaklaşmak come within an inch of someone or something v.
birine/bir şeye çok yaklaşmak come within a hair of someone or something v.
birine/bir şeye çok yaklaşmak come within a hair's breadth of someone or something v.
(birine/bir şeye) hüsnü zanla yaklaşmak give (someone or something) the benefit of the doubt v.
(birine/bir şeye) çok yaklaşmak run (someone or something) close v.
(birine/bir şeye) ciddiyetle yaklaşmak take (someone or something) seriously v.