History

(birinin/bir şeyin) yanında

Meanings of "(birinin/bir şeyin) yanında" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

	Category	Turkish	English
Colloquial
1	Colloquial	(birinin/bir şeyin) yanında	as well (as somebody/something) expr.
Idioms
2	Idioms	(birinin/bir şeyin) yanında	by/in comparison (with somebody/something) expr.

Meanings of "(birinin/bir şeyin) yanında" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında kalmak	stick with (someone or something) v.
2	Phrasals	birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak	keep someone or something in with someone or something v.
3	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında durmaya devam etmek	keep with (someone or something) v.
4	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek	line up alongside someone or something v.
5	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıra olmak	line up alongside someone or something v.
6	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sırada durmak	line up alongside someone or something v.
7	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak	line up alongside someone or something v.
8	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek	line up alongside someone or something v.
9	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıra olmak	line up alongside someone or something v.
10	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sırada durmak	line up alongside someone or something v.
11	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak	line up alongside someone or something v.
12	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek	converge upon (someone or something) v.
13	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek	converge on (someone or something) v.
14	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak	flank upon (someone or something) v.
15	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak	flank on (someone or something) v.
16	Phrasals	(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek	hover around (someone or something) v.
17	Phrasals	(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek	hover over (someone or something) v.
18	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında uzanmak	lie alongside (someone or something) v.
19	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak	pale beside (someone or something) v.
20	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek	pale beside (someone or something) v.
21	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında olmak/durmak	remain with (someone or something) v.
22	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında kalmak	remain with (someone or something) v.
23	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında/tarafında yer almak	side with (someone or something) v.
24	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak	stay by (someone or something) v.
25	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında olmak	stay by (someone or something) v.
Phrases
26	Phrases	birinin/bir şeyin yanında	along with someone or something expr.
27	Phrases	birinin/bir şeyin yanında	alongside (of) someone or something expr.
28	Phrases	birinin/bir şeyin yanında	along with someone or something expr.
29	Phrases	birinin/bir şeyin yanında	alongside (of) someone or something expr.
Colloquial
30	Colloquial	birinin/bir şeyin yanında	as well as someone or something expr.
Idioms
31	Idioms	(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak	pale next to (someone or something) v.
32	Idioms	(birinin/bir şeyin) yanında pek etkili görünmemek	pale next to (someone or something) v.
33	Idioms	(birinin/bir şeyin) yanında zayıf kalmak	pale next to (someone or something) v.
34	Idioms	(birinin/bir şeyin) yanında eksik kalmak	pale next to (someone or something) v.
35	Idioms	(birinin/bir şeyin) yanında yetersiz kalmak	pale next to (someone or something) v.
Slang
36	Slang	(birinin/bir şeyin) yanında durmak	butt (up) against (someone or something) v.
37	Slang	(birinin/bir şeyin) yanında konumlanmak	butt (up) against (someone or something) v.